Mürver Restaurant

Şehrin gastronomi sahnesinin kalıcı aktörlerinden olmasını umduğumuz bir restoranla karşı karşıyayız. Bu konuda umutluyuz; çünkü Mürver, kusur bulmakta epey zorlanacağınız, dört dörtlük bir restoran. Mürver’in danışmanlığını Mikla’nın şefi Mehmet Gürs yapıyor, mutfağın başında ise Yılmaz Öztürk var. Alaçatı’daki Mancar ve L’Escargot restoranlarından tanıdığımız Öztürk’ü, İstanbul’da böyle yaratıcı bir restoranın başında gördüğümüze, ekibiyle beraber hazırladığı yemeklere dilediğimiz an ulaşabileceğimize seviniyoruz. Karaköy’deki Novotel’in terasında yer alan Mürver, nefis bir manzaraya sahip; ama otel tepesinde konuşlanan çoğu restoranın aksine hiç ağırbaşlı bir yer değil, ne beyaz örtülü masalar var, ne de klasik sunumlu yemekler… Mutfağında sürekli yanan odun ateşi, mekâna daimi bir canlılık katmış gibi. Bu odun ateşi, ufak bir detay değil; Mürver’in hemen hemen her yemeğine can katan da bu ateşin ta kendisi. Mürver’in lezzetleri odun ateşiyle yanan açık ızgarada ve odun fırınında pişiyor. Gözünüze ilk olarak fırında piştikten sonra mangalın üzerine asılarak dinlendirilen etler çarpabilir, ama aslında et dışında pek çok lezzet de ateşle buluşuyor. Kavrulmuş Ege otlarıyla beraber servis edilen ahtapot külde pişiriliyor, fener kavurmanın sebzeleri de canlı ateş üzerinde soteleniyor. Mürver’in ana yemekleri paylaşımlık; Firik pilavı, acı hoşaf ve tuzlu yoğurtla servis edilen ağır ateşte pişmiş kuzu, iki kişiyi doyuran porsiyonlarda. Tekrar tekrar uğramanıza değecek, eşinize dostunuza tavsiye etmekten kendinizi alamayacağınız bir restoran Mürver; yolu açık olsun.