OMG

  • Restoranlar
  • Ataşehir
Omg
Reklâm

Time Out diyor ki

Restoranın sahipleri Aykut Altın ve Emrah Şarlak Galatasaray Lisesi mezunu ‘abi-kardeş’. Yıllardır ‘muhabbette’ olan bu iki ortak Anadolu’nun çeşitli yerlerinde yıllar içinde severek yedikleri yemeklerden İstanbul’da da mahrum kalmamak istemişler ve OMG ortaya çıkmış. Paket servis ağırlıklı olmasını düşünerek açtıkları mekân öyle güzel tasarlanmış, öyle sıcak bir havaya sahip olmuş ki masa servisi paket servisini çoktan aşmış. Beyaz tuğlalı duvarları, örtüsüz tahta masaları ve tavandan sarkan renkli lambalarıyla son derece sade. Açık mutfağı ve ortadaki bar tabureleriyle kısmen Amerikan diner’larını andırıyor. Yazın ön tarafı da yarı açık bir bahçe haline getirecekler ve restoranın 35 kişilik kapasitesi 60’a çıkmış olacak.

 

Her şeyden önce temel konsept Konyalı ustası Cevdet Özenli’nin elinden Anadolu’nun fırın lezzetleri üzerine kurulu. Bu fırında pişen pideler çok özel bir hamurla yapılıyor. Beyaz unun yanı sıra sarı un ve kepekli unun da olduğu dört farklı un kullanıyorlar. Menüde klasik Konya pidelerinden kıymalı olan etli ekmek, kuşbaşılı olan bıçakarası ve Konya’da Mevlana adı verilen ancak burada Meram adıyla menüde yer alan kıymalı-peynirli var. Bu klasiklere tavuklu-sebzeli, sucuklu, beyaz peynirli, kavurmalı gibi seçenekler de eşlik ediyor ama siz gelin alışkanlıklarınızı bir tarafa bırakıp enfes iki icatlarını sipariş edin: Biri pastırmalı humuslu, diğeri ise kokoreçli pide. Kokoreçli olan o kadar yeni ki, biz gittiğimizde menüde henüz yerini almamıştı bile. Tüm pideler 120 cm uzunluğunda; hamuru son derece ince ve hafif. Altı ve üstü çıtır, ortası yumuşacık. Ana yemeklerden Hatay işi tuzda tavuk denenmeli. Gitmeden iki saat öncesinden haber vermeniz gerekiyor çünkü yapılışı bir saat 45 dakika kadar sürüyor. Özel bir sosla ovulan bütün tavuk kaya tuzuyla kaplanıyor. Kendi özsuyunda piştiği için çok lezzetli ve yumuşak oluyor. Ana yemeklerden bir diğeri de kuzu tandır ya da diğer adıyla Konya Furun Kebabı. Tandır, dört buçuk saat boyunca Konya usulü hazırlanıyor; önce kaya tuzunda terbiye ediliyor, sonra çok ağır pişiriliyor. “Kuzu yemem” diyenlerin bile denerlerse pişman kalmayacakları kadar başarılı. Bunu yağsız bulanlar kaburga isteyebilir. Kuzu tandır, yanında kuş üzümü, fıstık ve kuzu ciğerle yapılmış iç pilavla servis ediliyor. Pilavları isterseniz ayrıca da sipariş edebilirsiniz. Antakya kağıt kebabı, diğer adıyla Furun Köfte, bıçak kıyması. İçinde sebze ve sarımsak var. Menüdeki OMG Spesyal Burger de (diğer adıyla Antakya tepsi kebabı) yine aynı köfteden yapılıyor. Dürümler tuzda tavuk ve kuzu tandırdan yapılıyor. Dürümü dürüm yapan asıl malzeme lavaşı da yine kendi fırınlarında hazırlıyorlar. Yumuşacık... Kuzu için salsa, tavuk içinse özel karışımlı beyaz sos kullanıyorlar. Dürüm için ballı hardal ve sweet&sour gibi seçenekleriniz de var. Tüm yemeklerden önce masaya gelen minik tabağın bir bölümünde ham haliyle Hatay’ın kırma zeytini Cunda zeytinyağı içinde geliyor; bir bölümünde ise acur turşusu ve zahter var.

 

Burada sadece et yok aynı zamanda son derece yaratıcı tariflerle yapılmış zeytinyağlılar da var. Ayvalı portakallı kereviz, kerevizle başı dertte olanların bile hoşuna gidecek kadar başarılı; ince ince keserek yufka böreği gibi yapıyorlar. Pırasa dolması ve soğan dolması da yine her yerde bulamayacağınız yöresellerden. Ancak birkaç İstanbul meyhanesinde karşınıza çıkabilecek yoğurtlu pancar da yine menüde.

 

Menünün çorbalar bölümünde ezogelin veya mercimek çorbası aramayın, bulamazsınız. Onun yerine her yerde karşınıza çıkmayacak yöresel lezzetler var. Kuru çiçek bamya çorbası ve kabak borani çorbasının yanı sıra bir de düğün ve yayla çorbası gibi günlük değişen seçenekler var ama siz ne yapın edin,bamya çorbası ile kabak boraniyi deneyin. Amasya’dan gelen kuru bamyalarla yapılan çorbada biber salçası, sumak ekşisi, domates ve kuzu eti var. Kabak boranide ise çok az kuzu etiyle birlikte yoğurt ve balkabağı kullanılıyor.

Tatlılardan kestaneli profiterol, bildiğiniz profiterol pandispanyasına Bursa’nın kestane püresi basılarak yapılıyor. Elmalı samosa ise Apfelstrudel’i anımsatan bir nevi baklava. İçinde fıstık, ceviz gibi bildik baklava malzemeleri yerine elma var. Ancak bizim aklımızı başımızdan alan Sacarası oldu. Konya’ya özgü bir tatlı olan Sacarası, baklava yufkası inceliğinde açılan bir hamurdan yapılıyor. Bu hamur içi fıstıkla doldurularak yuvarlanıyor. Üzerine ağdalı olmayan bir şerbet, yanına da kaymak konarak servis ediliyor. İçecekler de klasiklerin dışına çıkmayı başarıyor. Her yerde kolay bulunmayan Niğde gazozunu sade de içebilirsiniz ama şuruplarıyla denemenizi tavsiye ederiz. Özellikle nane şurubuyla yapılan Niğde Menta ve kavun şurubuyla yapılan Niğde Melon çok başarılı. Sıcak havalarla birlikte hafif bir yaz menüsü de hazırlamışlar. Hâlihazırdaki menüye ek olarak gelen yaz menüsünde salatalar ve ızgaralar var. Marine edilen göğüs bonfileden hazırlanan tavuk külbastı ızgarada pişiriliyor ve en ufak bir yağ ilavesi içermiyor. Yanında gelen Viyana Kartoffel salatası kornişon turşu, tuzda marine edilmiş kırmızı soğan, hardal ve taze soğanla hazırlanan bir lezzet bohçası.

 

MENÜDEN

Hatay tuzda tavuk (iç pilavlı bütün) 28 TL

Konya furun kebabı (kuzu tandır) 18 TL

Humuslu pastırmalı pide 15 TL

Ayrıntılar

Adres:
Mimar Sinan Caddesi Timur Sokak 2, Barbaros
İstanbul
Çalışma saatleri:
Her gün 11.00-22.00 arasında açık
Reklâm
İlginizi çekebilecek diğer içerikler