Pipa

  • Restoranlar
  • Nişantaşı
Pipa
Reklâm

Time Out diyor ki

Adını pizza ve pasta birlikteliğinden alan Pipa, açılışından beri herkesin dilinde. Çok kısa sürede de bir kez gidenin bir daha, bir daha, daha daha gitmek istediği bir yer haline geldi. Taksim’den Harbiye’ye girdiğinizde sola kıvrılan Süleyman Nazif Sokak, şimdiye dek hiç olmadığı kadar hareketli bu yüzden. Akşam yemeği için birkaç hafta sonrasına rezervasyon verebiliyorlar ancak, yine de şansınızı deneyin, bu lezzetleri bir an önce deneyimleyin. Peki nedir bu işin sırrı? Hiç şüphesiz verilen emek, kullanılan orijinal ve katkısız malzemeler, çalışanların mutluluğu ve pozitif enerjisi, Napoli’den getirilen ve mekânın başrol oyuncusu olan, 600 dereceye kadar ısınabilen ve bir pizzayı sadece 57 saniyede hem çıtır çıtır hem içi sulu pişirebilen geleneksel taş fırın, çok büyükçe ama samimi bir salon ve ada bar, ödüllü İtalyan Şef Enzo Carbone tarafından hazırlanan gerçek İtalyan menü, İtalya’dan getirilen zeytinyağı ve Buffalo mozzarella, pasta yapımında kullanılan Martelli makarna ve el yapımı makarnalar, ekmekler, organik sebzeler ve daha fazlası... Tadım için ızgara kuşkonmaz geliyor önce masamıza, Scamorza peyniri ve siyah Norcia trüf mantarı isimli eseri ile Şef Marco çıkıyor karşımıza. Türk anne ve İtalyan babanın karışımı olan Gian Marco Russo, henüz 24 yaşında ama çok başarılı. Arturo Prever’de dört yıllık mutfak eğitimi sonrasında Torino’da iki Michelin yıldızlı bir restoranda ve İstanbul Mezzaluna, Four Seasons Hotel gibi önemli yerlerde çalışmasının ardından kendini Pipa’nın mutfağında bulmuş. İtalya’da doğup büyüdüğü ve annesi Türk olsa da İtalyanca’yı ana dili gibi bildiği için çok hızlı konuşuyor, yemekleri anlatırken de oldukça heyecan duyuyor.

 

Sırada, deniz mahsüllü risotto var. Kum midyeleri bize göz kırpıyor pirinçlerin arasından, levrek ve kalamar bacakları ile. Bakır bir tabakta sunuluyor. Kokusu, görüntüsü oldukça çekici. Ama soğutmadan yemelisiniz risottoyu, yoksa ona büyük haksızlık edersiniz. Hemen yanına buffalo mozzerella, dana bresaola, roka ve parmesan birleşimi Valtellina pizza geliyor. Bir ormanın içinde akan nehir gibi renkleri. O kadar güzel görünüyor ki yemeyip yanında uyumak isteyebilirsiniz. Pizza fırını sayesinde yeşil-likler taptaze, hamur çıtır çıtır. Bir dilim tadına bakmak isterken üç dilim yemiş olduğumu tabak boşalınca fark ediyorum, biraz utanıyorum ama elde değil karşı koymak.

Alp Özkan ve Serhan Sunguroğlu çocuklara özgü bir sevinçle, mekânı nasıl dizlerine kadar çimentoya batarak kurduklarını ve odun fırınının, işini ailesinden öğrenmiş olan dördüncü kuşak sanatçı Napolitan fırın yapımcısı Michele Strazzullo tarafından tasarlanıp inşa edildiğini anlatırken, önceden namını duyduğum Nutella’lı pizzayı merakla bekliyorum. Yanında koca bir dilim tiramisu ve minik shot bardaklarında servis edilen karanfilli votkayla çıkageliyor. O sırada mutfakta bir alkış kopuyor. “Acaba bu tatlı şölenine miydi bu alkış?” derken öğreniyorum ki bu, Pipa çalışanlarının mutfak ya da barda yere bir şey düştüğü ya da kırıldığı zaman eğlenerek işlerine devam edebilmeleri için kendi kendilerine buldukları bir oyunmuş. Müşteriler de onlara katılıyormuş bazen.

 

MENÜDEN

Izgara yeşil kuşkonmaz  23 TL

Deniz mahsülleri çorbası 23 TL

Tempura karides ile kızarmış kalamar (iki kişilik) 42 TL

Calzone 32 TL

Tiramisu 15 TL

Ayrıntılar

Adres:
Süleyman Nazif Sokak 7/B
İstanbul
İletişim:
(212) 225 74 72
Çalışma saatleri:
Her gün 12.00-01.00 arasında açık.
Reklâm
İlginizi çekebilecek diğer içerikler