Rossopomodoro

  • Restoranlar
  • Caddebostan
Rossopomodoro
Reklâm

Time Out diyor ki

Napoli’nin geleneksel yemek ve şaraplarını, Campania bölgesinin seçkin üreticileri ve çiftliklerinden gelen ürünlerle hazırlayan Rossopomodoro, orijinal lezzeti garantilemek için, İstanbul’da çalışacak Türk aşçılarını, İtalyan şeflerin eğitiminden geçirmiş. Odun fırınların malzemelerinin bile İtalya’dan getirtildiği restoranda tüm yemekler, Campania’nın Napoliten bölgesinde bulunabilen en iyi kalite ürünlerle, geleneksel reçete ve yöntemlere uygun olarak hazırlanıyor. Üç ayda bir yeni mevsime göre menü değiştiren Rossopomodoro’nun arşivinde 500 reçete var. Her restoran menüsünü, içinde bulunduğu ülkenin yeme alışkanlıklarına ve ürünlerine göre bu 500 tarif içinden seçip hazırlayabiliyor.

Salata menüsünün gözdesi ‘Capresona’nın içinde 200 gramlık buffalo mozzarellası bulunuyor. İpek gibi pürüzsüz görünümüyle insanı daha tadına bile bakmadan cezbeden bu peynir, sütün varabileceği en harika sonlardan biri. Türkiye’de hemen sevilip benimsenen bir diğer ana yemek öncesi lezzet de geleneksel deniz mahsulleri çorbası. Bu domatesli midye, kalamar, ahtapot ve karides şöleni nefis olduğu kadar doyurucu da. Canı muzurluk çekenlere yönelik en bol kalorili tabak ise; pişiyi andıran Montanare, patates kroket, pirinç topları ve mozzarella peynirli kızarmış tost gibi tipik Napoliten kızartmalarından oluşan ‘A Tiella’.    

Rossopomodoro’da pizzalar Napoli mutfağına göre, yani orta kalınlıkta hamurla yapılıyor. Geleneksel iki kubbeli fırında pişirilen pizzalar menüde dört başlık altında gruplandırılmış: Domates soslu, domates sossuz, calzone  ve kızarmış calzone. Buffalo mozzarellalı La Verace Pizza özel hamurun, San Marzano domateslerinin ve peynirin tadını anlamak ve hafızaya net bir biçimde kazıyabilmek için doğru seçim. İtalya’da, 48 saatte doğal ortamda kurutulan makarnanın tadını ön plana çıkaran domates ve fesleğenli ‘O Spagetto’ ise bünyede bağımlılık yaratacak bir deneyim. Sıcak granit üzerinde servis edilen porcini mantarlı bonfile dilimleri de, hamur yemek istemeyenler için uygun bir alternatif.  

Dayanamayıp yediğiniz makarnaların, pizzaların üstüne yenebilecek en hafif tatlı ise panna cotta. Her yerde var; ama Rossopomodoro’da yapılan Panna Cotta, Napoli usulü olduğu için biraz daha farklı; içinde fildişi beyaz çikolata var. Üstüne de yine bu çikolatadan rendeleniyor. Çilek sos ve limoncello ile beraber gelen tatlının üstüne, limoncello’yu boca edip öyle yemek daha bir güzel oluyor.

Dünyadaki tüm Rossopomodoro’larla aynı şekilde dekore edilen İstanbul şubesinde kırmızı, yani ‘rosso’ hâkim renk. (Hemen bu noktada not düşelim; ‘pomodoro’ domates demek) Kırımızı tonlara, altın sarısı eşlik ediyor. Restoranın alt katında çok güzel bir kav var. İçindeki çeşit çeşit butik şaraplar, bir duvarı camdan olan kavı seyrederken insana göz kırpıyor. Mekânın bar kısmı, diğer ülkelerdekine göre daha büyük ve işlevsel tasarlanmış. Barın duvarındaki TV ekranında Rossopomodoro ürünlerinin serüvenini tarladan tabağa dek gösteren keyifli bir tanıtım filmi dönüp duruyor. Geleneksel üretim metotları, genetiği değiştirilmemiş tohumlar, domatesi, unu, peyniri ile kalite standartlarının vurgulandığı bu bilinçli girişime hayran olmamak elde değil. Bu kalite ve lezzete göre fiyatlar da gayet uygun.

 

Menüden:

Capresona 28 TL

Deniz mahsulleri çorbası 16 TL

A Tiella 12 TL

La Verace Pizza24 TL

O Spagetto 16 TL

Panna cotta 14 TL

Chianti (kadeh) 14 TL

Limoncello 10 TL

Ayrıntılar

Adres:
Prof. Dr. Hulusi Behçet Caddesi 10
İstanbul
İletişim:
(216) 385 23 00
Çalışma saatleri:
Her gün 11.30-23.30 arasında açık.
Reklâm
İlginizi çekebilecek diğer içerikler