[title]
Kafenin bizce en ilginç yanı, binasının 450 yıllık siyasi tarihin izlerini taşıyan Eshger Sinagog’u olması. 15. yüzyılın sonunda İspanya’dan sürülen sefaradların Osmanlı topraklarına yerleşmesinin ardından, 1547’de inşa edilen Sinagog, 6-7 Eylül Olayları’nın etkisiyle cemaatin azalması nedeniyle kapanmış. Son beş yıla kadar dökümhane olarak kullanılan bina, restore edilip bugünkü halini almış. Kafenin içi, Osmanlı tarzı öğelerle dekore edilmiş. Ön taraftaki açık bölüm ise, sponsorlu şemsiyelerle çay bahçesi havasında. Bir şeyler yemek isteyenler için tost, hamburger, ızgara ve salata çeşitleri var. İsteyen bahçede nargile keyfi de yapabiliyor. Safiye Sultan, İstanbul’un bir ucundan kalkıp gitmeye değer mi bilemiyoruz ama oralara yolunuz düşerse görmenizde fayda var. Vitali Hakko’nun bağışladığı aksesuarlar bile var...