[title]
Fabio Suarez ve babası Augustin Suarez’in ‘Meditasian’ adını verdiği, Pasifik ve Akdeniz mutfaklarını harmanlayan bir tarzı var Saigon’un. Uluslararası bankalar için çalışan ve işi gereği epey seyahat eden baba Suarez farklı mutfaklar deneyimledikten sonra tüm dünyanın etnik restoran kavramından uzaklaşmaya meyilli olduğuna karar vermiş. Haksız da sayılmaz, Japon mutfağı dendiğinde aklınıza her türlü yemeği mi geliyor, yoksa tempura ve sushi gibi hepimizin sevebileceği formlara giren üyeleri mi? Asya ve Akdeniz mutfaklarının en sevilen parçalarını harmanlamışlar bu sebeple.
Favorilerimizden kinoa salatalı dana carpaccio bu füzyon yaklaşımın vücut bulmuş hali; carpaccio tataki usulü pişirilmiş, sadece kenarları hafifçe ateşte gezdirilmiş. Menüyü Madrid’de bir Peru-Japon restoranı olan Luis Arévalo Navarro hazırlamış, yokluğunda ise kaptan köşkünde daha önceden Maça Kızı’nda çalışan Hasan Basri Şahin var. Kaliteli ve sürdürülebilir malzeme kullanma konusunda titizler, şarapta bekletilen dana yanağını gereksinimine göre, ideal hale gelene kadar 10-14 saat pişiriyorlar, karides tempura için ise unu İspanya’dan getirtiyorlar. Peter Thomas’ın yönetimindeki müzikler 22.30’dan sonra yükseliyor, iyi yemekten sonra iyi müzik de manzaraya eşlik edince ortamda bir kulüp havası esiyor.