Salon Galata

Nedir? Bankalar Caddesi’nin girişinde şık bir restoran.

Neden gitmeli? Benzersiz atmosferinde Türk Mutfağı’nın özgün tatlarını denemek için.

Salon Galata Karaköy’deki tarihi bir yapı olan Bozkurt Han'ın girişinde yer alıyor. 19. yüzyılın sonunda birahane olarak işletilen bu alan, sonrasında birçok bankaya ev sahipliği yapmış. En son bir eczane olarak kullanılmasından sonra, bir zamanlar Ara Kafe'nin de işletmeciliğini yapmış olan Murat Kartoğlu ve kardeşi İhsan Kartoğlu burayı şahane bir restorana dönüştürmüşler. Karadeniz’de sökülen eski evlerden kalan tahtaları; buradaki masalarda, kapılarda ve mekan süslemelerinde kullanmışlar. Ahşap kullanımı mekanın geçmişinden gelen asalete sıcak bir hissiyat katmış.Tarihi duvarlarında Murat Bey’in çok yakın olduğu Ara Güler’in eserleri asılı. Fotoğraflarda üzerinde bulunduğunuz sokağın eski hallerini görebiliyorsunuz. Yüksek tavanlardan sarkan lambalar da ambiyansı zarifleştiriyor. Salon Galata günün her saati için doğru adres. Bir öğle vakti, Old Java’dan temin ettikleri kahvelerini, sokağa bakan oturma yerlerinde gelen geçeni izleyerek içebilirsiniz. Akşamları sanat ve sinema dünyasının ağır toplarını ve her ülkeden turistleri ağırlayan restoranın menüsünü, Türkiye’nin farklı coğrafyalarından getirdikleri malzemelerle hazırladıkları yemekler oluşturuyor. Denediğimiz kinoalı isli somon salatadaki (44 TL) füme somon çok lezzetliydi ve parmesan taze yeşilliklere yakışmıştı. Balıkların günlük geldiği restoranda imza yemeklerden biri levrek pilaki (57 TL). Levrek filetolar enfes bir suyu olan kuru fasulyeli ve pırasalı bir sebze yemeğinin içinde geliyor ve tadına doyum olmuyor. Kendi yaptıkları makarnalarıyla da iddialılar. Patlıcanlı kaburgalı spagettideki (40 TL) tiftiklenmiş fırın kaburganın görüntüsü tokken bile iştahınızı kabartabilir. Yemeğinizi kesinlikle şefin tatlısı (24 TL) ile noktalamalısınız. Tahin sufleyi Karadeniz üzümüyle hazırladıkları bir sos ve dondurmayla getiriyorlar. Önce yemeye kıyamıyorsunuz ama bir başlayınca kendinizi alamıyorsunuz.