[title]
Kafenin alt katı 150 kişiye hizmet verebilecek büyüklükte irili ufaklı masalar, kırmızı koltuklar ve şık bir bara sahip. Dört yanı camla kaplı özel tasarım şöminenin etrafındaki puf koltuklar antrenmandan gelen binicilerin rahat edebilecekleri bir ortam yaratıyor. 100 konuğu ağarlayabilecek üst kat ise manzarasıyla öne çıkıyor. Açık maneje ve Boğaz’a tepeden bakan, birbiri ardına sıralanmış masalar özellikle akşam yemekleri için şık bir seçenek oluşturuyor. Dikdörtgen şeklindeki açık bar da hem Boğaz hem de kapalı maneje hakim bir manzaraya sahip. SIEC, at binenleri izlerken, beklerken bir şeyler atıştırmak isteyenleri doyurmaktan çok daha öteye gidiyor. Restoran işletmeciliğinin önemli isimlerinden Dilek Berk ile Changa’nın eski şefi Zafer Gökşen’in elinde SIEC’in mutfağı. Civardaki plazalardan iş adamları, İMKB çalışanları da kafeyi dolduranlar arasında. Zira yemekleri de, servisi de harika. Kendi yaptıkları kaparili, soğanlı somon carpaccio; mantarlı karidesli güveç ve mevsimine göre sundukları enginar, kereviz, fasulye ve biber dolma gibi zeytinyağlı yemekler başlangıç menüsünden tadıp onayladıklarımız. Ana yemeklerse Akdeniz mutfağı ağırlıklı dünya mutfağı olarak tanımlanabilecek türden. Örneğin SIEC Spesiyal, incecik lavaşların üzerinde sote sebze, patates tava ve ince kesilmiş pamuk gibi bonfile şişlerle gelen nefis bir et yemeği. Café de Paris soslu biftek, pazıda levrek, wokta sebzelerle pişirilen ve iki kişilik servis edilen et ve tavuk da sunumuyla göz doldurup doyuran seçeneklerden. Cevizli erişte, mantı, ızgara patlıcanlı domates soslu penne gibi hamurlular da var menüde. Mekanın rezervasyonla kullanıma açılan üst katı organizasyonlar için uygun. Akşamları 22.00’ye kadar servis veren restoran rezervasyonla önceden belirtildiğinde 00.00’ye kadar servise devam edebiliyor.