Spago

  • Restoranlar
  • Nişantaşı
  • 4 5 yıldız üzerinden
  • Tavsiye edilen
Reklâm

Time Out diyor ki

4 5 yıldız üzerinden

Herkesin Oscar Ödül Töreni’ndeki yemekleri hazırlayan şef olarak bildiği Wolfgang Puck’ın alametifarikası Spago, The St. Regis İstanbul Otel'de.

Fernando Botero’nun balık etli hanımefendisinin gözlerinin hapsinde bir asansörle çıkıyorsunuz Maçka, Nişantaşı ve Boğaz’ı kanatları altına alan Spago’ya. Misafir karşılamadaki yardım sever ekip size yardımcı olmaya çalışırken Andy Warhol’un Truman Capote portrelerine takılıyor gözünüz. Bir sanat galerisine girdiğinizi sandığınız anlarda Wofgang Puck’ın Hollywood ünlüleriyle çektirdiği fotoğraflar cezbediyor bu sefer de dikkatinizi. Steven Spielberg, Meryl Streep, Amy Adams, Quentin Tarantino, Cameron Diaz… Hollywood filmlerinden çıkma ferah ve aydınlık bir California mekânı gibi kurgulanan Spago’daki ilk dakikalarınız markanın Beverly Hills’deki efsaneleşmiş restoranındaymış gibi hissetmenize sebep oluyor. Ama bu çok uzak diyarlardan gelen atmosferin etkisinden bir an önce çıkmanız gerek, zira sizi bekleyen uzunca bir menü var. Ayrıca ağzınıza attığınız her lokmada, içtiğiniz her yudumda acı bir gerçeği fark edeceksiniz: Deneyemediğiniz her şey için üzüleceğiniz kesin, çünkü menüdeki her bir tat kendi hikâyesini yazıyor ve daha önce deneyimlemediğiniz anlar yaşatıyor.

“Yemeklerde yerel malzemeler kullanmaya özen gösterin, şimdiye kadar birçok başarılı restoran ve marka burada tutunmayı denedi ve kaybetti, çünkü hepsi kendi yemeklerini satmaya çalıştı. İyi olabilmek için yerel malzemelerle kendi tariflerimizi birleştirmemiz gerek.” Mısır Çarşısı’nda pazar araştırması yaparken bir bilge edasıyla söylenen bu söz şef Wolfgang Puck’a ait. Deveci armuduna hayran kalan Puck’ın tavsiyesiyle deveci armudunun kullanıldığı özel bir kokteyl var Spago’da örneğin. Menüde dilinizin dönmediği İtalyan ya da Fransız yemek isimleriyle de karşılaşmıyorsunuz, her şey Amerikan usulü, açık ve net.

İlk lokma için susam-miso koniler içinde gelen acılı tuna tartar en iyi seçenek. Ardından ana yemek için iki arada bir derede kalacağınızı söyleyebiliriz. El kesimi linguine kral yengeç, karides, ıstakoz ve safranlı emülsiyon eşliğinde geliyor, makarnayı ve deniz ürünlerini bir arada sevenler için menüdeki en iyi tercih. Menünün denizden & çayırdan bölümünde yer alan dana filet mignon fiyatını sorgulamanıza izin vermeyecek kadar kusursuz.

Ancak bu menünün yıldızı odun fırınından çıkan pizzalar kategorisinden. Soğuk bir pizza ne kadar iyi olabilir? En iyi sıcak pizzadan daha iyi olabileceğini görmek için füme Norveç somonlu pizzayı deneyin. Wolfgang Puck’ın yarattığı pizzanın hamuru fırından çıktıktan sonra üzerine dere otlu Crème fraîche sürülüyor, ardından da frenk soğanı, somon incileri ve füme somon ekleniyor. Ana yemeklerden sonra midenizi bir tatlıyla ödüllendirmelisiniz; başvuracağınız adres ise tatlılar arasındaki açık ara en iyi lezzet olan sticky toffee date cake olsun. Mandalinalı dondurmayla sunulan hurmalı ıslak bir kek olur kendisi, diyet yapanların korkulu rüyası da diyebiliriz kendisi için. 

Ayrıntılar

Adres:
The St. Regis İstanbul. Mim Kemal Öke Caddesi 35, Nişantaşı.
İstanbul
Reklâm
İlginizi çekebilecek diğer içerikler