[title]
Tarabya Koyu’na nazır komple cam cephesi, iki yanını süsleyen saksıda bodur ağaçları ve ‘tarabya köfte...’ yazılı sarımsı tentesi ile içinizi ısıtan cinsten bir yer. İsminin sonundaki o üç nokta anlayana gerekli mesajı veriyor aslında. ‘Köfteci’ deyince aklınıza floresan ışıklı, sineklerin uçuştuğu bir yer gelmesin; hem dekorasyon hem de yemeklerin tadı ve sunumu beklentilerinizin çok üstünde. Kafe tarzı ahşap masa ve sandalyeler yerleştirilmiş sade salona bej tonları hakim. Bir yanda boylu boyunca uzanan kumaş kaplı sedir rahatına düşkün olanların tercihi. Duvarlarda Tarabya’nın çerçevelenmiş, sepya tonlardaki 1800’lerde çekilmiş eski fotoğrafları asılı.
Aile işletmesi olduğu her aşamadaki titizlikten belli oluyor. Porsiyonlar Amerikan usulü dev değil; klasik köfteci hesabı. Bir tabakta altı adet ufakça köfte, patates kızartması ve pilav eşliğinde servis ediliyor. Elde ufacık ufacık açılmış klasik ve kızarmış mantı seçenekleri de köfteden sonra restoranın spesiyali. Dokuz ana yemeğin haricinde menüde piyaz, çoban salata, göbek salata, cacık, tavuklu salata, köfteli salata ve günün çorbası var. Tatlı olarak ise çikolata soslu sakızlı muhallebi, dondurmalı/sade irmik helvası yiyebilirsiniz. Her şeyin lezzeti yerinde, fiyatlar kalite doğrultusunda gayet makûl.
