Urbano

Dünya genelinde dokuz farklı markada 150’nin üzerinde restoranı bulunan Jumeriah Group’un en gözde İtalyan restoranı Urbano, İstanbul’a teşrif etti. Lokasyon, yeni açılan mekânlarla yavaş yavaş canlandığını gözlemlediğimiz Florya. Aqua Florya AVM’nin giriş katını mesken tutan Urbano’nun iç mekânı barın ve açık mutfağın dinamizmi ile dikkat çekiyor. Dışarıda ise karşı konması zor bir deniz manzarası var. Aslında “Urbano, deniz kenarında.” desek yeridir. Bu yüzden soğuk bile olsa şansınızı burada deneyin.

Urbano, bir İtalyan restoranı ama buralara Dubai’den ithal. Mekânın hazırlık aşamasında Dubai’den gelen şefler reçeteleri oturtmak ve buradaki ekibe benimsetmek için İstanbul’da epey vakit geçirmişler. Dubai standartlarını oturtabilme çabası bununla da kalmamış. Mutfağın ortasındaki pizza fırını da oralardan gelmiş, tam 13 ton… Mekâna nasıl dahil edildiği büyük bir gizem…

Yemek yemeye antipastilerle başlamak farz. Antipasti menüsünden kendi seçtiklerinizle dörtlü ya da altılı tabaklar hazırlatabiliyorsunuz. Dört çeşit antipasti 22, altı çeşit antipasti 26 TL. Bizim tabağımızda Bodrum kırma zeytini, marine enginar kalbi, İtalya’dan gelen mucizevi bir parmesan, dana bresaola, biberli dana nuar ve dana rozbif vardı. O masaya geldikten sonra şarap içmekten başka çaremiz yoktu. Antipastilerin genel anlamda çok başarılı olduklarını söyleyebiliriz.

 

Ne kadar antipasti yerseniz yiyin, pizzaya yer kalmalı. Kararsızlar için özel üretilmiş gibi duran dört mevsim pizzadan (32 TL) başlayalım. Dörtte birlik parçalar üzerinde ayrı ayrı sucuk, enginar kalbi, taze karides var. Bir parçada dört peynir ritüeline ayrılmış. Bu kısmın içindeki peynirler scramoza, mozzarella, gorgonzola ve parmesan. Çok leziz bir karışım. Yeri gelmişken söyleyelim, tüm peynirler İtalya’dan geliyor. Deniz mahsulleri ise İstanbul’dan taze taze alınıyor. Karidesi bu mevsimde dondurulmuş görmeye alıştığımız halde bu pizzadaki tazeydi. Fazla karıştırmaktan hoşlanmayanlar için bresaola pizza (36 TL) iyi bir tercih.

Menünün yıldızlarından biri de karışık deniz mahsullü linguine. Bu hem taze deniz mahsulüne doymak hem de Urbano’nun makarna konusundaki marifetlerini görebilmek için uygun bir seçim. İçinde deniz levreği, taze karides, kalamar, taze otlar ve domates sosu var. Sos çok lezzetli, üstüne kondurulan kuşkonmaz bunca baskın tadın bir aradalığını dengeliyor.
 

Menü oluşturulurken Türk damak tadına uygun bir şeyler de ekleme gereği duymuşlar ve böylece şefin spesiyali dana kaburga (49 TL) çıkmış meydana. Kırmızı et sevenler için gerçek bir başyapıt. Çok uzun süre, kısık ateşte pişen dana kaburgaya bıçağınızı değdirdiğiniz anda yumuşacık etin kemikten ayrıldığını görüyorsunuz. Karadenizlilerin mıhlamasını andıran parmesanlı mısır polentası, poşe kuşkonmaz ve glaze ıspanakla sunuluyor.

Tatlılardan payımıza panna cotta ve balkabaklı cheesecake düştü, ama açıkçası aklımız uzun süre dana kaburgada kaldı. Her iki ayda bir güncellenmesi planlanan menünün demirbaşı olacağından şüphemiz yok.