Uskumru

Nitekim balıkçının sahibi Seyfettin Bey de burayı, Boğaz’da bu tarz bir mekânın eksikliğini hissettiği için ve Boğaz’da aslında var olan potansiyeli değerlendirmek için açmış. Daha önce sekiz odalı bir ev olan mekân baştan aşağı yenilenmiş ve çok sade, yine ev havası taşıyan bir dekorla döşenmiş. Masa ve sandalyeler, dekorasyonun hakim olduğu doğal renkler, hepsi abartısız. Nitekim manzara her şeye yetiyor da artıyor bile. Menüde denizden ne çıkıyorsa o var. Düşünebildiğiniz her türlü deniz mahsülünü burada tadabilirsiniz. Özellikle külbastı şeklinde pişen kalamar ızgarada oldukça iddialılar. Lakerda, vakumlu ahtapot ızgara, uskumru ezme, uskumru simit, soğuk meze olarak fesleğen soslu levrek denemeye değer. Balık yemeği sevmeyenler için birer tabak kırmızı et ve tavuk yemeği de eklemişler menüye. 130 kişilik mekân, yazın açık kısmıyla birlikte 350 kişi alıyor. Kış aylarında, köprünün hemen altında göz alabildiğine deniz manzarasının karşısında yemek yerken arkada şömine yanıyor, fonda ise gelen müşterilerden birinin doldurduğu, Türk sanat müziği ve pop parçalarından oluşan CD çalıyor. Avrupa yakasından gelenler için Rumelihisarı’ndan ücretsiz tekne servisleri var. Hatta grup halinde iseniz, önceden telefon etmek kaydıyla sizi herhangi başka bir noktadan da alabiliyorlar. Uskumru’da tatlılar da iddialı. İrmik tatlısı, volkanik sufle, ekmek kadayıfı, ayva tatlısı ve dondurmayla servis edilen fırında tahin helvası en beğenilenlerden…