Duvar resminden korkuyorlar

  • Sanat
duvar resminden korkuyorlar
Reklâm

Time Out diyor ki

SALT Beyoğlu’nda açılan ‘Duvar resminden korkuyorlar’ başlıklı, 1976-80 yıllarını odağına yerleştiren sergi SALT’ın bugüne kadar başarıyla sürdürdüğü araştırma ve arşiv projelerinin en başarılı örneklerinden biri. Lafta herkesin -o dönemi yaşayan ya da yaşamayan- en iyi bildiği yıllar 80’ler ama aslında hikâye hiç de öyle değil, çoğu ezber ya da kulaktan dolma. Tabii bir de arşivci paylaşımcı ruhu/yönü bir sebepten körelmiş sanatçılar, sanat çevreleri ve politik baskılar var hesaba katmamız gereken. Hal böyle olunca daha da karışık hale geliyor. Tüm bu keşmekeşin içinden sağ kalanlar ile ciddi bir araştırma ve görüşmeler sonucu bir sergi projesi üreten SALT Araştırma Grubu ortaya okuması bol bir proje çıkarıyor.
 

Tarih 10, 11 Eylül 1980. Duvar resmi yapmalarına izin verilmeyen bir grup sanatçı, Kuşadası Kültür ve Sanat Şenliği’nde toplanmışlar. Ellerindeki pankartlarda “Duvar resminden korkuyorlar” yazıyor.

 

Darbe günlerinin ifade ve düşünce özgürlüğüne giydirdiği kara çarşaftan 1975 yılında Ahmet Ökten, Orhan Taylan, Cihat Aral ve İsa Çelik gibi isimlerin kurucuları arasında yer aldığı Görsel Sanatçılar Derneği de nasibini alıyor ve kapatılıyor.

Bu tarihî anın bir proje olarak karşımıza çıkmasında Görsel Sanatçılar Derneği’nin kurucuları arasında yer alan Ahmet Öktem’in payı büyük. 1 Mayıs 1977’de Harbiye Spor ve Sergi Salonu’nda açılan ‘1 Mayıs Sergisi’ni ayrıntılı bir şekilde fotoğraflayan Öktem’in dijitalleştirilen arşivi, SALT Araştırma Grubu tarafından ‘1 Mayıs Sergisi’ne katılan sanatçılarla yapılan görüşmeler sonucu anlatılar ve arşive katkıları ile genişletildi ve tarih aralığı 1976-1980’a yayıldı. Bu dört yılı kapsayan araştırma ve arşiv projesi, sanat, sanatçı hakları, örgütlenme, duvar resimleri, siyaset ve kitsellik konularını ele alıyor.

Serginin odağında ifade ve fikir özgürlüklerinin kısıtlandığı bir dönemin sancılar değil, belgeler ve yansımalarıyla sürecin ta kendisi var. Sergiyi, Türkiye’deki kültür üretimine dair bir inceleme olarak da değerlendirmek mümkün. Sergi bu anlamda tamamlanmış bir çalışma değil; bir süreç olarak ele alınıyor ve ele alınan dönemden henüz erişilememiş kaynaklara da açık. Sergi süresince konuşmalar, öğrenciler için eleştirel turlar ve tartışmalar yapılıyor. (program için bkz. saltonline.org).
 

 


Serginin şüphesiz en can alıcı kısmı koleksiyoner, sanatçı aileleri ve yaşayan sanatçılardan toplanabilen eserlerle o günden sonra ilk kez bir araya getirilen ‘1 Mayıs Sergisi’. Füsun Onur, Saim Bugay, Hüsamettin Koçan, Mehmet Güleryüz, Cihat Aral, Yusuf Taktak, Serhat Kiraz, Nur Koçak gibi isimlerin işleri bir arada. Yumruklar, zincirler, İngiliz anahtarı, kırmızı karanfiller, güneş, çark ve silindir şapka gibi mesaj içerikli simgelerle çevrili dört bir duvar. Bir yandan da kimi eserler var ki sadece fotoğraflarda kalmış. Aynı gün çıkan olaylar nedeniyle sergi mekânında bırakılmış, taşınamamış, deşifre edilememiş ya da el değiştirmiş ve muhattabı bulunamamış.
 

Bir de ses kaydı var ki kulak kabartmadan geçmemelisiniz. Dönemin ve olayların canlı tanığı Yusuf Taktak’ın sesinden Antalya Film ve Sanat Festivali ve sonrasındaki gelişmeler üzerine kanlı canlı bir kayıt.

Serginin kimi izleyiciler açısından problemli bulunması muhtemel bir yönü var ki o da bilgi yükü. Normalde eserlerle karşılaştığınız duvarlar bu sergide balık istifi gazete kupürleri, belgeler, dergi kapakları ile kaplı. İzleyiciye bırakılan sorumluluk -okuma- kimi yerlerde biraz aşırıya kaçıyor ancak serginin ve dönemin yapısı, koşulları göz önünde bulundurulduğunda hak vermek, faydalanmak ve serginin bir arşiv ve araştırma projesi olduğunu hatırlatmak gerek. Ya da belki de şöyle demek daha doğru: Günümüz için gerekli olan soruları sormamayı, sineye çekmeyi kolayca kabullenmiş şehirliler olarak okumayı çok satanlar listelerinin ve magazin malzemesi gazetelerin ötesine taşıma zamanı. Bugünü çözümleyebilmek, değerlendirebilmek için biraz çabanın gerekli olduğunu hatırlamak ve hatırlatmak gerekiyor. Kısacası “Ezber eğitimden geldim.” demekle dönmüyor bu çark, kalıtsallaştırmayın. Sanatla kalın.

 

Salı-cumartesi 12.00-20.00, pazar 12.00-18.00 arasında açık. Pazartesi kapalı.

Ayrıntılar

Adres:
Çalışma saatleri:
12:00
Reklâm
İlginizi çekebilecek diğer içerikler