Dünyamızı gelişmiş teknolojilerle paylaşmak ne anlama geliyor?
Ulya: Giderek daha farklı, hızlı ve çekici makine veya yazılımlara adapte olmak anlamına geliyor. 1960’larda interaktif teknolojiler henüz gelişmemişken, farklı medya türlerinin kolektif bilincimiz üzerindeki etkilerini ilk inceleyenlerden biri olan Marshall McLuhan ‘küresel köy’ün, yani elektronik yollarla arabağlantılanmış dünyanın, ne kadar nahoş ve klostrofobik bir yer olabileceğine işaret etmişti. Bu dijital saplantılar artarken sanatçı Katherine Behar, yaratıcı pratiğini günümüzdeki teknolojik ve dijital gidişatı tasvir etmek, sorgulamak ve yeniden tanımlamak için kullanıyor. Kamusal ve özel hayatta, yoğun bir sanal etkileşim halindeyiz. Biz iç ve dış dünyamızın kodlarını çözmeye çalışaduralım, bu sırada her şey daha da hızlanıyor.
New York'ta yaşayan Katherine Behar; heykel, performans ve video alanlarında üreten bir sanatçı. İşlerinde teknoloji ve sanatı buluşturan Behar’ın pratiğinin Türkiye’de kapsamlı olarak izlenebileceği ilk sergi geçen ay Pera Müzesi’nde açıldı. Teknolojinin gelişmesiyle gün be gün hızlanarak insanları makineleştiren dünyamızda sanatçı, bu sergisiyle insan ve makine arasındaki dayanışma noktalarının peşine düşüyor. Bunu yaparken de ırk, toplumsal cinsiyet ve sınıf dinamiklerinin de izini sürüyor aslında. İnsanlık kavramına dair yeni bakış açıları sunan sergiyi küratörleri Fatma Çolakoğlu ve Ulya Soley anlattı.