New York

En iyileriyle New York

New York, kültür sanattan müzelere, yakın çevre keşiflerinden müzik etkinliklerine, bedava keşiflerden lüks deneyimlere dünyada yaşayanlarına da, ziyaretçilerine de en çok seçenek vadeden kent.

Yazan:
Time Out Istanbul editors
Reklâm

Böyle bir kente birkaç kez gitmiş olmak bile özümsemek, anlamak, şehri tanımak anlamına gelmiyor; hele trendler ve klasik adresler sonsuz bir şekilde uzayıp giderken... Aklı karışık New York yolcuları için farklı ilgi alanlarına seslenen bir ‘en’ler listeleri hazırlayarak hem ufkunuzu genişletmek hem de işinizi kolaylaştırmak istedik.

HSBC Premier müşterileri, 29 Ağustos-09 Eylül 2016 tarihleri arasındaki Pasifik Kıyıları & New York / San Francisco, Los Angeles, Las Vegas, New York gezilerinden oluşan tur programlarında Setur merkez ofislerinden yapılacak rezervasyonlarda vergiler hariç kişi başı % 5 indirim fırsatına sahip oluyor. Ayrıntılı bilgi için HSBC Premier Telefon Bankacılığı 0850 211 0 112'yi arayabilirsiniz.

Bedavaya kaçırılmaması gereken yerler

Brooklyn Bridge
Nehri geçmek bahane, önemli olan New York mimarisinde yenilenme tarihinin seçkin bir üyesi olarak suyun üzerinde yükselen Brooklyn Bridge’ı dünya gözüyle görmek. 1883’de açılan Brooklyn Bridge, East River’ın üzerindeki ilk yapı olarak bir mühendislik becerisi olarak görülüyor. Zamanının en uzun asma köprüsü olan yapının çelik telden halatları da köprünün orijinal tasarımcısı olan John A. Roebling’in icadı. Manhattan’ın aşağısından aralarında Özgürlük Anıtı’nın da olduğu pek çok kent simgesine bakan köprü, New York’a giden birinin ilk gideceği noktalardan olmayı konumuyla da hak ediyor.

Brooklyn Flea Market
Evet, tabii ki bu bitpazarına giriş bedeva, ama kendinizi Yenidünya’nın eskileri arasında kaybedip epey bir harcama yapmanız da muhtemel. Yine de tadını çıkarın. Lafayette Avenue ile Clermont ve Vanderbilt Avenues arasındaki tezgahlarda antikalar, vintage kıyafetler, plaklar, sanat eserleri ve takılar arasından ayrılmak istemeyenler acıkınca soluğu Blue Marble imzalı organik dondurmalar, Whimsy & Spice işi kurabiyeler ve Hot Bread Kitchen’ın yemekleri arasında enerji takviyesi yapabilir.

5Pointz Aerosol Art Center
Long Island City’deki bu eksi antreponun yüzeyi dünyada spreyle boyalı geniş bir sanat spektrumunu izlemek için en doğru yer. Queens sınırından geçen 7 numaralı trende Hunters Point Ave’yi geçip indiğinizde NYC’nin en önemli grafiti alanına, hatta bu konuda şehrin atası sayılan bir noktaya panoramik olarak bakma imkanınız olacak. 5Pointz’in duvarları her ne kadar yeni işlerin de düzenli olarak ortaya çıktığı bir yer olsa da, beton yüzey olduğu gibi buranın kurucusu ve küratörü olan Meres One’a ayrılmış.

Grand Central Terminal, Main Concourse / Ana Salon
1913 Beaux Arts namı diğer Güzel Sanatlar tren istasyonu, tıpkı bizim Haydarpaşa ya da Sirkeci garı gibi şehre yeni gelen biri için aslında en muhteşem giriş noktası. İstasyon, Amerika’nın ulusal korunma hareketinde tarihi açıdan kilit öneme sahip. İstasyonun Ana Salonu’nun tavanındaki takımyıldızlar, sanki cenneten görülüyormuş gibi bir his yaratmak üzere tersten çizilmiş.

Bölge bölge New York

Manhattan’ın en önemli çekim yerleri

Battery Park
Bu 25 dönümlük yeşil alan Manhattan’ın ağır bina yüklenmiş Manhattan bölgesi için yaratılmış hassas alanlardan biri. Anıtlar, abideler, bahçeler, heykeller ve ‘tarladan masaya’ konseptli kafesine ek olarak gezinti yerlerine nazır suya nazır manzaralar da sunuyor. Yazın New York’un tüm parkları gibi burası da açık hava müzik ziyafetlerine gebe.

Central Park
New York deyince herkesin vereceği ilk üç isimden biri olan Central Park’ı filmlerde bol bol gördük; tabii ki şehre gelen herkes gibi şimdi de ziyaretçilerin yaşama zamanı. Burada her mevsim yapacak bir şey var, yeterki spor ayakabınız ayağınızla uyum içinde olsun!

Empire State Building
Empire State binasının kule ucunun olmadığı bir New York silüeti düşünülemez. İnşa etmesi 11 ay süren 45 metrelik amblem, 1931’de bittiği zaman Empire State’in şehrin en uzun yapısı olmasının da yolunu açmış. Buraya yapacağınız ziyarette lobiye özellikle dikkat edin, 2009’da orijinal Art Deco tasarımı üzerinden restore edildi. Yüksek hızda yol alan asansörlerle 86. kattaki gözlem yerine gitmek şehirde bir başka yapılması gereken şey.

Brooklyn’in en önemli çekim yerleri

Brooklyn Botanic Garden
Kuruluşu 1910’a uzanan bu 30 dönümden büyük botanik bahçe, binlerce çeşit bitkinin ev sahibi. Özellikle bahar aylarında Sakura Matsuri Festival’i kapsamında epey bir bitkiseveri bünyesine çekiyor. Cherry Esplanade denilen meydan, Japon bahçelerinden farksız bir çiçeklenmenin adresi. Japanese Hill ve Pond Garden ise ABD’nin Japon bahçelerinden esinlenilmiş ilk yerleri olarak buranın en huzurlu noktaları.

Brooklyn Museum
Brooklyn’ün bu özel enstitüsü, Manhattan’ındaki büyük isim yapmış alternatiflerine göre daha sakin bir gezi vadediyor. 4 bin parçalık Mısır koleksiyonu özellikle III. Amenhotep heykeli ve yavandaki antik kozmik haritayla büyülüyor. Cézanne, Monet ve Degas’nın başyapıtları ise Avrupa koleksiyonunun önemli parçaları. Beşinci kat ise Thomas Cole’un The Pic-Nic’ ve Louis Rémy Mignot’nun ‘Niagara’sı gibi ABD’li sanatçıların işlerini ağırlıyor. Pasifik adaları ve Afrika galerilerini de kaçırmayın; keza bu müze Afrika objelerini sanat eseri olarak sergileyen ilk ABD müzesi.

Coney Island Cyclone
Tarihi 1927’ye dayanan ahşaptan yapılmış bu nostaljik lunapark treni ya da bildik orijinal adıyla roller coaster, harika bir tematik park deneyimi vadediyor.

Queens’in en önemli çekim yerleri

Louis Armstrong House Museum
Trompette devrim yaratan bir isim olan Büyük Satchmo’nun (Amerikalılar için Louis Armstrong’un bir adı da ‘Satchmo’) 1943’den ölümü olan 1971’e kadar yaşadığı ev artık onun adına ziyaretçileri kabul eden bir müze. Bu mabet onun yaşamının naif ve etkili izleri kadar New York’un ‘siyah’ tarihini de gün ışığına çıkarıyor. Bir yandan ise eşi Lucille Armstrong’un duvar kâğıtlarına olan tutkusunu da göz önüne seriyor.  Kendisinin dekoratif ilgisi dolapların içlerinden banyo detaylarına kadar her yere sinmiş durumda; ince bir zevk, sanat ve müzik kokulu bir atmosfer. 45 dakikalık rehberli turu ise kesinlikle almalısınız.

Museum of the Moving Image
Şehrin en dinamik enstitüsünü keşif için Museum of the Moving Image’a buyrun. Kaufman Astoria Studios’un üç kata yayılan alanı 264 koltuklu sineması ve genişletilmiş galeri alanlarıyla harika işlere gebe. Müzenin ‘Behind the Screen’ sergisi, film yapma sürecinin her adımını açığa çıkarıyor. Binin üzerinde prodüksiyonun yapımı arasında 14 klasik ve oynanabilir video oyun da bulunuyor ki aralarında Asteroids, Ms. Pac-Man ve Space Invaders var.

Flushing Meadows–Corona Park
Şehirde bir gününüzü de New York’un ikinci büyük parkına ayırın ve o da bırakın size dünyanın kaç bucak olduğunu göstersin. Heykeller, su ve bol manzara vadeden bu parkın en büyük kozu dev dünya ikonu ya da Amerikalıların tabiriyle ‘Unisphere’. Çelikten yapılmış dev dünya ‘heykeli’, 1964 senesinde düzenlenen World’s Fair için yapılmış. Parkı inşa edenler büyük yeşil alan içine bir hayvanat bahçesi, bir adet gezinti gölü, paten parkı, barkebü alanı, oyun alanları ve 66 milyon dolarlık su ve hokey merkezi sığdırmış.

Bronx and Staten Island’ın en önemli çekim yerleri

Alice Austen House
19. yüzyılın önemli fotoğrafçılarından Alice Austen'ın aile evi, aynı zamanda New York'un en eski evlerinden biri; tarihi 1690’a uzanıyor. Şimdi Austen’ın işlerinden geniş bir koleksiyonun ev sahibi.

Yankee Stadium
Şehrin beyzbol liginin has unsuru olan Yankee’lerin Bronx’taki bu meşhur beyzbol sahası 2009’dan bu yana şehirde yeni tarihlerin yazıldığı bir nokta. Hindistan’dan gelen kireçtaşından dış yüzeyi, 1923’deki ilk Yankee Stadı’nı yansıtan tasarımı,  Yankee’lerin tarihi anlarından karelerin yer aldığı 1300 fotoğraflık iç mekânı, pek çok ünlü ismin otografının yani imzasının olduğu toplarla döşeli duvarıyla ünlenen müze alanıyla dev bir stad olmanın ötesine geçen bir yer burası.

Bronx Museum of the Arts
1971’de kurulan ve bugün 800’den fazla işi barındıran bu multikültürel sanat müzesi, ataları Afrikalı, Asyalı ya da Latin olan 20. & 21. yüzyıldan Bronx’lu sanatçıların işlerini sergiliyor.

Bronx Zoo Wildlife Conservation Society
Bu büyük enstitü, tapılası ve/ya yırtıcı 5 binden fazla canlının evi. Açık hava babun rezervi, deniz aslanı havuzu, tamamen Madagaskar’a adanmış bir alan ve çok daha fazlası için şehrin yegâne noktası burası. Vahşi Asya Monoray’ını alanlar, 14 dönümlük bir alana yayılmış filleri, Hindi Çini kaplanlarını, geyikleri, antilopları, Mongolistan’dan vahşi atları ya da Nil timsahlarını gözler önüne seriyor. Kapalı alanda ise dünyadan kuş ve sürüngen örneklerinin sergilendiği özel alanları ziyaret edebilirsiniz.

New York Botanical Garden
Şehrin içinde cennet bir mekân burası. Muz ağaçları, ender rastlanan vahşi orkide çeşitleri, Yeni Dünya palmiyelerine dair dünyanın en geniş kolesiyonunu ve nice farklı türü, orman alanını keşfetmek mümkün.

Staten Island Ferry
Staten Island ile aşağı Manhattan arasındaki limanı geçmek, bugün New York’da 1817’den beri daha ucuza yapabileceğiniz tek şey; o zamanlar bunun bedeli 25 sent idi; şimdiyse bedava. Bu 24 saat devam eden feribot yolculuğu, NYC’nin en güneyindeki evlerinden işlerine gidenler için gerçek bir cankurtaran simidi görevi görüyor. Bir yandan da dünyanın en sıkı manzaralarından birini sunuyor.

Tavsiye edilen
    İlginizi çekebilecek diğer içerikler
      Reklâm