Modernitenin dansı: Malezya

Malezya’nın modern yüzü: Kuala Lumpur
Malezya’nın başkenti ve aynı zamanda en kalabalık şehri olan Kuala Lumpur, Gombak ve Klang nehirlerinin birleştiği yerde kurulmuş. Burada üç farklı etnik grubun yoğunluğu göze çarpıyor; Malaylar, Çinliler ve Hintliler. Bu üç farklı kültür Kuala Lumpur’da öyle bir kaynaşmış ki sokakta Hintçe konuşabilen Çinliler’e rastlamak bile mümkün. Bu kaynaşmanın en çok yaradığı şey ise tabii ki şehrin yemek kültürü. Malay, Hint, Çin, Thai hatta Japon mutfağının en güzel örneklerini tatma imkanı bulabileceğiniz Kuala Lumpur’da ‘iyi bir yemek’ için öyle pahalı ve lüks restoran arayışına girmenize de gerek yok. Hatta en lezzetli yemekleri birçok şehir sakini gibi büyük alışveriş merkezlerinin altındaki yemek katlarında yemeniz mümkün. Kahvaltı sofrası ise oldukça zengin; kızartma etler, sushi çeşitleri, pilavlar, noodlle ve tropik meyvelerden oluşan açık büfelerde dondurma bile var.

Yükselen gökdelenleri ile ülkenin modern yüzü olan Kuala Lumpur’da alışveriş yapmayı da ihmal etmemek gerek. Burada birçok büyük markanın stok fazlası ürününü çok ucuz fiyata bulabilme imkanına sahip olabilirsiniz.

Tropik cennet: Penang
Malay yarımadasının batısında kalan Penang, Malezya’nın en çok turist çeken adalarından biri. Bunun bir nedeni birçok alışverişte vergi yükümlülüğü olmamasıyla diğeri ise tropik kumsalları. Büyük bahçeler içinde parıldayan eski İngiliz koloni evleri ve dev yapraklı bitkiler arasında kendinizi film setinde hissetmeniz an meselesi. Burada birçok tapınak gezmek mümkün. Bir Hindu tapınağı olan Mahamariamman, bir Budist tapınağı olan Kek Lok Si ve 33 metre ile dünyanın en büyük üçüncü büyük Buda heykeline sahip olan Wat Chayamangkalaram tapınağı özellikle görülmesi gerekenler arasında.

Burada yaşanması gereken bir başka deneyim ise gece kurulan pazarları. ‘Pasar Malam’ denilen ve Batu Feringi yolunda kilometrelerce uzanan bu pazarda her gece kıyafetten dekorasyon eşyasına geniş bir ürün yelpazesine sahip bini aşkın tezgah kuruluyor. Sahte çanta ve saatlerinde yer aldığı bu pazar özellikle turistler için altın madeni değerinde çünkü hem fiyatlar oldukça uygun hem de turistik alışveriş yapmak, arkada kalanlara hediye toparlamak için ideal.

Pasar Malam’ın bir diğer özelliği ise içinde kurulan yemek alanı. Onlarca tezgahla çevrili alanda ortada yer alan masalara oturup tezgahlardan yemeklerinizi seçebiliyorsunuz. Tek yapmanız gereken yemek siparişini verdiğiniz tezgaha masanızda dev gibi yazan numarayı söylemeniz ve yemek geldiğinde ödemenizi yapmanız. Ev yapımı çin böreği’nden hint yemekleri’ne, bir nevi çöp şiş olarak tanımlanabilinecek satay’lardan özel soslu çevirme tavuklara kadar birçok seçeneğin bulunduğu bu alana turistler kadar yerli halk da yemek yemeğe geliyor çünkü hem oldukça lezzetliler hem de ucuzlar.
Efsanelerin kucağında: Langkawi

Minik dağlarla çevrili Langkawi, Andaman Denizi’nde yer alan 100 adalık bir takım ada. Burası tüm sene boyunca ziyaret edilebilecek bir destinasyon. Sezonu Kasım ortası ile Nisan ortası arasında yaşanan bu takım adada güneşli geçen Nisan ve Ağustos ayları arasında havuzda yüzerken kısa süreli bir tropik yağmura yakalanmanız muhtemel.

Langkawi birçok gezgin tarafından efsanelerin adası olarak tanımlanıyor. Bu efsanelerin en büyük kaynağı ise minik sığıntı yerleri ile adanın eski zamanlarda korsanların gözde saklanma mekanlarından biri olması. Burayı sakın sıkı bir masaj yaptırmadan terk etmeyin. Malay, Thai, volkan taşı, İsveç masajı gibi bri çok farklı tekniğin çok uygun fiyatlarda sunulduğu adada masaj yaptırmak için en çekici adresler lüks otellerin spa’ları. Dalış yapmak da Langkawi’nin sunduğu çekici etkinliklerden biri. UNESCO tarafından korumaya alınan doğal parkında dalış yaptığınızda daha önce gözünüzün görmediği onlarca değişik deniz canlısıyla tanışabilirsiniz.