Seyahat Tutkusu

Arabasıyla İstanbul’dan İzlanda’ya seyahat eden maceraperest Cenk Demirgüç ile tanışın.

Yazan:
Alara Altay
Reklâm

Sizi kısaca tanıyabilir miyiz? 

17 Nisan 1982, Istanbul doğumluyum. Bilgi Üniversitesi Uluslararası Finans Bölümü’nü bitirdim, University of California’da MBA yaptım. Tipik bir koç burcuyum. Bir aile şirketimiz var, kimyasal ham madde distribütörlüğü yapıyoruz. Ama benim aklım her zaman doğada ve yeni yerleri keşfetmekteydi. Tüm sevdiğim ve hayalini kurduğum şeyleri de kendi bütçemle yaptım. Çocukluğumdan beri hep doğayla ve sporla iç içe oldum. Scuba diving, kite surf, snowboard yaptım; motosiklete bindim. Dediğim gibi kaçış sebebim hep şehir hayatından uzak olmaktı. Uzaklaşmak için de doğaya ve yollara sığındım.  

İzlanda’ya arabayla gitme fikri nasıl ortaya çıktı? 

En büyük hayalim kuzeye kendi arabamla çıkmaktı. Daha önce yapan var mıydı yok muydu, bilmiyordum. Ben sadece kendi hayalimi gerçekleştirmek için harekete geçtim. Öncelikle aracımı Türkiye’de her türlü arazi koşullarına uygun donanıma hazır hale getirdim ve üstüne içinde yatabileceğim bir mobil karavan olan Crawler marka Kmp 190 taktırdım. Kendi aracımla gitmeyi seçtim çünkü kendime ait bir hikayem olsun istedim. Yol boyunca onca ülke ve deniz geçtim. Bu nedenle gerçek anlamda bir macera oldu. 

Toplam kaç günde, kaç km yol yaptınız? 

Yolculuğum 80 gün sürdü ve toplam 18.000 km yaptım tek başıma. Bir yıllık Schengen vizem vardı, bu yüzden 90 günü geçemezdim. Türkiye’den çıkıp Yunanistan, İtalya, Avusturya , Almanya , Norveç, Danimarka ve Faroe Adaları’nı geçip İzlanda’ya ulaştım. 

Şehirlerle nasıl bir bağınız var? 

Şehirlere çok bayılmıyorum açıkçası. O yüzden fırsat buldukça doğaya sığınıyorum. İşim gereği gitmek durumunda kaldığım şehirlerde de orayla özdeşleşen anıtlardan şehre bakıp yine kalabalıklardan uzaklaşıyorum. Nefes almak için hep doğa harikası yerlere kaçıyorum. 

En sevdiğiniz şehirler hangisi? 

Her şehir kendine göre güzel. Hepsinin kendine has güzellikleri oluyor. Ama benim gibi maceraperest bir gezgin için en güzel şehir henüz gitmediğim şehirler. 

İstanbul sizin için ne ifade ediyor? 

Tabii ki gittiğim her yerde özlediğim tek şehir diyebilirim. Yemeğini, mezelerini, sokak muhabbetini, çayını, Boğaz’ını… Birçok şeyinden dert yansak da kopamadığım tek şehir. 

Yol müzikleriniz nelerdi? 

Yolda Chase Atlantic, The Neighbourhood, Riley, Kings of Leon, The Fray, Linkin Park, Ash, Haris Alexiou ve Max Giesinger dinledim bolca. 

Şehirde ya da yollarda ne tür arabalar seversiniz?

Açıkçası şehirde araba kullanmaktan zevk almıyorum hatta kullanmıyorum. Şehir içinde küçük bir scooter’ım var onunla yol alıyorum. Ama genel anlamda 4X4 offroad tarzı araçları seviyorum. İnsansız yerlere ulaşmamı, doğayla iç içe olmamı sağladıkları için. 

Şimdiye kadar kaç ülke, kaç şehir gördünüz? 

Avrupa’daki çoğu şehri gördüm. ABD’de okuduğum için Doğu ve Batı yakasındaki çoğu yeri de gördüm diyebilirim. Benim olayım zaten şehirler değil. Doğaya gidiyorum. Yeterince kalabalık olan bir şehirde yaşadığım için olabildiğince insandan uzak doğa harikası yerleri tercih ediyorum. 

İstanbul’daki favori lezzet noktalarınız nereleri? 

İstanbul’da da uzak yerlere gidiyorum. Şehirden uzak salaş bir balıkçı, deniz ürünleriyle ve mezeleriyle beni cezbeden yerlerin izini sürüyorum. 

Bir şehri hakkıyla gezmek için öncesinde nasıl bir hazırlık yapmalı? 

Ben rotamı lokasyonların hava şartlarına ve iklimine göre hazırlıyorum. Giyim kuşam konusunda belli ve net bir tarzım var. Kıyafetten çok ortaya çıkaracağım karenin çarpıcılığına daha fazla odaklanıyorum. Hazırlıklarımı buna göre yapıyorum. 

instagram.com/cenkdemirguc

Tavsiye edilen
    İlginizi çekebilecek diğer içerikler
      Reklâm