Get us in your inbox

Hikmet Demirkol

Hikmet Demirkol

Hikmet son 15 senedir yeni çıkan, popüler olan ve dünyadaki trendlere dair müzik üzerine yazılar ve röportajlar hazırlıyor. Boş vaktinde ya konsere gidiyor ya da yurt dışı seyahatleri için planlar yapıyor, yine o şehirlerdeki konserlerin hayalini kuruyor. Sokak hayvanlarını mamasız bırakmıyor, kedilere düşkünlüğüyle biliniyor.

Follow Hikmet Demirkol

Articles (4)

Pop soslu R&B’nin yeni yıldızı

Pop soslu R&B’nin yeni yıldızı

‘Atlantis’ten sonra yeni bir albüm çıkarmış olmak sana ne hissettiriyor? İki albüm arasındaki zaman nasıl geçti, ne gibi tecrübeler yaşadın? Genel bir değerlendirme yapmanı istesek neler söylersin? Her ne kadar yayın tarihi çok yeni olsa da, ‘Atlantis’te müziğe başladığımdan beri yazdığım şarkılar vardı. ‘Pop’ta bundan farklı olarak çoğu şarkı yeni. Hayatımın ikinci bölümü diye adlandırdığım zaman diliminde yazdığım şarkılar var. İlk majör şirket anlaşmamı yaptım, albüm sürecinde yurt içinde ve yurt dışında birçok insanla tanıştım. Benim için her anlamda besleyici bir süreçti. ‘Yok muydu vaktin bana?’ ile başladı yeni albüm yolculuğun. Ardından Türkiye 6 Şubat depremleriyle sarsıldı ve haliyle hayat uzunca süre durdu. Albümün geç yayınlanmasında bu durum da etkili olmuştur, yanılıyor muyum? 2023 maalesef her anlamda kötü kayıplar yaşadığımız bir yıl oldu. Tüm albümü henüz yılın başındayken hazırlamıştık ama öyle bir gündemin içinde insanın psikolojisini koruması bile zorlaşınca, plana sadık kalmak mümkün olmuyor. Her şeyi bunu dikkate alarak değiştirmemiz gerekti.   ‘Pop’ şarkısının video klibini döndürüp döndürüp izliyorum. Oyunculuğuna da bayıldım. Ne kadar dahil oluyorsun kliplerin yaratım sürecine? İşin müzik kısmında olduğum kadar görsel kısmında da etkinim. Geri çekemiyorum kendimi. Sonuçta bu işler bir noktada beni tanımlıyor. Benim ağzımdan anlatılan hikayenin beni yansıtması için olabildiğince işin içinde olmaya çalışıyorum. İlk işimden bu yana öğrendiğim önemli şeyl

Bir modern caz efsanesi

Bir modern caz efsanesi

Jacky Terrasson'u genç bir caz tutkununa nasıl tanıtırdınız? Berlin doğumlu Fransız-Amerikan bir piyanistim. Paris’te büyüdüm ve 1990'da New York'a taşındım. Küçük yaşta klasik müzik eğitimi aldım, bir yıl Berklee’ye devam ettim ve daha sonra doğrudan işin profesyonel tarafına geçmek istediğime karar verdim. Çocukken müzik merakınız nasıl oldu da pop/rock yerine caza kaydı? Cazla ilk olarak annemin küçük LP koleksiyonu sayesinde tanıştım. Evde o dinledikçe ben de kendimi bu müziğin içinde buldum. Aslında sanırım en çok ilgimi çeken şey doğaçlamaydı. Gençken dinlediğiniz isimlerden bugün size halen ilham verenler kimler? Bugünlerde kimleri dinlemekten zevk alıyorsunuz? Gençlik yıllarımda piyanistler arasında en çok Thelonious Monk, Bud Powell ve Bill Evans dikkatimi çekerdi. Tabii ki Miles Davis, John Coltrane dinlerdim. Jazz Messengers albümlerini çok severdim. Billy Holiday'i dinlemeyi, daha sonra takdir edeceğim Ella Fitzgerald'dan daha çok severdim. Dexter Gordon hayranıydım, Cedar Walton da favorimdi. Tüm bu müzisyenleri hâlâ ara sıra dinliyorum ama artık favoriler listem çok daha uzun. Geçenlerde genç bir şarkıcı Michael Mayo'yu dinledim. Bence harika! Caz müzisyenlerini klasik müzik sanatçılarından ayıran bir şey seçmenizi istesem, aklınıza gelen ilk şey ne olurdu? Ritim ve notalar. Berklee’de aldığınız eğitim kariyerinizi nasıl etkiledi? Berklee'de iki yıllık bir programa kaydolmuştum ama bir yıl sonra ayrıldım. Yine de orada harika zaman geçirdim. Benim için en faydal

Vega ile hasret giderdik

Vega ile hasret giderdik

‘Yarına Kalan Şarkılar’ projesine nasıl dahil oldunuz? Deniz Özbey Akyüz: Hadi (Elazzi) ve Koray (Candemir) çalışmalara başladılar. Koray zaten Tuğrul’un çok eski arkadaşı. Öyle ki, biz daha Vega’yı kurmadan, hatta daha Kargo ortada yokken, ikisinin birlikte çalışmışlığı var. Tuğrul Akyüz: Koray’ı 1993 senesinden beri tanıyorum. D.Ö.A.: Kargo’nun çok ünlendiği zamanlarda Marmaris’te bir konserlerine denk gelmiştik. Şok olmuştuk. Çok kalabalıktı. Korumalar filan vardı. Kuliste görüşemedik Koray ile o derece. Milattan önceden mi başladık konuşmaya? (gülüyor) T.A.: Kargo o dönemde bayağı öncü bir gruptu. Rock’ı rock yapan insanlar vardı ama mainstream’e dahil olup popüler rock müzik yapan bir iki gruptan biriydi Kargo. ‘Yarına Kalan Şarkılar’ 20 şarkılık dev bir albüm. ‘Farklı Rüyalar’ı yorumlamaya nasıl karar verdiniz? D.Ö.A.: Birkaç alternatif vardı. Ben kendi söyleyebilişime baktım. İtiraf edeyim, uzun süre de korktum! Koray’ın vokal tarzı çok farklı. Bir iki kere deneyip kaçtım. Böyle istememek gibi değil de, söyleyiş şeklim acaba ayıp mı kaçar diye düşündüm. Ama Hadi sıkıştırdı beni. Sonra birdenbire ‘Farklı Rüyalar’ı söyleyebilmeye başladım. Uzun zamandır şarkı söylemiyordum. Biraz da sorun oydu aslında. Dişlerimde problem vardı, tedavim devam ediyordu. Sonra bir gün bir cesaret baktım söyleyebiliyorum. O yüzden onu seçtik. Çok da şekerli bir şarkıydı benim için. T.A.: Hem Deniz, hem de Koray da kendilerine göre şarkı söylüyor. Başkaları o şarkıları onlar gibi söyleyemez.

Nice 20 yıllara!

Nice 20 yıllara!

Birkaç ay önce ‘Ses’ adlı bir tekli yayımladın. Şarkının yapay zekayla üretilen videosu büyük ses getirdi. Şarkının ve videonun ortaya çıkış sürecini senden dinlemek isteriz. Parça temelinde olmasını istediğin şeyler için yerinde durmamayı, harekete geçip birleşerek bir nevi çoğalmayı ve gücünün farkına varıp ayağa kalkmayı anlatıyor. Dünya dağıldı ve her birey kendi kutbuna çekildi son yıllarda. Ne kadar akıl sağlığımı korumak için uzak durmaya çalışsam da benim de sürekli aklımda olan şeyler bunlar. Şarkı yazarken de ortaya çıkıyor bir şekilde. Klibi uzun yıllardır tanıdığım, hem işlerini ve bakış açılarını hem de kimliğini ve kişiliğini çok sevdiğim Tunç Topçuoğlu yaptı. 15 sene önce bir işte yollarımız kesişmişti; şimdi tekrar birleşerek çoğaldık. Her yaptığım işte zamanın ve teknolojinin getirdiği yeniliklere açık olmayı ve merakımı korumayı seviyorum. Şimdilerde yapay zeka hayatın her alanında kendini kanıtlamaya başlamışken benim de onunla bir klip yapmam kaçınılmazdı. Tunç bir süredir yapay zekayla harika görsel işler çıkarıyordu. Şans eseri birbirimizin bir videosu altında yorumlaşırken “Hadi beraber yapalım,” dedik ve buradayız. Tunç komple klibin senaryosuyla ve görsel karelerle geldi. Mağara adamlarının ellerinde VR gözlükleri olması, bilinmeyen zamanlar ve mekanlardaki yapay dünyalarda başka karakterler olarak buluşmaları ve benim müziğimle birleşmeleri hem günümüz dünyasına bir eleştiri hem de şarkıyı öteye taşıyan bir unsur oldu bana göre. Bir ay kadar sürdü bi