D'Lueur Atelier

Tansu Başaran, kurucu

Markanızın kuruluş hikayesini anlatabilir misiniz? Fikir nasıl ortaya çıktı ve gelişti? Çanta tasarımına odaklanmaya nasıl karar verdiniz?

D’Lueur Atelier, 2023 yılında hayal gücü, mükemmeliyetçilik ve özgünlük tutkusuyla ortaya çıktı. Moda ve sanat dünyasındaki zengin deneyimlerimiz ve tasarım sevgimizle şekillenen bir fikirle doğdu. Çanta tasarımında zarafetle özgünlüğü bir araya getirmeyi amaçladık. Kadınları hayatın her anında güçlü, zarif ve özel hissettirmeyi hedefledik. Gündüzden geceye farklı tarzlara hitap eden çeşitli modellerimizle, kadınlara kendi benzersiz tarzlarını yaratma özgürlüğü sunmak istedik. İlk sezonumuzda sürdürülebilir çanta modelleriyle dikkat çekmeyi amaçladık. Bu, estetikten ödün vermeden, aynı zamanda sürdürülebilirlik konusundaki sorumluluğumuzu gösterme kararlılığımızı yansıtıyor. D’Lueur Atelier’nin kuruluş hikayesi, temel değerlerimizi yansıtarak kadınları özel hissettirme misyonumuzu taşıyor. Her çanta, bu misyonu gerçekleştirmek ve kadınları kendi özgün güzelliklerini kutlamaya teşvik etmek için tasarlanmıştır.

Modaya ilginiz nasıl başladı? Bu sektörde yer almak hayaliniz miydi?

Modaya olan ilgim genç yaşlarda başladı. Sanat ve tasarım dünyası beni her zaman cezbetti ve bu ilgi zaman içinde moda dünyasına yönlendi. Güzellik, estetik ve özgünlük prensipleri benim için her zaman önemli olmuştur. Moda sektöründe yer almak hayalimdi. Bu hayal, D’Lueur Atelier’i kurmamın ve kadınlara kendilerini zarif, özel hissettirecek çanta koleksiyonları tasarlamamın temelini oluşturdu. Her çantada kendimi ifade etme fırsatı buluyorum ve bu tutkumun bir parçasını sizinle paylaşmak benim için büyük bir mutluluk.

Markanızı kurmadan önce neler yaptınız? 

Moda ve tasarım alanındaki kariyerime aile şirketimizde başladım. Stilist asistanlığı pozisyonunda edindiğim deneyim, sektöre dair bilgi birikimimi artırdı. Bu süreç, moda sevgim ve tasarım tutkumla birleşerek D’Lueur Atelier’i kurma kararı almama öncülük etti. Markamızı hayata geçirirken kazandığım tecrübeler ve stilist asistanlığından elde ettiğim öğrenimler, her bir çantamızın özel tasarımında kendini gösteriyor.

Tasarımlarınız nasıl ortaya çıkıyor? Yaratım süreciniz hangi aşamalardan oluşuyor?

D’Lueur Atelier tasarımları, özenle planlanmış bir yaratım sürecinden geçiyor. İlk aşama, ilham alınan konseptlerin ve güncel moda trendlerinin araştırılması. Bu bilgiler doğrultusunda, tasarım ekibimle birlikte koleksiyonun genel temasını ve hikayesini belirleriz. Ardından, çeşitli tasarım ögeleri ve detaylar üzerinde çalışarak tasarımları oluştururuz. Malzeme seçimi, tasarımın estetik ve fonksiyonel özelliklerini belirlemede kilit rol oynar. Seçilen malzemelerle birlikte ilk prototip üretilir ve bu prototip, tasarımın gerçek hayatta nasıl duracağını değerlendirmek ve gerekirse ayarlamalar yapmak için kullanılır. Detaylandırma ve iyileştirme süreci, tasarımın her detayının mükemmelleştirilmesini sağlar. Bu aşamadan sonra, onaylanan tasarımlar seri üretime geçer. El işçiliği ve detaylara gösterilen özen, her bir çantanın kalitesini ve özgünlüğünü garanti altına alır.

Kuruluş aşamasında, markanızın tasarımlarını kimlerin kullanmasını hayal ettiniz? Markanızın kadınının stilini nasıl şekillendirdiniz?

Kuruluş aşamasında, D’Lueur Atelier’in tasarımlarının geniş bir kesime hitap edeceğini düşündük. Markamızın kadını güçlü, zarif ve ışıltılı hissetmeyi arzulayan, her yaştan ve her tarzdan kadını içermeliydi. Tasarımlarımızın, günlük kullanımdan özel etkinliklere kadar geniş bir kullanım yelpazesi sunarak her kadının stilini tamamlamasını amaçlıyorduk. Markamızın kadını için tasarım yaparken, öncelikli hedefimiz her bir kadının kendi benzersiz tarzını ifade edebilmesine olanak tanıyan çantalara odaklanmaktı. Renk seçimlerimiz, kesimlerimiz, detaylarımız ve koleksiyon genelindeki çeşitlilik, her kadının kendini özel hissetmesini sağlayacak bir çanta bulmasını kolaylaştırmayı amaçlıyordu. Ayrıca, markamızın kadınına çeşitli yaşam tarzlarına uygun çözümler sunmayı hedefledik. Günlük yaşamın karmaşıklığından özel anların zarafetine kadar geniş bir yelpazede kullanılabilecek çanta modelleri tasarlamak istedik. Hayal ettiğimiz kullanıcı kitlesi geniş, çeşitli ve her bir kadının kendine özgü stilini ifade edebileceği bir platform oluşturacak şekilde düşünüldü.

Markanızı, tasarımlarınızı farklı kılan, benzerlerinden ayıran sizce nedir? Tasarım felsefenizi nasıl özetlerdiniz?

D’Lueur Atelier, el işçiliği, detaylara özen, çeşitlilik, sürdürülebilirlik ve kişiselleştirmeyle öne çıkan, lüks tasarım felsefesine sahip bir marka.

Markanın ismine nasıl karar verdiniz?

‘D’Lueur’ kelimesi, Fransızca kökenli olup ‘ışıltı’ anlamına geliyor. Bu ismin, markanın tasarımlarındaki özenli detayları, lüksü ve kadınları parıldatan zarafeti simgeleyeceğine inandık. Aynı zamanda, markanın özgün ve dikkat çekici bir kimliğe sahip olma arzusunu yansıtıyor.

Tasarım sürecinde size neler ilham veriyor, moodboard’larınızda neler oluyor? Hayranlıkla takip ettiğiniz moda tasarımcıları kimler?

Tasarım sürecinde, çeşitli kaynaklardan ilham alıyoruz. Doğadan sanata, mimariden günlük yaşama kadar geniş bir yelpazede ilham kaynaklarımız var. Moodboard’larımızı da genellikle renk paletleri, doku örnekleri, sanat eserleri, moda fotoğrafları ve güncel trendlerle ilgili ögeleri bir araya getirerek oluşturuyoruz. Hayranlıkla takip ettiğimiz moda tasarımcıları arasında Karl Lagerfeld, Miuccia Prada, Nicolas Ghesquière, Maria Grazia Chiuri ve Demna Gvasalia gibi isimler bulunuyor. Bu tasarımcılar, kendi markalarına sahip olmanın yanı sıra ünlü modaevlerinde de önemli roller üstlendiler ve markalarına yenilikçi ve özgün bir bakış açısı getirdiler. Bu yüzden tasarımlarını yakından takip etmek bize oldukça ilham veriyor.

İşinizle ilgili en çok gurur duyduğunuz an neydi? Nasıl tepkiler alıyorsunuz?

İşimle en çok gurur duyduğum an, D’Lueur ilk çıktığında tanımadığımız insanlardan gelen siparişler oldu. Özellikle, dışarıda D’Lueur çantası takan kadınları görmek, işimizin başkaları tarafından olumlu bir şekilde kabul gördüğünü anlamamdan kaynaklı büyük bir memnuniyet yaşattı bana.

Önümüzdeki ilkbahar-yaz sezonunun öne çıkan trendleri neler olacak? Kendi koleksiyonlarınızdan ipucu verebilir misiniz? Okuyucuların hangi parçalara yatırım yapmalarını önerirsiniz?

İlkbahar-yaz sezonunda trendleri belirlemek her zaman heyecan verici bir süreç. D’Lueur Atelier olarak önümüzdeki sezon için turuncu, hardal, kahverengi ve tabii ki şeftali tüyü renklerinde, feminen detayların vurgulandığıs bir koleksiyon hazırlıyoruz. Eşsiz renk paletleri, nefes alabilir malzemeler ve özel hazırlanan aksesuar detayları, markamızın tasarım dilini yansıtan unsurlar arasında yer alacak. Sürdürülebilirlik bizim her zaman önceliğimiz. Bu anlamda sürdürülebilir modellerimize ekstra yoğunlaşmayı da planlıyoruz. Yeni sezon önerim, canlı renklere sahip ürünler edinerek yaz aylarında şıklığınızı ve enerjinizi yansıtmanız.

Moda sektörüne adım atmayı hayal eden genç girişimcilere ne tavsiye edersiniz?

Öncelikle pazar araştırması yapın ve iş yapma potansiyelinizi değerlendirin. Kişisel tasarım dilinizi belirleyerek marka kimliğinizi oluşturun. Daha sonrasında sürdürülebilirliğe ve etik değerlere odaklanın. Güçlü bir dijital pazarlama stratejisi oluşturarak online varlığınızı artırın. Moda profesyonelleriyle bağlantı kurarak iş ağınızı geliştirin. En önemlisi de moda trendlerini takip edin, ancak kendi tasarım anlayışınızı ortaya koymayı da unutmayın.

Markanızın geleceği için neler hayal ediyorsunuz? Koleksiyonunuzu çantalara eşlik edecek farklı tasarımlarla genişletme düşünceniz var mı?

Global bir marka olma hedefimiz var. Koleksiyonlarımızı çantalara ek tasarımlarla genişleterek müşterilere daha fazla seçenek sunmayı planlıyoruz. Aynı zamanda, tasarım ve kalite standartlarımızı sürekli iyileştirerek müşteri memnuniyetini en üst düzeye çıkarmayı amaçlıyoruz. Sürdürülebilirliği ön planda tutarak, çevresel etkiyi azaltacak çözümler geliştirmeyi ve kadınların günlük yaşamlarında kendilerini özel hissetmelerine katkıda bulunmayı sürdüreceğiz.