Sorbe

Başak Barlas, kurucu

Sorbe’nin kuruluş hikayesini anlatabilir misiniz? Fikir nasıl ortaya çıktı ve gelişti?

Aslında 2014 yılında marka ismimiz olan Sorbe’yi almıştık ancak markanın kuruluşu 2016 yılını buldu. Sorbe ismi tamamen bir yaşanmışlık sonucunda ortaya çıktı; yani isme bir anım ilham verdi. Aslında markanın ismi bildiğimiz tatlıdan gelmekte. Sorbe’yi kurduktan sonra ise yapmak istediklerim doğrultusunda markayı eşimle beraber geliştirdik.

Modaya ilginiz nasıl başladı? Bu sektörde yer almak hep hayaliniz miydi? 

Modaya aslında kendimi bildim bileli ilgim vardı. Bu sektörde çalışmak hayalimdi tabii ki. Hayalimdeki işi yapıyor olabilmek bence en büyük şans, çünkü o zaman kendinizi iş yapıyormuş gibi değil, zaten olması gereken bir süreci yaşıyormuş gibi hissediyorsunuz.

Markanızı kurmadan önce neler yaptınız?

Koç Üniversitesi İşletme Bölümü mezunuyum. Yedi yıl aile şirketimizde çalıştım. Sonrasında ayrılıp eşimle beraber markamı kurduk.

Tasarımlarınız nasıl ortaya çıkıyor? Yaratım süreciniz hangi aşamalardan oluşuyor?

Tasarımlarımız aslında tamamen bizzat giymek istediğim parçalardan oluşuyor. Kendi çizgimin dışına hiç ama hiç çıkmıyorum diyebilirim. Klasik, zamansız parçalara imza atıyoruz. Güncel modayı da ufak dokunuşlarla takip ediyoruz.

Kuruluş aşamasında, markanızı kimlerin giymesini hayal ettiniz? Ceketleriyle ve zamana meydan okuyan diğer parçalarıyla dikkat çeken Sorbe kadınının stilini nasıl şekillendirdiniz?

Aslında spesifik isimler yerine, markamızı giymesini istediğim bir kadın figürü vardı aklımda. Özgür, hayata bağlı, hayatta kendi mücadelesini verme cesareti olan, gölgede kalmayan bir kadın figürüydü bu. Sorbe kadını tabii ki zamanla şekillendi ama çizgisi sanırım aynı kaldı. Zamansızlık üstüne kurulu bir çizgi bu. Çok zaman harcamadan giyinen ama daima şık görünmek isteyen bir kadın figürü için tasarlanmış parçalar olsun istedik dolaplarda. Bunu bir nebze başarmış olduğumuzu düşünüyorum.

Markanızı ve tasarımlarınızı farklı kılan, benzerlerinden ayıran nedir? Tasarım felsefenizi nasıl özetlerdiniz?

Sanırım kesimlerimiz, kullandığımız üst düzey kumaşlar ve kaliteden ödün vermememiz bizi diğer markalardan ayırıyor. Tasarım tabii ki önemli ama artık günümüzde insanlar farklı parçalar almak istemenin yanı sıra iyi düşünerek de alışveriş yaptıklarından, zamansızlığa ve kumaş kalitesine de önem veriyorlar. O nedenle bu yolda ilerliyoruz.

Markanın ismine nasıl karar verdiniz?

Dubai’de ailece yediğimiz bir yemekte ortaya çıktı. Yemek arasında sorbe yemiştik. O an, o atmosferde çok mutlu hissetmiştim. Aklımda kalan, benim için önemli bir andır. Bu anıdan esinlenerek marka ismini buldum. Konsantre olup marka ismi üzerine düşünmeye başladığımda o an aklıma gelince, Sorbe’de karar kıldım. Minik detaylarda aslında birçok an gizli olabiliyor.

Tasarım sürecinde size neler ilham veriyor, moodboard’larınızda neler oluyor? Hayranlıkla takip ettiğiniz moda tasarımcıları kimler?

Hayatın içinde olan her şey bana ilham veriyor. Moodboard’larımızda genellikle güncellenmiş kesimlere sahip modeller yer alıyor. Kumaş renkleri, detaylar, değişen düğme trendleri... Kendi çizgimizden çıkmadan koleksiyonu oluşturmuş oluyoruz. Hayranlıkla takip ettiğim isim şu an Phoebe Philo.

İşinizle ilgili en çok gurur duyduğunuz an neydi? Nasıl tepkiler alıyorsunuz?

Müşterilerimizden gelen yorumlar genellikle olumlu oluyor. Kumaşları çok beğendiklerine ya da ürünleri çok fazla kullandıklarına dair yorumlar alıyoruz. Yolumuzun kesiştiği müşteriler genelde tekrardan markamızı ziyaret ediyorlar. Bence en keyiflisi ve önemlisi bu. En çok gurur duyduğum an, bir markamı kurma girişiminde bulunma cesaretini gösterdiğim andı. Konfor alanımdan çıkıp bir markayı var etme çabası diyebiliriz buna. Bu konuda kendimle gurur duyuyorum. 

Önümüzdeki ilkbahar-yaz sezonunun öne çıkan trendleri neler olacak? Kendi koleksiyonlarınızdan ipucu verebilir misiniz? Okuyucuların hangi parçalara yatırım yapmalarını önerirsiniz?

Gene trenç-denim karışımlı modeller, ceketler, denim detaylı gömlekler, atletler var. Keten gömlek takımlar ve daha az gramajlı takımlar da mevcut. Birçok ürün var, hepsi şimdiden hazır.

Moda sektörüne adım atmayı hayal eden genç girişimcilere ne tavsiye edersiniz?

Hayallerinin peşinden gitmelerini ve kendilerini yansıtan işler ortaya koymalarını tavsiye ederim. Satar diye bir ürün yapılmaz. Önemli olan kendi çizginizin ne olduğu ve sizin nasıl biri olduğunuz; başarı bence orada.

Markanızın geleceği için neler hayal ediyorsunuz? 

Kalıcı, farklı nesillere hitap eden bir marka olmak istiyoruz açıkçası. Mağazalaşma diğer adımlarımızdan biri olabilir.