Wabi Sabi

Sena Malkoç Bayraktar, kreatif direktör ve kurucu

Markanızın kuruluş hikayesini anlatabilir misiniz? Fikir nasıl ortaya çıktı ve gelişti?

Wabi Sabi bir Japon yaşam felsefesi. Hayatım boyunca bu felsefenin hep beni anlattığını düşünürdüm. Kusurları kucaklama ve kusurlu şeylerin bile güzel olabileceği mesajı yaşam felsefem haline gelmişti. Hayalimdeki markayı kurduğumda isminin Wabi Sabi olacağını söylerdim hep. Wabi Sabi'nin kuruluşu, kişisel bir yolculuğun ve anlamlı bir tesadüfün sonucu. Bir mağazada 'Wabi Sabi' yazılı bir bileklikle karşılaştığımda, bunun bir işaret olduğunu düşündüm. Ardından annemin de desteğiyle cesaretimi topladım ve hayalimdeki markayı yarattım.

Modaya ilginiz nasıl başladı? Bu sektörde yer almak hayaliniz miydi?

Modaya olan ilgim, çocukluğumdan beri içimde var olan bir tutkuyla başladı. Her zaman yenilikçi olma ve kendimi ifade etme arzusuyla doluydum. Bu, moda sektöründe yer alma hayalimi besleyen bir tutkuydu benim için.

Markanızı kurmadan önce neler yaptınız?

Markamı kurmadan önce, moda tasarımı eğitimi aldım ve sektördeki önemli markalarda staj yaptım. Bu deneyimler, tasarım yeteneklerimi geliştirmeme ve moda sektörünün dinamiklerini anlamama yardımcı oldu.

Wabi Sabi koleksiyonlarının her birinin ayrı bir hikayesi var. Bu hikayeler nasıl ortaya çıkıyor? Yaratım süreciniz hangi aşamalardan oluşuyor?

Her koleksiyonum, yaşadığım anların, hissettiğim duyguların ve çevremden aldığım ilhamın bir yansıması. Sailor koleksiyonu gibi, bazen ilham beklenmedik bir anda geliyor ve koleksiyonun ruhunu belirliyor.

Kuruluş aşamasında, markanızı kimlerin giymesini hayal ettiniz? Markanızın kadınının stilini nasıl şekillendirdiniz?

Markamızı kurarken asil, özgür, trendlere bağlı kalmayan, cesur ve kendi stilini yaratan, zamansız şıklığı arayan kadınları hedefledik. Wabi Sabi, bu kadınların güçlü ve özgün stilini yansıtan tasarımlar sunuyor.

Markanızı, tasarımlarınızı farklı kılan, benzerlerinden ayıran nedir? Tasarım felsefenizi nasıl özetlerdiniz?

Tasarımlarımızı farklı kılan, kusursuzluk içindeki kusurları kucaklama felsefemiz. Her parçada benzersiz bir güzellik ve derinlik yaratmaya odaklanıyoruz, bu da tasarımlarımızı eşsiz ve unutulmaz kılıyor.

Markanın ismine nasıl karar verdiniz?

Wabi Sabi adı, benliğimi ifade ettiğini düşündüğüm için seçildi. Bu isim, hayatın ve modanın kusurunu kucaklama fikrini mükemmel bir şekilde yansıtıyor ve markamızın özünü oluşturuyor.

Tasarım sürecinde size neler ilham veriyor, moodboard’larınızda neler oluyor? Hayranlıkla takip ettiğiniz moda tasarımcıları kimler?

Tasarım sürecimizde, ilhamın spontane doğasını temel alırken, markamızın etik ve estetik değerlerine sıkı sıkıya bağlı kalıyoruz. İlhamın belirsiz zamanlamasına rağmen, tasarım sürecimizi disiplinli bir şekilde yönetiyoruz. Bu, bazen koleksiyon çıkarmayı ertelememiz anlamına gelebiliyor, çünkü her tasarımın, markamızın kimliğini ve değerlerini tam olarak yansıtmasını esas alıyoruz. Her bir koleksiyon, o dönemdeki ilgi alanlarımıza ve duygusal durumumuza dayanan bir hikaye üzerine kuruluyor. Bu yaklaşım, her bir tasarımımızın, markamızın özgünlüğünü ve tutarlılığını koruyarak, müşterilerimize sadece estetik açıdan değil, aynı zamanda duygusal bir bağlamda da hitap etmesini sağlıyor. Tasarım sürecimiz, bu şekilde hem yaratıcılığımızı hem de markamızın prestijini ön plana çıkararak, sektördeki öncü konumumuzu korumamıza katkıda bulunuyor.

İşinizle ilgili en çok gurur duyduğunuz an neydi? Nasıl tepkiler alıyorsunuz?

İşimle ilgili en çok gurur duyduğum an, ilk koleksiyonumun büyük ilgi gördüğü ve markamın uluslararası alanda tanınmaya başladığı andı. Müşterilerimizden gelen olumlu geri dönüşler ve ürünlerimizin dolaplarının vazgeçilmezi haline gelmesi beni çok mutlu ediyor.

Önümüzdeki ilkbahar-yaz sezonunun öne çıkan trendleri neler olacak? Kendi koleksiyonlarınızdan ipucu verebilir misiniz? Okuyucuların hangi parçalara yatırım yapmalarını önerirsiniz?

İlkbahar-yaz sezonunda, doğal tonlarla birlikte pastel renklerin öne çıkacağını düşünüyorum. Koleksiyonumuzda, sürdürülebilir malzemelerle hazırlanan rahat ama şık parçalar ön plana çıkacak. Yatırım yapılması önerilen parçalar, zamansız ve çok yönlü kullanılabilecek tasarımlar olacak.