Yaz sezonunun 8 stil şifresi

İlkbahar/Yaz 2018 sezonunun trendlerinden şehir hayatına en uygun alternatifleri sizin için seçtik, festivallerden yaz düğünlerine güneşin okşadığı sıcak ve hafif günlerin kurtarıcısı olacak anahtar parçaları bir araya getirdik.

Yazan:
Gökçe Algan
Reklâm
Makaron rengi düşler

Makaron rengi düşler

İştah kabartan rengarenk makaronların renkleri bu yaz gardıropları istila ediyor. Her zaman yaz hafifliğine yaraşan pasteller, İlkbahar/Yaz 2018 defilelerinin podyumlarında sıklıkla karşımıza çıkarak yeni sezona dair ilk ipuçlarını bize fısıldamıştı. Mayıs ayını kucakladığımız bu günlerde ise her vitrinden bize davetkar bakışlar atan pastel tonlar, en çok bir arada kullanıldığında dikkat çekiyor, yaz davetlerinin ve şık bir dokunuşun arandığı tüm etkinliklerin kurtarıcısı oluveriyor.

Nasıl giymeli? Sorbe renklerini ustalıkla kullanmanın formülünü bir bilene sorduk. Ünlü isimlere de stil danışmanlığı yapan Tuğçem Gürakar, pastel renkleri yalnızca kıyafetlerle sınırlamamamızı öneriyor: “Aslında zamansız olan pastel tonların sezonda hakimiyetini çiçek desenleriyle ve ufak ışıltılarla görüyoruz. Ve hatta artık en güzel, en gösterişli aksesuar olan saçlarda bile pastel tonlarını kullanarak günlük hayata bu trendi tamamen adapte edebiliyoruz.”

Logo, biraz daha logo

Logo, biraz daha logo

1990’lardan günümüze armağan bir başka sezon trendi ise logoların başkaldırısı. Özellikle 1900’ların başında Soğuk Savaş’ın sona ermesi ve kapitalist düzenin zaferi ile sonuçlanması, Batı’nın para ile erişilebilen ve bir statü vadeden markalara övgüsünü logolara taşıması ile bir kutlamaya dönüştü. Her markanın logosu ya da büyük puntolarla yazılmış isimleri, kimin hangi markayı giydiğini -ya da giyebildiğini- cümle âleme duyurması için bir aracı haline geldi. Sonra gün oldu, devran döndü, dev logolar ayıplanır oldu, ürünlerin üzerindeki marka isimleri küçüldü. Ama unutmayın ki tarih gibi moda da tekerrürden ibaret ve özellikle Brexit ve Trump’ın başkan seçilmesiyle bilinmeyene doğru sürüklenen yeni dünyada eski günlere duyulan nostalji, ‘logomania’ trendinin tabir-i caizse patlamasına yol açtı. Yeni logo trendinde logolarla oynamak serbest: Tıpkı Gucci’nin yepyeni GUCCY logosuyla tasarladığı parçaları ya da Saint Laurent’in ikonik logosunu ayakkabı topuğuna taşıması gibi.

Nasıl giymeli? 90’larda giydiğiniz, artık yakaları eprimiş Calvin Klein logolu sweatshirt’ünüzü ya da polo yaka Ellese tişörtünüzü henüz atmadıysanız, bu sezon sahne sizin! 90’lardan kopup gelen Kappa, Fila ya da Champion gibi erişilebilir markalardan gardırobunuzda ne kaldıysa, hele ki logoları yeterince görünürse sokak modasını fethetmek için daha fazlasına ihtiyacınız yok.

Reklâm
Bana sloganını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim

Bana sloganını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim

1990’lardan ödünç aldığımız trendlerden bir diğeri olan sloganlı üstler, podyumların tozunu uzun süredir attırıyor. İlkbahar/Yaz 2018 sezonunda ise hükümdarlıklarını perçinleyerek sokakları ele geçirdiklerini gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz. Üstelik yeni nesil sloganlı tişörtler politik göndermelerde bulunmaktan imtina etmiyor, sokaklara dökülecek kadar cesur olmayan yeni nesli kıyafetleriyle düşüncelerini ifade etmeye davet ediyor. 2016 yılında Dior’un kreatif direktörü Maria Grazia Chiuri’nin üzerinde ‘Hepimiz Feminist Olmalıyız’ yazan bir tişörtü koleksiyona dahil etmesinin üzerinden uzun süre geçti, ancak dünya ahvali bizi feminizm üzerinde kafa yormaktan halen alıkoyamadı. Politik göndermeler dışında Fransızca kelime ve cümleler de bu sezon tişört ve sweatshirt’lerde gözümüze çarpıyor. Sokak stili avcılarının da fotoğraflamayı en sevdiği trendlerden olan, kimi zaman esprili kelime oyunlarıyla yüzümüzde istemsiz bir gülümsemeye yol açan sloganlı tişörtler gerek yaz konserlerinde, gerek akşamüstü plaj partilerinde basit ve etkili bir stil vadediyor.

Nereden alsak? Her yerden! H&M’den Zara’ya, Mango’dan Bershka’ya aklınıza gelebilecek tüm hızlı giyim markalarında sloganlı tişörtler vitrinleri süslüyor. O yüzden de farklılaşmak için kendi sloganlı tişörtünüzü tasarlamak da hiç fena bir fikir olmayabilir. Satın alacağınız beyaz bir tişörte kumaş boyasıyla kendi sloganınızı yazabilir, kaligrafi yeteneklerinize güvenmiyorsanız kolaylıkla bir ozalitçide baskı yaptırabilirsiniz.

Klasik eğlencelidir

Klasik eğlencelidir

Maksimalizmin yakamızı bırakmadığı, logoların dört bir yanımızı sardığı ve 1980’lerin iddialı formlarının bize el salladığı İlkbahar/Yaz 2018 modası, sezon trendleri ile stili arasına mesafe koyan ve kimi zaman teatral, kimi zaman ise grotesk tasarımlara yatırım yapmaktan imtina eden klasik tutkunlarının yüzünü de nihayet güldürüyor. Zamansızlığın hakkını layığıyla veren pantolon-ceket takımları ise özellikle bu sezonun kazanan klasik parçalarından. Trend avcılarının vazgeçilmez web sitelerinden biri olan Who What Wear’e göre bu sezon eğer tek bir parçaya yatırım yapacaksanız o parça vücudunuza mükemmel biçimde oturan bir pantolon-ceket takımı olmalı. Takımların geri dönüşü aslında yine kadınların artık çok daha güçlü bir sesle talep ettikleri eşitlik vurgusu ile de ilişkilendirilebilir. Hep erkeklerle anılan ağırbaşlı takımlar bu sezon erkeklerin tekelinden çıkarak kadınların gardıroplarına hiç olmadığı kadar yoğun bir biçimde girecek gibi görünüyor.

Nasıl giymeli? Halihazırda gardırobunuzda bekleyen takımlarınızın ciddi çehresini biraz olsun yumuşatmak için imdadınıza pastel, dondurma renklerinde tişörtler ve çirkin sneaker’lar yetişecek. Gucci’nin şeker pembesi takımı yerine şeker pembesinin anahtar dokunuşlarından faydalanarak klasik stilinizi günümüz sokak modasına uyarlayabilirsiniz.

Reklâm
Minimalizme dönüş

Minimalizme dönüş

Kendinizi groteskin sınırlarında gezinen maksimalist çizgiler içinde kaybolmuş hissediyor, sadeliğin dinginliğine özlem mi duyuyorsunuz? Eski, güvenilir dostumuz minimalizmi sıkıcı olarak yaftalamadan önce bir kez daha düşünün. Çünkü aşırılıklar çağının tam ortasında, sıkıcı etiketiyle bir köşeye atılmış minimalizm aslında kendi içinde sınırsız bir özgürlük barındırıyor. ‘Yeni minimalizm’ olarak adlandırılan bu akımda sade, basit görünen parçalar farklı üretim teknikleri ve materyaller ile farklılaşıyor, küçük siyah bir elbise lüks bir ipek kumaşla arzu nesnesi haline gelebiliyor. Bu hem tanıdık hem yepyeni trendde desenler, detaylar, temiz siluetlerle flört ediyor ve gardıroplara dingin bir stil armağan ediyor. Kendinizi güvenli sulara teslim etmek için tek yapmanız gereken elinizdeki o payetli, işlemeli ve dantel detaylı yeşil ceketi yavaşça yerine bırakmak...

Nereden alsak? Yeni minimalizm akımının podyumlarda öne çıkan markaları Calvin Klein, Raf Simons, Alexander Wang ve Jil Sander. Daha erişilebilir alternatifler için ise minimalizmi sezon trendlerinden bağımsız bir biçimde tasarım felsefesinin kalbine oturtan COS’u ziyaret edebilirsiniz.

Mor ve ötesi

Mor ve ötesi

Bütün renkler hızla kirleniyordu, ancak bu sefer birinciliği mora verdiler. Pantone, 2018’in rengi olarak ultraviyoleyi seçti ve bu tercihin sebebini ‘Pantone18-3838’ koduna sahip ultraviyole renginin özgünlüğü, benzersizliği ve vizyoner düşünceyi tetiklediği fikriyle açıkladı. Sezonun maksimalizm akımına da sırt çevirmeyen mor ihtişamı akla getiriyor, yaratıcılıkla özdeşleştiriliyor. Müzik tarihine dönüp baktığımızda ise Deep Purple’ı bir kenara bırakırsak David Bowie’den Jimi Hendrix’e unutulmaz birçok ismi de anımsatan, güçlü bir renk olduğunu kolaylıkla söyleyebiliriz. İlkbahar/Yaz 2018 podyumlarında da Gucci’den Moschino’ya farklı markaların defilelerinde karşımıza çıkan mor rengi yalnızca kıyafetlerde değil, aksesuardan makyaja her detayda sıklıkla göreceğiz.

Nasıl giymeli? Ultraviyole rengi mevzubahis ise ihtiyatlı kullanmak altın kural. Baştan aşağı morlara bürünmek size kolaylıkla teatral bir görünüm kazandırabilir, eğer tek bir rengin hakimiyetinde giyinmeyi tercih edenlerdenseniz pastel renkler bu sezon kurtarıcınız olacak. Morda ise aksesuarlara yönelmek risksiz bir seçim: Mor ayakkabılar, çantalar ve kemerler ile bu trendi stilinize kolaylıkla uygulayabilirsiniz. Bir diğer alternatif ise makyajınıza mor tonlarını eklemek. Gözler ya da dudaklar, birini seçin ve küçük bir mor dokunuşu ile hazırlığınızı tamamlayın.

Reklâm
Aksesuar raporu

Aksesuar raporu

İlkbahar/Yaz 2018 sezonunun aksesuarlarını tek bir kelime ile özetlememiz gerekseydi bu kelime kuşkusuz ‘iddialı’ olurdu. Bileklerde ‘arm party’ olarak adlandırılan, bol bilezikli görünüm bu sezon sessizliğe gömülüyor. Bileklerinizi rahat bırakıp kulaklarınızı yerçekimine karşı çeşitli testlere tabi tutacağınız bir sezona hazırlanın, zira bu yaz kulaklar en görkemli, en ağır küpelerle esnekliklerinin sınırlarını zorlayacak. Dolce&Gabbana’dan Dries Van Noten’a birçok markanın defilelerinde karşımıza çıkan ve avizeleri andıran küpeler, barok referanslara sahip tasarımlar, en büyük beden halkalar ve iki kulağa farklı küpe alternatifleri ile bu sezon kulakları rahat bırakmak yok. Tek bir aksesuarla sezon trendlerine ayak uydurmak isteyenlerin imdadına ise PVC modası yetişiyor. Çantalardan şapkalara, ayakkabılardan küpelere (evet yine küpe) transparan aksesuarlar bu sezon her yerde karşınıza çıkacak.

Nereden almalı? İddialı küpelere daha otantik bir yorum katmak isterseniz, zincir mağazaların vitrinlerine sırt çevirip Kapalıçarşı’ya yönelebilir, hatta kendi küpenizi kendiniz tasarlatabilirsiniz. Vintage tutkusunu aksesuarlara taşıyan ve geçmişin moda hikayelerini fısıldayan aksesuarları bir araya getiren Seasons&Stories de benzersiz bir parça bulmak için ideal adreslerden.

Zil, şal ve gül

Zil, şal ve gül

Flamenko ateşi ile kucaklaşan fırfırlar ve volanlar, İlkbahar/Yaz 2018 sezonunun özellikle elbiselerinde vazgeçilmez bir detay olarak karşımıza çıkıyor. Hem romantik, hem de sıcak bir stili işaret eden volanlar Marques’ Almeida’dan Erdem’e farklı tasarımcıların koleksiyonlarında karşımıza çıkarak feminen dokunuşların ilk sinyallerini vermişlerdi. Özellikle çiçek baskılı elbiselerle çok iyi anlaşan, dantel ve tüllerle ise romantizmin bulutlarına doğru bir yolculuğa çıkan volanlar ve fırfırlar, kuşkusuz yaz düğünlerinin, mezuniyetlerin yıldız parçalarını süsleyecekler.

Nereden almalı? Marka ve tasarımcı iş birlikleri özellikle son yıllarda bize sevdiğimiz tasarımcıların imzasını taşıyan kıyafetleri daha ulaşılabilir fiyatlara alma olanağı tanıyor. Yine markaların moda dünyasının önde gelen stil danışmalarıyla ya da stil ikonlarıyla yaptıkları iş birlikleri sayesinde de sevdiğimiz stillerden özenle seçilen parçaları kolaylıkla hızlı moda markalarında bulabiliyoruz. Bu yaz da Zeynep Tosun for Koton ya da adL ‘Night Zoom By Mert Aslan’ volanlı ya da fırfırlı elbiseler satın almak için ideal adreslerden.

Tavsiye edilen
    İlginizi çekebilecek diğer içerikler
      Reklâm