Ravouna 1906

En son Mudo olarak karşımıza çıkan Hollanda Konsolosluğu’nun kapı komşusu değişim geçirerek Ravouna 1906 oldu ya da bir başka deyişle eski günlerine geri döndü. Dışarıdaki birkaç küçük masasıyla buyur ediyor sizi içeri. Sonrasında ise bir anda farklı bir dünyaya ışınlanıyorsunuz. Sağdaki barı ve uzayıp giden koridoruyla yuvarlak masaları sizi dış dünyadan soyutluyor. Üç katlı mekânın ilk katı bir şeyler atıştırmak ya da kahvenizi yudumlamak için ideal. İkinci katta yemek yenmiyor, camekânlarla dolu olan bu katta özel tasarım ürünler sergileniyor ve satılıyor. Binanın yeme-içme için kullanılan son katı ise saatlerce oturup yemek yiyebileceğiniz gizli bir vaha adeta. Kahvaltı tabaklarından sıcak ve soğuk başlangıçlara, salatalardan makarna, burger, sandviç ve ana yemeklere kadar uzanan bir menüsü var. Bu kadar zengin bir menüsü olması gözünüzü korkutmasın, yemeklerin hiçbirinde kolaya kaçılmamış. Fiyatlar ise muadili lezzetlerin yanında oldukça uygun; somon tartar ve ahtapot carpaccio soğuk başlangıçların yıldızı, ponpon jumbo karides tempura ise başucu kitabıymışçasına benimsenmeli ve her gidildiğinde tüketilmeli. Izgara enginar ve avokadolu beyaz kinoa salatası hafif ve doyurucu, ana yemeklerden mürdüm erikli kuzu karski ise menünün ağır abisi.

Ravouna 1906 kahve konusunda da çok hassas. Ünlü barista Chris Owens’ın danışmanlık yaptığı mekân kahvelerini Owens’ın önerilerine göre seçmiş ve Ravouna 1906’daki baristalar da Owens’ın öğrencisi olma şansını yakalamış. Sabah saatlerinde İstiklal’i adımlayanlara güzel bir haber daha: Take away kahve (cold brew’larını muhakkak deneyin) alabileceğiniz gibi uzun uzun kahvaltı etmek isterseniz kahvaltı tabakları, kısa atıştırmalar için de mekânın kendi mahsulü kruvasanlar ve sodalı ekmekten yapılan sandviçler tavsiyemiz.