League of Legends Türkiye Ligi hakkında beş şey

League of Legends çevrim içi ve çok oyunculu bir savaş arenası oyunu, yani İngilizce tanımlamasıyla bir çeşit ‘multiplayer online battle arena (MOBA)’. Bilgisayar oyunları hakkında az biraz bilginiz varsa şöyle özetleyelim: StarCraft benzeri bir strateji oyununun tek bir karakteri yönettiğiniz ve başka oyunculara karşı mücadele ettiğiniz bir versiyonu. Bağımlıları arasında LoL olarak bilinen bu oyunu ücretsiz olarak indirebiliyor ve çevrim içi oynayabiliyorsunuz; ama dilerseniz yeni oyun karakterleri veya kostümler almak için para harcayabilirsiniz.

Bugün LoL adına pek çok ülkede turnuvalar düzenleniyor ve her sene dünya şampiyonasında farklı uluslardan oyuncular birbirleriyle kapışıyor. Turnuva maçlarında beşer kişilik iki takım kozlarını paylaşıyor. Oyunun tamamen Türkçe olarak oynanabilmesinin de etkisiyle, profesyonel LoL oyunculuğu Türkiye’de epey rağbet görüyor. Sene başında başlayan sezonda biri kış, diğeri yaz mevsiminde olmak üzere iki şampiyona gerçekleşiyor. Dünya Şampiyonası’na giden yol ise yazın gerçekleşen Türkiye Büyük Finali’nden geçiyor, sezonun en iyi iki takımı arasında yapılacak müsabakada kazanan ekip Dünya Şampiyonası’na katılmak için mücadele etmek üzere Brezilya’ya gitme şansı elde ediyor.

LoL şampiyonalarını bir grup oyuncunun kendi çapında düzenlediği etkinlikler sanmayın. Dev markaların sponsor olduğu, izleyicilerin izlemekten büyük bir haz aldığı karşılaşmalardan bahsediyoruz. Özellikle dünya şampiyonası büyük rağbet görüyor, geçen sene beşincisi düzenlenen LoL Dünya Şampiyonası finallerini canlı yayından takip eden izleyici sayısı 36 milyonu aşmıştı. Türkiye’deki LoL camiası da bir hayli geniş; geçen sene yine Ülker Sports Arena’da düzenlenen Türkiye Büyük Finali’nin izleyici biletleri 24 saat içinde tükenmişti. İstanbul’da biletleri bu kadar hızlı tükenen başka bir etkinlik hatırlıyor musunuz? Oyunla tanışmadan finali izlemek isteyenleri uyaralım, LoL lügatına aşina değilseniz oyunu canlı yorumlayanların sık sık kullandığı ‘minyon, lanetli kehanet, üst koridor’ gibi terimlere Fransız kalabilirsiniz. 

LoL’un ciddi bir müessese olduğu konusunda sanırız artık hemfikiriz. Peki Türkiye’deki LoL liginin de kıran kırana mücadeleler, yurt dışından oyuncu transferleri ve yıldızlaşan isimlerle dolu olduğunun farkında mısınız? Kaan Kural’ı bir LoL maçını yorumlarken görebilir, orta koridorda günümüzün en iyi oyuncusunun Immortoru mu Naru mu olduğu konusunda birbirleriyle tartışan LoL hayranlarıyla karşılaşabilir, bir oyun yayınını izlerken “Ejderha avantajı Beşiktaş’ta,” gibi cümleler duyabilirsiniz. Yanlış duymadınız, Beşiktaş’ın da bir LoL takımı var. Beşiktaş Spor Kulübü, e-sporun gelişmesine kayıtsız kalmayarak Türkiye’deki şampiyonlar ligine Beşiktaş.Oyunhizmetleri takımıyla katılıyor. Geçtiğimiz yaz finalistlerden biri olan takımın bu sezonki performansı ne yazık ki pek parlak görünmüyor.

E-spor dünyası sağ olsun, bilgisayar oyunlarını fuzuli bir uğraş olarak görenlere verecek kapı gibi bir cevabımız var. Araştırma şirketi Newzoo’nun 2015 yılında yaptığı bir analize göre e-spor piyasasının yıllık kazancı 250 milyon doları aşıyor. LoL Dünya Şampiyonası’nı kazanan takım ise 1 milyon dolarlık bir ödülün sahibi oluyor. Ancak bu rakam e-spor turnuvalarında verilen en büyük ödüller arasında sayılmıyor bile. Bu ‘mütevazı’ miktarın sebebi ise oyunun yapımcısı Riot Games’in prensipleri. Ödül miktarını abartmayarak sponsorların ve düzenli olarak gerçekleşen turnuvaların sürekliliğini sağlamaya çalışıyorlar. Türkiye’deki LoL liginin ödül havuzu ise geçen sene 420.000 TL’lik bir miktara ulaşmıştı.