Acayip bir film
Acayip Bir Film

Acayip’ isimli film geçtiğimiz ay görücüye çıktı.

Pernod Ricard Türkiye’den ‘ Acayip’ Bir Film

Yazan:
Time Out İstanbul editörleri
Reklâm

Pernod Ricard Türkiye’nin yeme içme sektörünün öncüleriyle bir araya geldiği ‘Acayip’ isimli film geçtiğimiz ay görücüye çıktı. ‘Kelebekler’in yönetmeni Tolga Karaçelik’in imzasını taşıyan filmde, Türkiye’deki yeme içme sektörünün en popüler mekanlarının sahipleri başrollerde oynuyor.

‘Acayip’ filmi alanında bir ilk ve yeme-içme dünyasında büyük bir ilgiyle karşılandı.Hikaye nasıl karşılandı?

 Selçuk Tümay: Pandemi öncesi sektörde daha önce hiç denenmemiş ‘acayip’ bir proje hayata geçirelim istiyorduk. Çalışmamız için üç temel çıkış noktamız vardı. Bunlardan birincisi şirketimizin kültür ve değerleri arasında yer alan keyifli anların yaratıcısı’ olmak. Projemizin öncelikle buna uygun olmasını istedik. Çünkü hem çalışanlarımız hem de iş ortaklarımızla keyif alarak iş yapmayı hedefliyoruz. İkincisi çıkış noktamız ise farklı bir deneyim yaşatmaktı. Bildiğiniz üzere artık haz ve hız dünyasında yaşıyoruz ve her geçen gün beraber geçirdiğimiz zaman ve deneyimler azalıyor. Bundan beş sene sonra geriye dönüp baktığımızda, hep beraber olduğumuz, deneyim yaşadığımız kalıcı bir anımız olsun istedik. Üçüncüsü ise bir fayda yaratmak. Filmimizin gösterim gecesine ilişkin tüm sponsorluk gelirlerini bir yardım kuruluşuna bağışlıyoruz. Yaptığınız her çalışmada fayda yaratma amacınız yoksa o iş bir anlamda eksik kalmış oluyor. Bu hedefler doğrultusunda projemizin başarıya ulaştığını görüyoruz. Biz filmi çekerken çok keyif aldık umarım izleyicilerimiz de aynı keyfi alırlar. 

Filmin konusu nedir?

Serkan Çuha: Ana temamız keyifli anlar yaratmak olduğu için filmimizin tarzının eğlenceli olmasını istedik ve komedi türünde bir çalışma ortaya çıkardık. Filmin konusu Pernod Ricard’ın eğlence sektöründe yer alan nokta sahipleri adına bir kostüm partisi düzenlemesiyle başlıyor. Partinin gerçekleşeceği mekanın karıştırılması sonrasında gelişen ilginç ve eğlenceli bir tema çerçevesinde ilerliyor.

Yeme-içme dünyasının en iyi mekanlarının sahipleri başrollerde oynuyor. Kimler var?

Selçuk: Çok iyi isimler var. Alancha’dan Tuna Ozaner, Alexandra’dan Mete Nisari ve Alexandra Nisari, Beymen Brasserie’den Esra Danışmend Abay, No 37 Arnavutköy’den Serhat Menket, Klein’dan İsmail Alper, Bonjuk Bay’den Mehmet Mahruki, Madeo’dan Hakan Dikmen, Momo Bebeköy’den Burak Beşer, Morini’den Yaprak Baltacı ve Basak Soykan Hacıoğlu, Must’tan Ercan Gümüşkaya, No 22 Riders’ Inn’den Doruk Tırman, Ruby’den Ali Ünal, Sail Loft’tan Arda Önen, Sunset’ten Barış Tansever, The House Cafe’den Ferit Baltacıoğlu, Yuzu Beach’ten Mert Fırtına, Pernod Ricard’dan Selçuk Tümay, Serkan Çuha, Aydın Mutluyazar ve Sarp Çölgeçen oynuyor.

Patronları ikna etmek zor oldu mu?

Serkan: Türkiye’nin en gözde mekan patronlarının yoğun iş temposundan dolayı, projeye zaman ayırmalarının zor olacağını düşünüyorduk. Projenin sektörde bir ilk olması ve daha önce yaşamadıkları bir deneyim sunmasından dolayı düşündüğümüzden daha kolay oldu açıkçası.

Rolleri neye göre belirlediniz ve dağıttınız?

Selçuk: Yönetmenimiz Tolga Karaçelik ile oyuncularımızı ziyaret ettik. Böylelikle onları hem iş hem de günlük hayatlarında gözlemleme fırsatımız oldu. Tolga’nın sektörü yakından tanıması karakterleri ve senaryoyu oluşturmada büyük bir kolaylık sağladı.

Film hayli profesyonel şartlarda çekilmiş. Mekan olarak nereleri kullandınız?

Serkan: Genel olarak dış alanlarda çekildi. 250-300 kişilik büyük bir ekip kamera arkasında projenin hayata geçirilmesi için emek verdi. Kartal Stüdyo Platosu’nda çekilen düğün sahnesinin dışında Levent Sanayi ve buna benzer dış mekanlarda çalışıldı.

Tamamlanması ne kadar sürdü?

Selçuk: Oyuncuların hepsi bildiğiniz üzere mekan sahibi ve daha önceden oyunculuk tecrübeleri yok. Buna rağmen hepsi birbirinden yetenekli çıktı ve proje planlananın altında bir sürede çekildi. Şubat ayının soğuğuna rağmen sabah erken saatlerde başlayan çekimler gece geç saatlerde sona eriyordu ve beşinci günün sonunda çekimler tamamlanmıştı.

Ödüllü yönetmen Tolga Karaçelik ile yollarınız nasıl kesişti?

Serkan: Malum oyuncular gece hayatının en ünlü isimleri olunca projeyi hayata geçirecek yönetmenin enerjisi ve dinamikliği çok önemliydi. Bu bağlamda onların enerjisine ayak uydurabilecek, gece hayatının dinamiklerine yabancı olmayan ve ortaya koyduğu projelerle sektörde kendini kanıtlamış biri olsun istedik. Tolga Karaçelik bu bağlamda en uygun isimdi ve kendisi projenin hayata geçmesinde büyük rol oynadı.

Alanında bir ilk olan bu filmi festivallere taşımayı düşünüyor musunuz?

Selçuk: Neden olmasın? Yönetmenimizle başka işlere imza atmayı dahi düşünüyoruz.

Sektöre yön veren güçlü markalardan biri olarak globalden ne tür yorumlar aldınız? Film farklı ülkelere de ilham verir mi sizce?

Serkan: Hem Türkiye’de hem de dünyada bir ilk olan bu proje herkesi etkiledi. Diğer ülkelerde de uygulanması söz konusu.

Tavsiye edilen
    İlginizi çekebilecek diğer içerikler
      Reklâm