Av
Yönetmen: Emre Akay
Oyuncular: Billur Melis Koç, Ahmet Rıfat Şungar, Baki Rıdvan Kaymaz, Yağız Can Konyalı, Yılmaz Adam Bayraktar
Vizyon tarihi: 1 Ekim
‘Adam gibi adamların’ bir kadını avlamaya çalıştığı bir gerilim filmi ‘Av’. Bir polis memuru, genç bir çift olan Fırat ile Ayşe’nin yaşadığı yeri basıyor. Sevgilisinin polis tarafından öldürülmesinden sonra kaçan Ayşe, peşindeki erkeklerden kurtulmak için mücadele ederken kovalamaca şehirden doğaya uzanıyor ve genç kadın, savunmasız bir av olmadığını ispatlıyor. Yönetmen Emre Akay ve ekibi, çoğunluğu Antalya civarında gerçekleşen çekimlerde mağaralar ve şelaleler gibi doğal oluşumlardan bolca faydalanmış. Diyaloğunu sınırlı tutan film, temposunu ve gerilim düzeyini müzikleri sayesinde yükseltiyor.
Censor / Sansür
Yönetmen: Prano Bailey-Bond
Oyuncular: Niamh Algar, Michael Smiley, Nicholas Burns
Vizyon tarihi: 1 Ekim
Ayın korku filmleriyle dolup taşan vizyon takviminde, şiddet dolu filmlere eğilen konusuyla türe farklı bir yaklaşım getiren bir yapım. Gallerli yönetmen Prano Bailey-Bond, 80’lerde İngiltere’de bir endişe kaynağı olan vahşet filmlerini ele alıyor. Filmlerin sınıflandırılması ve sansürlenmesiyle görevli dairede çalışan bir kadın, geçmişiyle bağlantılı bir kasetle karşılaşıyor. Kayıp olduğunu düşündüğü kız kardeşini, izlediği filmlerden birinde gördüğünü düşünen kadın bu olaya kafayı takıp dünyadan iyice kopmaya başlıyor. Neyin gerçek, neyin kurgu olduğunu sorgulatan ‘Censor’, yeni bir yönetmen için etkileyici bir çıkış.
Don’t Breathe 2 / Nefesini Tut 2
Yönetmen: Rodo Sayagues
Oyuncular: Stephen Lang, Madelyn Grace, Brendan Sexton III
Vizyon tarihi: 1 Ekim
Ya şartlardan ya da fiziksel engellerden ötürü ana kahramanlarının bir duyuyla ilgili sınırlar içinde yaşam mücadelesi verdiği korku filmleri 2016’dan beri yükselişte. ‘Hush’ ile sağır bir kadının evdeki dehşet gecesini izlemiş, ‘Bird Box’ta görenleri intihara sürükleyen canavarlarla dolu bir korku filmi seyretmiş, ‘A Quiet Place / Sessiz Bir Yer’ ile karakterlerin yaratıklar tarafından avlanmamak için çıt çıkarmamaya çalıştığı bir dünyaya gitmiştik. 2016 tarihli ‘Don't Breathe / Nefesini Tut’, işte bu furyanın başlangıç noktalarından biriydi. Kör bir adamın evini soymaya çalışırken, başlarından büyük bir işe girdiklerini anlayan gençlerin dramı sonlanmış ve eli kanlı yaşlı adam hayatta kalmıştı. Lang’in canlandırdığı adam, bu sefer kendini değil kızını korumak için silahları kuşanıyor ve yine dehşet saçıyor. İlk filmi izleyenlerin de deneyimlediği gibi, yalnızca kanlı bir gerilim değil, aynı zamanda şaşırtıcı ve yer yer mide bulandırıcı sürprizlerle dolu bir öykü bekliyor yine bizi. İlk filmin yönetmeni Fede Álvarez, bu sefer sadece yazarlar arasında yer alıyor ve kamerayı ilk uzun metrajını çeken Rodo Sayagues’e teslim ediyor.
Dorogie tovarishchi / Sevgili Yoldaşlar
Yönetmen: Andrey Konchalovskiy
Oyuncular: Yuliya Vysotskaya, Vladislav Komarov, Andrey Gusev
Vizyon takvimi: 1 Ekim
Modern Rus sinemasının ünlü yönetmenlerinden Andrey Konchalovsky, 1962’de Sovyetler Birliği’nde gerçekleşen Novoçerkassk katliamını ele alıyor. Bu kanlı günde, düşük maaşlara rağmen yükselen gıda fiyatlarını protesto eden işçilere güvenlik kuvvetleri ateş açmış ve yaklaşık 30 kişi hayatını kaybetmişti. Konchalovsky’nin siyah-beyaz filminde, olayları parti çalışanı Lyuda Syomina’nın gözünden izliyoruz. Protestocu grup içinde kızı da bulunan Lyuda, olaydan sonra kızını aramaya başlıyor, ancak hem katliamın hem de protestonun varlığının saklı tutulması nedeniyle zorluklarla karşılaşıyor. Konchalovsky, komünizme inancı ve kızına sevgisi arasında kalan kadının yolculuğunu anlatırken, Rusya’nın geçmişine duyduğu öfkeyi perdeye yansıtmaktan hiç çekinmiyor.
No Time To Die / Ölmek İçin Zaman Yok
Yönetmen: Cary Joji Fukunaga
Oyuncular: Daniel Craig, Ana de Armas, Rami Malek, Léa Seydoux, Lashana Lynch
Vizyon tarihi: 1 Ekim
Daniel Craig’le ikinci baharını yaşayan James Bond serisi, her yeni filmiyle “Acaba Craig’in son 007 performansı mı olacak?” sorusunu akıllara getirmeye devam ediyor. Ancak Craig’in açıklamalarına göre bu sefer İngiliz oyuncuyu gerçekten son defa Bond rolünde izliyoruz. Son 007 filmleri, gizli ajanın geçmişine ve aşk hayatına eğilerek adeta dizi tadında bir öyküye dönüşmüş, hatta finalinde Bond’u emekli ederek mutlu bir ilişkiye doğru uğurlamıştı. Ama tabii ki dünya yeniden kahramanımıza ihtiyaç duyuyor ve Rami Malek’in canlandırdığı teröriste karşı bir mücadele başlıyor. Öyküye son film ‘Spectre’ın bıraktığı noktadan devam ediyor, Bond’un sevgilisi (Léa Seydoux) ve ezeli düşmanı olan kardeşi (Christoph Waltz) ile de yeniden buluşuyoruz. Kadroya katılan yeni isimlerden biri ise, Bond’un görevden ayrılması üzerine 007 kod adını üstlenen ajan Nomi (Lashana Lynch). Siyah bir kadının 007 rolünü üstlenmesi kimi olumlu kimi olumsuz pek çok tepki çekmiş ve serinin devamında başrolün kime verileceği konusunda soru işaretleri yaratmıştı. Sonuç ne olur bilinmez ama Craig defterinin kapandığına eminiz. Filmin yönetmenliğini ‘True Detective’ dizisinin yapımcısı ve yönetmeni Cary Joji Fukunaga üstleniyor, yazarlar arasında ise ‘Fleabag’in yaratıcısı ve oyuncusu Phoebe Waller-Bridge de yer alıyor.
Halloween Kills / Cadılar Bayramı Öldürür
Yönetmen: David Gordon Green
Oyuncular: Jamie Lee Curtis, Judy Greer, Andi Matichak, Will Patton
Vizyon tarihi: 15 Ekim
İlk filmi Türkiye’de ‘Yabancı’ adıyla yayınlanan korku serisi ‘Halloween’in 12. halkası. Uzadıkça uzayan seri, 2018’de ‘Halloween / Cadılar Bayramı’ adıyla yeni bir üçlemeye başlamış ve hayli iyi eleştiriler almıştı. İşte bu film, hikayenin kaldığı yerden devam ediyor ve ölmek bilmeyen katil Michael Myers’ın yine hayatta kaldığının keşfedilmesiyle başlıyor. 1978’de serinin ilk filmindeki rolüyle ünlenen Jamie Lee Curtis, yine başrolde. Eskiden katile karşı tek başına mücadele eden karakteri, artık kızı ve torunuyla birlikte ölüm kalım savaşı veriyor. Bundan önceki filmi de yazan ve yöneten David Gordon Green’in seriye duyduğu sevgi belli oluyor; ‘Halloween Kills’ korku türünde önemli yer tutan bir eseri ciddiye alırken, hayranların görmek istediği türden kanlı ve çığlık attıracak sahneleri bol keseden sunan bir yapım. Üçleme, gelecek sene yine bu dönemde vizyona girmesi planlanan bir filmle sona erecek.
The Last Duel / Son Düello
Yönetmen: Ridley Scott
Oyuncular: Matt Damon, Adam Driver, Jodie Comer, Ben Affleck
Vizyon tarihi: 15 Ekim
Eski dostlar Matt Damon ve Ben Affleck, Oscar kazandıkları ‘Good Will Hunting / Can Dostum’dan sonra ilk defa birlikte imza attıkları bir senaryoyla karşımızdalar. Bu sefer Orta Çağ Fransa’sının son düellosu üzerine yazılmış bir kitabı sinemaya uyarlamışlar. Söz konusu düello, bir şövalye ve en yakın dostu olan yaveri arasında gerçekleşiyor. Şövalyenin eşi, yaverin ona tecavüz ettiğini iddia ediyor ve bu meselenin çözülmesi için bir düellonun gerçekleştirilmesine karar veriliyor. Film, farklı bakış açılarına eğilen üç bölüme ayrılıyor; bu sayede karakterleri değişik yönlerden görüyor ve derinliklerini keşfedebiliyoruz.
Venom: Let There Be Carnage / Venom: Zehirli Öfke 2
Yönetmen: Andy Serkis
Oyuncular: Tom Hardy, Woody Harrelson, Stephen Graham, Michelle Williams
Vizyon tarihi: 15 Ekim
Örümcek Adam evreninin karakterlerinin sinema haklarını elinde tutan Sony, Marvel’ın film stüdyosundan bağımsız işler yapmaya 2018’deki ilk ‘Venom / Venom: Zehirli Öfke’ filmiyle başlamış ve hayli kârlı bir gişe hasılatı elde etmişti. Hatta film o kadar seyirci topladı ki, kısa sürede çekilen devam filminin yanı sıra Örümcek Adam’ın başka dostları ve düşmanlarını beyaz perdeye uyarlamak için çalışmalar hemen başladı. İkinci ‘Venom’ filmi, birincisinin açtığı yoldan gidiyor ve Tom Hardy’ye, kana susamış bir parazitle aynı bedeni paylaşan, sıra dışı bir kahraman rolü veriyor. Kahramanımızın karşısında bu sefer Woody Harrelson’ın canlandırdığı, kendisinden bile daha vahşi ve cani başka bir parazit var. Aksiyon sahnelerinde Hardy ve Harrelson’dan çok, oyuncuların hareketlerini bilgisayarda oluşturulmuş modellerle buluşturan canavarlar rol alıyor. Zaten bu nedenle yönetmen olarak Andy Serkis seçilmiş. ‘Lord of the Rings / Yüzüklerin Efendisi’ serisinde Gollum olarak unutulmaz bir performans sergileyen Serkis, yönetmenliğe sıçramış ve motion capture’dan bol bol faydalanan ‘Mowgli / Mogli: Orman Çocuğu’nu yönetmişti.
Dilber Ay
Yönetmen: Ketche
Oyuncular: Büşra Pekin, Nursel Köse, Tuncer Salman
Vizyon tarihi: 22 Ekim
2019’da hayatını kaybeden Türk Halk Müziği sanatçısı Dilber Ay’ın acılarla dolu hayatı, ‘Müslüm’ün yönetmenlerinden Ketche tarafından beyaz perdeye aktarılıyor. Çocuk yaşta evlendirilen, işkence gören, kendisini taciz eden adamı bıçakladığı için hapse giren sanatçının öyküsü, seyircilere bolca gözyaşı döktürecek bir dram haline geliyor. Dilber Ay rolünü, genellikle komedi yapımlarında karşılaştığımız Büşra Pekin canlandırıyor. Rol aldığı yapımlarda oyunculuk becerisiyle öne çıkan Pekin’den, dram konusunda da çok yetenekli olduğunu kanıtlayan bir performans görmeyi bekliyoruz.
Wrath of Man
Yönetmen: Guy Ritchie
Oyuncular: Jason Statham, Holt McCallany, Josh Hartnett
Vizyon tarihi: 22 Ekim
Guy Ritchie ve Jason Statham. Kariyerlerine birlikte 1998 tarihli ‘Lock, Stock and Two Smoking Barrels / Ateşten Kalbe, Akıldan Dumana’ ile başlayan İngiliz ikili Hollywood’un büyük isimlerine dönüşmüş, hatta kaderin bir cilvesi sonucu İstanbul Sinema Müzesi’nin açılışına bile beraber gelmişti. Son filmlerinde yeniden buluşan eski dostlar, onları yakışır türde bir esere imza atıyor: Ritchie, hızlı ve matrak bir suç filmi yönetiyor; Statham, soğukkanlı ve silahını ateşlemekten hiç çekinmeyen bir adamı canlandırıyor. 2004 tarihli Fransız filmi ‘Le conveyeur’ün bir uyarlaması olan ‘Wrath of Man’in öyküsü, kamyonla para nakliyatı yapan bir şirkette güvenlik görevlisi olarak çalışan H adlı gizemli bir adama odaklanıyor. H, bir soygun tehlikesi karşısında mükemmel nişancılık becerileri sergileyince geçmişi masaya yatırılıyor ve göründüğünden farklı biri olduğu ortaya çıkıyor. Gerçekçilikten uzak aksiyon sahneleri ve komik bir üslubu olan bir macera.
Ron’s Gone Wrong / Robot Ron: Bir Sorun Var
Yönetmenler: Jean-Philippe Vine, Sarah Smith
Vizyon tarihi: 22 Ekim
Yeni bir stüdyo olan Locksmith Animation’ın ilk uzun metrajı, günümüzden pek farklı görünmeyen bir gelecekte geçiyor. Bu dünyada teknoloji, akıllı telefonlardan bir adım ileri giderek her çocuğa arkadaş olacak bir robot sunmaya başlamış. Kahramanımız Barney de bu robotlardan bir tanesini edinince çok seviniyor, ancak onun şansına bozuk bir robot düşüyor. Yine de robotuyla yakın bir ilişki kuran Barney, dostu türlü kazalara neden olurken gerçek arkadaşlığın ne demek olduğunu öğrenmeye başlıyor. Teknolojinin hayatımızdaki yerinden beslenen ve bu sayede izleyenlerin empati kurabileceği öykü, insanları (ve robotları) kusurlarıyla sevebileceğimize dair dersler veriyor.
Dune / Dune: Çöl Gezegeni
Yönetmen: Denis Villeneuve
Oyuncular: Timothée Chalamet, Rebecca Ferguson, Zendaya, Oscar Isaac, Jason Momoa
Vizyon tarihi: 22 Ekim
Aylardır, hatta on yıllardır beklenen film. Frank Herbert’in bilim kurgu roman serisi ‘Dune’, hem edebiyat hem de sinema için büyük bir ilham kaynağı olmuş, distopik çöl dünyalarını popüler kültürün bir parçası haline getirmişti. İlk kitabı 1965’te yayımlanan ‘Dune’u, bu tarihten 10 sene sonra Alejandro Jodorowsky beyaz perdeye uyarlamaya başlamış, ama ne yazık ki proje sonuçlanamamıştı. 1984’te David Lynch’in yönettiği ‘Dune’ ise serinin hayranlarını ve eleştirmenleri tatmin etmemişti. Aradan geçen yıllar içinde tekrar tekrar gündeme gelen proje nihayet ‘Blade Runner 2049’un yönetmeni Dennis Villeneuve kaptanlığında hayata geçirildi. İlk gösterimi Venedik Film Festivali’nde gerçekleşen ‘Dune’, yıldız oyuncularla dolu kadrosu ve özenle yarattığı büyüleyici dünyasıyla, muhtemelen yıllar boyunca sürecek bir serinin başlangıcını simgeliyor.
Death of Me / Benim Ölümüm
Yönetmen: Darren Lynn Bousman
Oyuncular: Maggie Q, Luke Hemsworth
Vizyon tarihi: 29 Ekim
Fazla yaratıcı olmasa da korku filmi meraklılarının ilgisini hayli çekebilecek bir fikir yatıyor ‘Death of Me’nin merkezinde. Christine, eşiyle tatile geldiği adada, akşamdan kaldığı bir güne yara bere içinde uyanıyor. Kaldıkları evin televizyonunda onları bekleyen bir kayıt, önceki gece eşinin onu öldürdüğünü gösteriyor. Hâlâ nefes alabiliyor olmasının yanı sıra sevgili eşinin onu neden katlettiğini de sorgulayan Christine, adayı ve etraflarında gelişen gizemli olayları araştırmaya koyuluyor. Christine’i canlandıran aksiyon filmi yıldızı Maggie Q’nun performansı, filmin en çekici yönlerinden biri. Yönetmen ise, ‘Saw / Testere’ serisinin pek çok filmini yöneten Darren Lynn Bousman.
Antlers / Boynuzlar
Yönetmen: Scott Cooper
Oyuncular: Keri Russell, Jesse Plemons, Jeremy T. Thomas
Vizyon tarihi: 29 Ekim
Yönetmen Scott Cooper, 2009 tarihli ilk uzun metrajı ‘Crazy Heart / Çılgın Kalp’ ile iyi bir çıkış yapmış, ardından çektiği üç filmle de deneyimini artırmış biri. Önceki dramlarından farklı bir yola sapan Cooper, bu sefer bir korku filmi yazıp yönetiyor ve neyse ki bu konuda hayli deneyimli birinden destek alıyor: Guillermo del Toro. Doğaüstü olaylarla ilgili filmler çekenlerin koruyucu meleği del Toro’nun yapımcılığının yanı sıra Keri Russell ve Jesse Plemons gibi iki başarılı oyuncudan beslenen film, Wendigo efsanesini konu alıyor. Yamyamlık ve bitmek bilmeyen bir açlıkla bağdaştırılan Wendigo yaratığı, ‘Antlers’ta küçük bir çocuk olan Lucas’ın evinde yaşıyor. Çocuğun öğretmeni, Lucas’ın bir şeyler sakladığından şüpheleniyor ve şerif kardeşiyle birlikte bu gizemi aydınlatmaya çalışıyor. Ardındaki isimler sayesinde korku filmi hayranlarının iştahını kabartan film, tüm dünyayla aynı tarihte Türkiye’de gösterime girecek.
Nuevo orden / Yeni Düzen
Yönetmen: Michel Franco
Oyuncular: Naian González Norvind, Fernando Cuautle, Diego Boneta
Vizyon tarihi: 29 Ekim
Michel Franco, Meksika’nın tuzu kuru ailelerinin içindeki yozlaşmaları sergileyen filmleriyle tanınan bir yönetmen. İzlemesi zor sahneler çekmekten kaçınmayan, hatta bu üslubu nedeniyle Michael Haneke’yle karşılaştırılan Franco, yine sınıf meselesine değinen bir öyküyü beyaz perdeye taşıyor. Yakın geleceğin Meksika’sında, iki zengin ailenin çocuklarının evlendiği lüks bir düğündeyiz. Dışarıda protestolar gerçekleşirken, aile üyeleri kadehlerini tokuşturmaktadır. Ancak protestolar bir noktadan sonra evin içine sıçrar, gelin hanım ise merhametli yüreğine kulak vererek birine yardımcı olmak için evin dışında bir maceraya atılmıştır bile.