Gael García Bernal röportajı

Gael García Bernal’ın yüzünde güller açıyor. ‘Neruda’nın Morelia Uluslararası Film Festivali’ndeki prömiyeri vesilesiyle tüm sabah saatlerini gazetecilerle konuşarak geçirmek zorunda kalan o değil sanki. Pablo Larraín’in 2012 tarihli meşhur filmi ‘No’da da başroldeydi Bernal. Şilili şair ve komünist Pablo Neruda’nın hayat öyküsünden uyarlanan yeni Larraín filminde ise Neruda’nın peşinde düşen dedektif Oscar Peluchonneau rolünü üstleniyor. Karakterini ve Altın Küre’de En İyi Yabancı Film dalında ödüle aday olan filmi, Bernal’den dinledik. 

Pablo Neruda gibi gerçek hayattan alınmış bir karakteri canlandırmak mı, yoksa Oscar Peluchonneau gibi kurmaca bir karakteri canlandırmak mı daha zor sence?

Neruda gibi bir karakteri oynamanın kolay olduğunu söylemek çok büyük bir haksızlık olur. Neruda çok güçlü ancak canlandırması bir o kadar da zor bir karakter. Filmin amacı izleyiciye karaktere dair bir bakış açısı kazandırmaktı, o nedenle oldukça serbest bir performans sergilemesi gerekiyordu Luis Gnecco’nun. Benim rolüm ise kesinlikle daha kolaydı. Oscar Peluchonneau gerçekten yaşamış bir karakter olsa da filmdeki hali gerçek halinden çok farklıydı. Karakter için her şeyi yeniden yarattık, sadece ismini aynı tuttuk. Ama Luis gerçekten çok iyi iş çıkardı, çünkü Şilililer Neruda’yı kendilerine çok yakın bulurlar. 

‘Neruda’gerçek bir hikâyeye dayanıyor ama filmde çok fazla kurmaca bölüm de var. Bu filmde kurmacanın rolü tam olarak nedir?

Film farklı dünyaların nasıl baştan yaratılabileceğinin ve nasıl iç içe bir gerçeklik oluşturulabileceğinin alegorik bir temsili. Örneğin Araucaria’ya (Şili’ye özgü bir tür çamlık ormanı) gittim ve Neruda’nın topraklarıyla tanıştım. Biraz İtalyan yeni gerçekçiliğine benziyor, ancak İtalya’ya gittiğinizde o tür filmleri anlayabiliyorsunuz.   

“Larraín ile ilk defa çalıştığımda efsanevi bir müzik grubuna dahil olmuşum gibi hissetmiştim”

Pablo Larraín’in filminin bir parçası olmak sana ne hissettirdi?

Kendisi oldukça eğlenceli biri. İlk filminden beri aynı ekiple çalışıyor. İlk defa onunla çalışacağım zaman sanki efsanevi bir müzik grubuna dahil olmuşum ve gitar soloları bana emanet edilmiş gibi hissetmiştim. Onun filminde oynayacağınız zaman çok çalışmanız gerekiyor, mesela Şili aksanına hakim olmanız lazım ve bu yeni bir dil öğrenmek gibi adeta. Bir de Larraín’in oyuncalarının prova yapmasını istemez.

Senaryo tamamen şiirsel. Hatta filmde şöyle bir söz geçiyor: “Yazmak için, silmeyi öğrenmen gerek…”

Senarist Guillermo Calderón, Nerudavari bir evren yaratıyor, filmdeki Neruda gerçek Neruda gibi konuşuyor... Larraín bize şöyle demişti: “The Beatles hakkında bir film çekiyormuşuz gibi düşünün. İki şarkıya daha ihtiyacımız var ve bu şarkılar da sanki The Beatles tarafından bestelenmiş gibi tınlamalı.” Oldukça karmaşık.  

Neruda 10 Mart’ta vizyonda.