Maren Ade

Maren Ade Röportajı

Yönetmen Maren Ade, son filmi ‘Toni Erdmann’ ile imkânsızı başararak, huzur bozduğu kadar kalbinize de dokunan bir Alman komedisine imza attı

Joshua Rothkopf
Yazan:
Joshua Rothkopf
Reklâm

“Sen de biraz ister misin? Oldukça acı.” Maren Ade benimle çikolatasını paylaşmayı teklif edince dayanamayıp kabul ediyorum. Ade’nin bu acı-tatlı çikolatası ile yeni filmi ‘Toni Erdmann’ arasında bir paralellik kurmak mümkün: Kurumsal yaşamın stresiyle boğuşan kızı Ines’in (Sandra Hüller) ruhunu kurtarmak için dişlek yaşam koçu Toni Erdmann karakterine bürünen şakacı baba Winfried’in (Peter Simonischek) hikâyesini anlatan bir kara komediye imza attı yönetmen. Bu sene izlediklerinize pek benzemeyen, sizi ağlatana dek güldürecek bir ‘aile filmi’ bu.

Senaryo kendi hayatından ne kadar besleniyor?

Senaryolarım her zaman kişisel olsalar da otobiyografik değiller. Örneğin babam hiçbir zaman bana Toni Erdmann’ı oynamadı. Ama bir süre takma dişlerle dolaştığını kabul etmeliyim. Onun da kendine göre yöntemleri var ama biraz daha farklı.

Yani eğlenceli bir çocukluk geçirdiğini söyleyebilir miyiz?

Bizde aile içindeki pek çok sorun mizahla çözülürdü, bu özelliği hikâyem için ödünç aldım. Öte yandan Ines her ne kadar benden tamamen farklı bir kariyeri olsa da, bağ kurabileceğim bir kadın karakterdi.

‘Baba şakaları’ yapan bir dâhi diyebiliriz senin için. Hollywood seninle çoktan iletişime geçmiş olmalı.

Baba şakası mı? Güzel lafmış, daha önce hiç duymamıştım. Neden ‘anne şakası’ değil acaba?

“Bizde aile içindeki pek çok sorun mizahla çözülürdü, bu özelliği hikâyem için ödünç aldım”

Dalga geçiyor olmalısın, ‘baba şakası’ tabirini daha önce hiç duymadın mı?

(Gülüyor) Hayır! Sanırım farklı bir tür bu. Mizah benim için bir tür dil gibi, pek çok katmanı var. Winfried ise mizahın arkasına sığınıyor, onu kendini gizlemek için kullanıyor. Ama aynı zamanda mizah onun için bir tür saldırı aracı ve yaptıkları da oldukça saldırgan şeyler.

Gerçekten eğlenceli bir ‘Alman komedisi’ yapılabildiğine şaşırdıklarını çekinmeden ifade eden benim gibi film eleştirmenlerinden sıkıldın mı?

Mizahımız oldukça iyidir aslında! Belki bu mizahı popülerleştirmeyi öğrenmeliyiz. Keskin bir mizahımız ve pek çok iyi komedyenimiz var.

Filmin üç saat sürmesi önceden planlanmış mıydı?

Özel olarak planlamadım ama bazı şeyler için zamana ihtiyacım olduğunu fark ettim.

Whitney Houston’ın ‘Greatest Love of All’unun geçtiği karaoke sahnesi mükemmel.

Sandra filmde oynamayı kabul ettiği gün Berlin’de bir karaoke bara gittik. O gün o şarkıyı söylemesi gerektiğine karar verdim.

Filmin eleştirisini okuyun

Tavsiye edilen
    İlginizi çekebilecek diğer içerikler
      Reklâm