Temmuz ayının dijital seçkisi

Ammonite / Mary ve Charlotte’un Hikayesi

Yönetmen: Francis Lee

Oyuncular: Kate Winslet, Saoirse Ronan

2017’de ilk uzun metrajı ‘God’s Own Country’ ile tanıştığımız yönetmen Francis Lee, İngiliz bilim insanları Mary Anning ve Charlotte Murchison arasındaki ilişkiyi konu alan bir filme imza atıyor. 19. yüzyılın bilim dünyasının öncü kadınlarından paleontolog Anning’i Kate Winslet, jeolog Murchison’ı ise Saoirse Ronan canlandırıyor ve bu sayede film en azından harika performanslar izleyeceğinizi garanti ediyor. İki kadın arasındaki aşkı anlatan bir dönem filmi olması nedeniyle akla kaçınılmaz olarak ‘Portrait of a Lady on Fire / Alev Almış Bir Genç Kızın Portresi’ geliyor. Bu hem bir avantaj hem de bir dezavantaj. Pazarlama açısından üstünlük sağlasa da, bir taklitmiş izlenimi vermesi de mümkün. Bu endişesi olanlar için ‘Ammonite’ın kendi ayakları üstünde duran bir film olduğunun altını çizelim. Lee, başrol oyuncularının yeteneklerinin de katkısıyla az sözle çok şey söylenen bir öykü yaratmış.

Apple TV, iTunes ve Google Play’de satın alınabilir veya kiralanabilir.

Judas and the Black Messiah

Yönetmen: Shaka King

Oyuncular: Daniel Kaluuya, LaKeith Stanfield, Jesse Plemons

‘Get Out / Kapan’ ile tanıdığımız Daniel Kaluuya’ya En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Oscar’ını kazandıran filmin başrol oyuncusu kim? Afişinde yazan iki oyuncu, yani Daniel Kaluuya ve LaKeith Stanfield, nasıl yardımcı oyuncu dalında Akademi Ödülü adayı olabilir? Bu senenin Akademi Ödülleri ile ilgili aklımızı kurcalayan sorulardı bunlar. Yanıt basit: Erkek oyuncu dalında Anthony Hopkins varken, kimse karşısına çıkmak istemiyordu. Sonuçta bu taktik işe yaradı ve Kaluuya ödülü kucakladı. Kaluuya, Kara Panter Partisi’nin gerçek önderlerinden Fred Jampton’ı; Stanfield ise ona ihanet etmekle görevlendirilen FBI muhbirini canlandırıyor. Geçmişe odaklanırken günümüzün nabzını tutan siyasi bir gerilim.

TV+’ta yayında.

Maddenin Halleri

Yönetmen: Deniz Tortum

‘Anadolu Turnesi’nin yönetmenlerinden Deniz Tortum, yeni filminde doğduğu hastane Cerrahpaşa'nın koridorlarını turluyor. Pandemi başlamadan önce tamamladığı çekimler, şu an yıkım ve yeniden yapım sürecinden geçen Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin eski halinin bir kaydı niteliğinde. Tortum, babasının çalıştığı yer olması nedeniyle hastaneye yabancı biri değil ama yine de kamerası bu gizli dünyayı keşfetmeye hevesli bir iştahla hareket ediyor. Hastanede çalışma deneyimini merak edenler için aydınlatıcı bir belgesel. Film, geçen sene hem Altın Portakal’ın hem de İstanbul Film Festivali’nin ulusal yarışmalarında en iyi belgesel ödüllerini almıştı.

MUBI’de yayında.

Richard Jewell

Yönetmen: Clint Eastwood

Oyuncular: Paul Walter Hauser, Sam Rockwell, Kathy Bates, Jon Hamm, Olivia Wilde

1996 Yaz Olimpiyatları sırasında Georgia’daki bir parka bomba yerleştirilmiş ve güvenlik görevlisi Richard Jewell sayesinde büyük bir katliam önlenmişti. Polis ve medya, saldırıyı gerçekleştiren kişiyi ararken Jewell’ı da şüpheliler listesine katmış ve güvenlik görevlisi için yıpratıcı bir süreç başlamıştı. Clint Eastwood bu ibretlik hikayeyi beyaz perdeye uyarlayarak polisin ve medyanın nasıl kontrolden çıkabildiğini gözler önüne seriyor. Jewell rolündeki Paul Walter Hauser, Sam Rockwell ve Kathy Bates gibi deneyimli oyuncuların yanında bile öne çıkan bir performans sergiliyor. Yine de filmin en çarpıcı yönü, olan biten her şeyin gerçeklere dayanması. Pandemi nedeniyle vizyon tarihi ertelenen filmi, sinema salonlarında görme fırsatını muhtemelen bulamayacağız.

BluTV’de yayında.

The Hunt / Av

Yönetmen: Craig Zobel

Oyuncular: Betty Gilpin, Hilary Swank, Ike Barinholtz 

Gösterime girmeden önce ‘Yılın en çok konuşulan filmini aslında henüz kimse izlemedi’ yazılı afişleriyle dikkat çekiyordu ‘The Hunt’. Pek doğru bir iddia sayılmaz, çünkü vizyon öyküsü birkaç yıla yayılıyor. Eylül 2019’da gösterime girmesi beklenirken Amerika’daki silahlı saldırılardan dolayı ertelenmiş, üstüne üstlük daha vizyona girmeden zamanın ABD Başkanı Donald Trump’ın eleştirilerine maruz kalmıştı. Trump’ın filmi hedef almasının nedeni, Amerika’nın sol ve sağ kesimleri arasındaki ayrımı konu alan öyküsü. Liberal ve zengin psikopatların muhafazakar halkı avladığı bir hikaye anlatıyor ‘The Hunt’. Kanlı aksiyon sahneleri ve tartışmaları tetikleyen öyküsüyle kışkırtıcı bir film. ‘Lost’ dizinin arkasındaki isimlerden Damon Lindelof, senaryoyu ‘Maniac’, ‘Watchmen’ ve ‘The Leftovers’ dizilerindeki partneri Nick Cuse ile birlikte kaleme almış.

beIN CONNECT’te yayında.

The Mitchells vs. the Machines / Ailem Robotlara Karşı

Yönetmen: Mike Rianda

Animasyon dünyasında Pixar gibi güvenilir bir ekip daha olduğuna işte bu film sayesinde emin olduk. Söz konusu ekip, aslında yapımcılıklarıyla öne çıkan iki kişiden oluşuyor: Phil Lord ve Christopher Miller. ‘The Lego Movie / Lego Filmi’ni yazıp yöneten ve yapımcılığını üstlendikleri ‘Spider-Man: Into the Spider-Verse / Örümcek-Adam: Örümcek Evreninde’ ile En İyi Animasyon Oscar’ını Pixar’a kaptırmayan ikili bu filmin de yapımcıları. ‘The Mitchells vs. the Machines’, robotların istilasıyla tek başına mücadele eden bir aileyi takip ediyor ve hem yeni nesle hem de eski topraklara hitap ederek zor bir işi başarıyor. Film, teknoloji karşısında bocalayan orta yaşlılarla da empati kuruyor, sosyal medyaya bağlı yaşamaları nedeniyle yerilen gençlerle de. Üç boyutlu bir animasyon olmasına rağmen, eski usul çizimlerle donatılmış ara sahneler uzun metrajlı çizgi filmleri özleyenlerin gönlünü alıyor. Hâlâ ikna olmadıysanız, kana susamış dev bir Furby görme fırsatını reddediyorsunuz demektir.

Netflix’te yayında.