[title]
Türkiye’nin son yıllarda yetiştirdiği en yetenekli tasarımcılardan Başak Cankeş’i moda ile sanat arasındaki sınırları yıkmaya kararlı projeleriyle tanıyoruz. Cankeş, yaratıcı dünyasının kapılarını kısa bir süre önce İstanbullular için araladı. Nişantaşı’nda bulunan Nisantaschi mağazasına taşıdığı markası Bashaques’ ile geçtiğimiz ay Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul kapsamında bir retrospektif sunum gerçekleştiren Cankeş’in tutku dolu tasarım yolculuğunun dönüm noktalarını gelin birlikte anımsayalım.
Doğup büyüdüğü ve çok sevdiği İzmir’de moda tasarımı eğitimi alan Cankeş, öğrencilik yıllarında bir projesi ile ünlü tasarımcı Bora Aksu’nun dikkatini çekiyor ve İngiltere’de onun yanında staj yapma şansını yakalıyor. Mezuniyetinin ardından ise Günseli Türkay ve Gül Ağış gibi başarılı Türk tasarımcılarla çalışarak tecrübe ediniyor. Kendisi için asıl dönüm noktasının fotoğrafçı ve yönetmen Murathan Özbek’in ‘An’ isimli fotoğraf sergisi olduğunu söyleyen Cankeş, bu sergiyi gezerken gördüğü fotoğrafları insanların kıyafetlerine taşıma hayalleri kurmaya başlıyor. Sanatçının fotoğraflarını kendi desenleri ile birleştirdikten sonra dokuma sanatçısı Fırat Neziroğlu ile bir iş birliği gerçekleştiriyor ve fotoğraflardaki sürreal unsurlar, el dokuması ile koleksiyona yansıyor. İki sanatçının dünyalarını bir araya getiren ‘An’ koleksiyonu ile Marsilya’da Uluslararası Akdeniz Moda Tasarımcısı Ödülü’nü ve İngiliz Centre for Fashion Enterprise tarafından düzenlenen YOTA isimli moda tasarım yarışmasını kazanan Cankeş, bu ödüllere sahip olan ilk Türk tasarımcı.
Tasarımlarında eşsizliğin peşinden giderek ‘giyilebilir sanat’ anlayışını benimseyen Cankeş, hazır giyim dünyasının seri üretim mantığı ile tamamen zıt bir felsefede, tekil ve eşsiz parçalara imza atıyor ve tüm koleksiyon sunumlarını yaratıcı bir sergi anlayışında kurguluyor. Bugüne kadar moda haftalarında ‘Aşk Cenazesi’, ‘Balerin’in Sıraltındaki Hayali’, ‘Gala’nın Hareme Girişi’ gibi her biri farklı sanat disiplinlerini bir araya getiren ve seyircilerin beş duyusuna hitap eden eşsiz performanslar sunan tasarımcı şu sıralarda İstanbul’daki yeni mağazasının yanı sıra Kasım’da gerçekleştirmeyi planladığı ‘The Truth’ isimli şovunun hazırlıklarıyla uğraşıyor. Büyük prodüksiyonlu bir sanat performansı olan ‘The Truth’ için oyuncular, profesyonel modeller yerine 200 tane gerçek kadın arasından seçilmiş ve bir defileden ziyade üç perdelik bir sanat performansı kurgulanmış. Performansın hem senaryosunu yazan, hem de sanat yönetmenliğini üstlenen Cankeş, moda endüstrisinin insanları tek tipleştirmesine odaklanıyor ve gerçek ile sahte arasındaki sınırları, moda dünyasının tüm oyuncularının samimiyetini cesurca sorgulamayı hedeflediğini belirtiyor. Deri sanatçıları Afshin Zardin, Cihan Kaymaz ve Murat Ateş’in yanı sıra tasarımcının daha önceki koleksiyonlarında da birlikte çalıştığı Fırat Neziroğlu’nun ellerinden çıkan bu koleksiyonda giyilebilir sanat eserleri başrolde. Koleksiyonun hem moda hem de sanat camiasında büyük ses getireceğini öngörmek güç değil.
Son iki senedir Contemporary Istanbul’a eserleriyle katılan Cankeş, Eylül ayında da tablolarıyla Galeri Baraz çatısı altında sanat fuarındaydı. Yıl boyunca Cankeş’in cesur ve sıra dışı dünyasını keşfetmek isteyenler ise Alaçatı ve Nişantaşı’nda bulunan Bashaques’ mağazalarını yolunu düşürebilir.
Şakayık Sokak 21, Nişantaşı. www.bashaques.com