[image]
[title]Söyleşi: Hikmet Demirkol
2023 sezonu Zorlu PSM için nasıl geçti?
Dünyada ve ülkemizde yaşanan gelişmeleri, esnek ve yenilikçi bir yaklaşımla takip ederek çözümler aradığımız bir yıl oldu. Kurulduğumuz 2013 yılından bu yana 6 milyondan fazla misafiri ağırlayan bir kurum olarak, 2023 yılını da ilham verici, kapsayıcı ve eğlenceli programlar sunma motivasyonuyla tamamladık. Başarılı isimlerin sahne almaktan gurur ve mutluluk duyduğu, sanatseverlerin ise özgür, yaratıcı ve büyüleyici bir sanat deneyimine ulaşabildikleri bir sanat merkezi oldu Zorlu PSM. Bu motivasyonla oluşturduğumuz 2023 yılı programımız sanatseverlerden büyük ilgi gördü ve yıl boyunca 600 bine yakın misafir ağırlamış olduk. Sanatseverlerin yoğun ilgisi yüzümüzü güldüren ve bizi yeni sezon için motive eden en önemli unsurlardan biri. Bugüne dek müzikallerden tiyatrolara, klasik müzik konserlerinden güncel müziğe, pek çok tür ve tarzdan sanatçının yolu Zorlu PSM ile kesişti. Nitelikli kültür-sanat etkinliklerini daha geniş kitlelere ulaştırmak için plan yapmaya devam ediyoruz. Grubumuzun Akıllı Hayat 2030 sürdürülebilirlik stratejisi çerçevesinde, sektörün geleceğini daha sürdürülebilir kılmak için de çalışıyoruz. İstanbul’un kültür sanat hayatına katkı sağlamayı amaçlayan bir kurum olarak, 11. sezonumuzun devam ettiği 2024 yılında da sektöre yeni insan kaynağı sağlamak, yeni yetenekler kazandırmak ve sektörün sürdürülebilirliğine katkı sunmak için çalışmaya devam ediyoruz.
Bu sene sekizincisi düzenlenecek olan Sónar İstanbul, 26-27-28 Nisan’da yine müzik, yaratıcılık ve teknoloji ekseninde özel isimleri ağırlayacak. Bu senenin programı hakkında sizden bilgi alabilir miyiz? Müzikseverler hangi performansları kaçırmamalı?
Sónar İstanbul her yıl kapsamını genişletmeye çalıştığımız bir müzik festivali. %100 Müzik’in katkılarıyla üç gün sürecek festivalimizin açıklanan ilk isimleri arasında Adam Beyer, Eliza Rose, Ellen Allien b2b Nene H, Marcel Dettman, Olof Dreijer, Ryoji Ikeda-Ultratronics, Sevdaliza ve William Basinski var. Festival line-up’ı yoğun ve titiz bir çalışmayla ortaya çıkıyor. Dolayısıyla tüm sanatçıların üretimini oldukça başarılı ve ilham verici buluyorum. Bu sebeple sanatseverlere performansların hiçbirini kaçırmamalarını öneriyorum. Sónar İstanbul’un line-up’ı kadar, yaratıcılık ve teknoloji platformu Sónar+D Istanbul’un en güncel konular üzerine paneller, konuşmalar, atölyeler, masterclass’lar, marketplace veya AV gösterimleri gerçekleştireceği kapsamlı programı da merak konusu. Sanatseverler geçtiğimiz yıl Sónar Screen ve marketplace’de sergilenen yepyeni ve ufuk açıcı projelere yoğun ilgi gösterdi. Bu sene de dopdolu programla, yepyeni pratikler ve gelişmeler deneyimleyeceğiz.
‘1923’ müzikali Afife Jale Tiyatro Ödülleri’nde Haldun Dormen Özel Ödülü’nü aldı. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında böyle büyük bir prodüksiyona imza atmak ve bunun bir ödülle taçlanması çok önemli. ‘1923’ nasıl ortaya çıktı?
Öncelikle motivasyonu çok güçlü olan yetenekli bir ekibin projeye katkısından bahsetmem gerek. Zorlu PSM, Çolpan İlhan & Sadri Alışık Tiyatrosu ve Piu Entertainment ortaklığıyla hazırladığımız ‘1923’ ile Türkiye tiyatro tarihinin en büyük ve en kapsamlı yerli müzikal projelerinden birine imza atmış olduk. Milli Mücadele zamanından başlayarak Türkiye Cumhuriyet’in kuruluşunu anlattığımız ‘1923’ sahnelenen en büyük tiyatro prodüksiyonlarından biri. Arkasında 200 kişilik bir ekibin muazzam desteği bulunuyor. Projemiz, 25. Afife Tiyatro Ödülleri’nde Haldun Dormen Özel Ödülü’nün yanı sıra 48. İsmet Kuntay Tiyatro Ödülleri’nde de En İyi Yapım ödülüne layık görüldü. Cumhuriyet hikayesini fantastik ögelerle anlattığımız projemiz, başarılı oyuncularımızın ve tüm ekibin olağanüstü performansının yanı sıra benzersiz bir görsel deneyim de sunuyor. Oyunumuz ikinci sezonunda, birçok şaşırtıcı görsel tasarımla izleyicileri bekliyor. İzlemeyenlerin mutlaka görmesini öneririm.
Zorlu PSM’de yakın zamanda hayata geçen Unseen’den bahsedelim biraz. Katılımcılar Zorlu PSM kulisinde nasıl bir tura çıkıyor? Deneyimin detaylarını anlatabilir misiniz?
Unseen’de misafirlerimizi sahne arkasında bir yolculuğa çıkarıyoruz. Zorlu PSM’de sahnelenen dev yapımların perde arkasını, sanatçıların bıraktığı izleri, hediyeleri, hikayeleri, fotoğrafları ve daha birçok anıyı keşfedebilmelerine olanak sağlıyoruz. Bu programımız katılımcılarımızı oldukça mutlu ediyor. Hem sahne ve perdeyle aralarındaki mesafe kısalmış oluyor hem de devasa bir ekibin muazzam koordinasyonuna tanıklık edebilmiş oluyorlar. Turumuzun bir başka güzel tarafı ise beş bin adımlık mesafesiyle yepyeni deneyimler ve bilgiler aktarabilme fırsatını bir arada sunması.
Daha fazla insanı kültür sanatla buluşturmayı hedefleyen ‘İlk Tiyatrom İlk Konserim’ projesi hakkında da sizden bilgi almak isteriz.
Toplumun tüm kesimlerini sanatla tanıştırmayı hedefleyerek yeni projeler hayata geçiriyoruz. İlk Tiyatrom İlk Konserim projesiyle İstanbul’un dezavantajlı bölgelerinde yaşayan, hayatında hiç konsere ya da tiyatroya gidememiş yetişkinler ve çocukları, alanında uzman sivil toplum kuruluşları SosyalBen ve Türk Eğitim Vakfı ortaklığında, ‘Hepimizin Sahnesi’ mottosuyla, konser ve tiyatro etkinliklerimizde ağırlamaya başladık. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre Türkiye’de her 10 kişiden biri kültür sanat etkinliklerine gitmiyor. Dolayısıyla nüfusumuzun neredeyse yüzde 70’i hiç konser veya tiyatroya gitmemiş. Bunun nedenleri arasında elbette maddi engeller, iletişim ve ulaşım engelleri var. Biz de önce katılımcılarımızı yaşadıkları yerlerden alıyoruz, Zorlu PSM’ye getiriyoruz. Geçtiğimiz sene pilot proje olarak başlamıştık. Yakın çevremize eriştik fakat burada ağırladığımız ailelerin, çocukların ve gençlerin gerçekten hayatını değiştirdiğimizi fark ettik. Bu doğrultuda uzun vadede tüm Türkiye’ye bu projeyi yaymak en çok istediğimiz ve üzerine yoğunlaştığımız konulardan biri.
Her mesleğin kendine has zorlukları var. Böylesine büyük bir organizasyonu yöneten bir kadın yönetici olarak, şimdiye kadar aldığınız yorumlar arasında sizi en mutlu eden neydi?
‘İlk Tiyatrom İlk Konserim’ projesi, hem bu kurumun yöneticisi olarak hem de şahsi olarak yakından takip ettiğim, çok önemsediğim bir proje. Bu projeyle sanata hiç dokunamamış kişilere erişiyoruz. Onların bu dünyayla tanışmasına vesile oluyoruz. Gösteri bitiminde aldığımız geri bildirimler o kadar etkileyici ki... Onların hayatlarına bu türden bir katkı sunmak hem çok duygusal hem de gurur verici. Kurum stratejimizin en önemli basamağı topluma ve sektöre fayda sağlayabilmek, genç sanatçılar yetiştirebilmek ve gençlere destek vererek sektörün sürdürülebilirliğine katkı sağlayan bir merkez haline gelmek. Bu konu benim bir yönetici olarak içselleştirdiğim ve yakından takip ettiğim bir konu. Zorlu PSM’nin 2021’den bu yana sloganı ‘Dünyan Değişsin’. Bu söylemimizle misafirlerimizin dünyalarını değiştirmeyi vadediyoruz. Eğitim projelerimiz de tıpkı sanat gibi insanların hayatında iyileştirici ve dönüştürücü bir etki yaratıyor. Bu düşüncelerden hareketle, hem sektörel hem de kurumsal sürdürülebilirlik adına öğrencilerin katılabileceği Sahne Teknisyenliği Eğitim Programı’nı hayata geçirdik. İstanbul Bilgi Üniversitesi Sahne ve Gösteri Sanatları Yönetimi Programı’nın iş birliğiyle Zorlu PSM Backstage Academy’de 42 saatlik eğitim alan 20 öğrenciyi mezun ettik. Bilgi Üniversitesi ve Galatasaray Üniversitesi öğrencileriyle derslerimiz devam ediyor. Bu dersler Zorlu PSM’de gerçekleştiği için teorik bilgi pratik bilgiye dönüşüyor ve öğrenciler tecrübe edinme fırsatı yakalıyor. Dolayısıyla hem geliştirdiğimiz projeleri uzun yıllar devam ettirmeyi hem de öğrencilere destek olarak daha fazla gencin hayatına dokunmayı hedefliyoruz. Gençlerden aldığımız güzel geri bildirimler de ne kadar doğru bir yolda olduğumuzu bize gösteriyor.
Zorlu PSM’nin genel müdürü olarak şimdiye kadar sayısız ünlü ismi sahnelerinizde ağırladınız, ağırlamaya da devam ediyorsunuz. Unutamadığınız bir anınız var mı?
Aslında öyle çok anı biriktiriyoruz ki... Zorlu PSM bu yıl 11 yaşında. Dünyaca ünlü yıldızları, aklımıza gelen birçok ismi ağırlayan bir kültür-sanat kurumu. Pandeminin hemen sonrasında Arctic Monkeys gibi dünyaca ünlü bir grubu sahnemizde ağırladık. Tahmin edersiniz ki evlere kapanmanın ardından böyle tanınmış bir grubu sahneye taşımak, yeniden hep bir ağızdan şarkılar söylemek çok heyecan vericiydi. Özlediğimiz zamanlara bizi geri döndüren unutulmaz bir deneyim oldu. Geçen yıl Cumhuriyetimizin 100. yılına özel sahneye koyduğumuz, bu yıl da devam eden ‘1923’ müzikali de benim için çok anlamlı projelerden bir diğeriydi. Son olarak, uzun süredir yeni gösterisi büyük merakla beklenen Cem Yılmaz’ı tekrar sahnemizde ağırlıyor olmak beni ve tüm ekip arkadaşlarımı çok heyecanlandırıyor.
İstanbul’daki favori mekanlarınızı öğrenebilir miyiz? Yemek yemek, kahvaltı etmek, kahve içmek için nereleri tercih ediyorsunuz?
Zorlu Center başlı başına ayrı bir şehir. Günümün önemli bir kısmı burada geçtiği için buraya ilişkin tercihlerimi paylaşmak isterim. Zorlu PSM’deki Cheers en çok yemek yediğim restoranlardan biri. Burada etkinlik öncesi şahane hamburgerler veya aperatif yiyecekler, içecekler denemek mümkün. Hamburger, çıtır tavuk ve brownie’sini çok sevsem de genellikle salata ve somona yöneliyorum. Eataly’nin içerisindeki Terrazza ise özellikle iş yemekleri için tercih ettiğim ve menünün neredeyse tamamını ezbere bildiğim restoranlardan biri. Burada çok özel bir İtalyan mutfağı seçkisi yer alıyor. Lazanyasını ve ‘Tiramisu Olmayan Tiramisu’sunu özellikle tavsiye ediyorum. Raffles’ın içindeki İsokyo da yine iş yemekleri için tercih ettiğim restoranlardan. Son olarak kahve tutkumdan da söz etmeliyim. Beni sabahları ve etkinlikler arasında koşuştururken elimde mug’ımla iyi demlenmiş filtre kahve veya latte içerken görebilirsiniz.