[image]
[title]Müzik tutkunuzu nasıl keşfettiniz? Bu macera nasıl başladı?
Çocukken bir sürü enstrümanımız vardı: Gitar, saz, kanun, piyano… Dolayısıyla küçük yaşta farklı enstrümanlar çalmaya başladım. Ağabeyim üç yaşındayken Jean-Michel Jarre dinlerdi; bu da synthesizer’lara ilgi duymamı sağladı. Kardeşim bana sıfırdan bir mikser bile yaptı. Ardından sadece elektronik müzikle haşır neşir oldum. İlk hobimdi bu.
Pandemiyle geçen iki yılın ardından geniş kitlelere çalmak nasıl bir duygu?
Karantina sonrasındaki ilk performansımda o duyguyu tekrar yaşamak gerçekten inanılmazdı. Maske takmayan büyük bir kalabalıkla karşılaşmak, insanların birbirine sarıldığını ve dans ettiğini görmek gerçeküstüydü. Her nasılsa son iki yıl hafızalarımızdan silinmiş gibiydi. Eskisi gibi yolumuza devam edecektik. Aylarca büyük festivallerde çaldıktan sonra bu konu üzerine artık çok fazla düşünmüyorsunuz ama içten içe her şeyin ne kadar pamuk ipliğine bağlı olduğunu da biliyorsunuz. Her şey bir anda değişebilir,
kim bilir? Bu sayede hiçbir şeyi kanıksamıyorsunuz.
Elektronik müzik sahnesi ve kulüpler pandemi döneminin olumsuz pandemi döneminin olumsuz etkilerini geride bırakmaya başladı mı?
İnkar edilemez bir değişim var ama bu değişimin tam ne olduğunu söylemek o kadar kolay değil. Pandemiden önce gece dışarı çıkan kimi insanlar karantina sürecini bu dünyadan uzaklaşmak için bir bahane olarak kullandı. Artık geri dönmek pek ilgilerini çekmiyor. Bir de pandemiden önce gece hayatını tam anlamıyla deneyimlememiş olan genç bir nesil var. Şimdi tecrübesiz bir şekilde bu dünyaya adım atıyorlar. Kimi yerlerde insanların partilere aç olduğunu görüyorsunuz. Çılgına dönüyorlar. Öte yandan birçok festival yeterince bilet satmakta zorlanıyor. Pandemi müzik dünyasını derinden sarstı ve durum normale dönmedi. Tabii normal kavramının ne olduğu ve gelecekte ne olacağı da önemli. Instagram DJ’leri de pandemi döneminde arttı. Bence herkes hâlâ gerçekte neler olup bittiğini ve yeni zorluklarla nasıl başa çıkacağını anlamaya çalışıyor.
Yaratım süreciniz nasıl?
Sanırım stüdyo deneyimimi soruyorsunuz. Genelde aletlerle, seslerle oynarım. Sonra birkaç şey kaydetmeye başlarım ve kafamda ne yönde ilerlemek istediğime dair bir fikir oluşur. Kafamdaki konsept netleşir. Ardından o konsepte uygun aletlere veya seslere yönelirim. Son dönemde genç meslektaşım Fadi Mohem ile stüdyoda epey zaman geçiriyoruz. Aramızda çok iyi bir dinamik var. Belirli rollerimiz yok ancak ne elde etmek istediğimiz konusunda fikirlerimiz birbirine çok benziyor.
Pandemi sürecinde günlük hayatınız nasıldı?
Pandeminin ilk aylarından çok keyif aldım. Yoğun geçen turnelerden sonra uzun bir ara vermiş oldum. Stüdyoda daha fazla zaman geçirebildim. Bunun dışında herkesin yaptığını yaptım. Evde yemek pişirmek ve çocuk yapmak gibi.
Röportajlarınızdan birinde bir zamanlar başarının size göre olmadığını düşündüğünüzü söylemişsiniz. Başarıyı bugün nasıl tanımlıyorsunuz? Kendinizi başarılı hissediyor musunuz?
Öyle düşünmemin sebebi küçükken ailemde bu düşüncenin baskın olmasıydı. Üstesinden gelmem gereken bir şeydi bu. Kendim için yeni bir inanç sistemi oluşturmam gerekiyordu. DJ olarak turneye çıktığım birkaç oluşturmam gerekiyordu. DJ olarak turneye çıktığım birkaç senenin ardından benim için başarı çağı yakalayabilmek ve sürekli değişen bu sektörde insanları dans ettirebilmek. Stüdyo bağlamında ise başarıyı albüm çıkarmak olarak görüyorum. Elbette yakında bir yaşına basacak olan oğlum için
de iyi bir baba olmak istiyorum. O kendimi gururlu ve başarılı hissetmemi sağlıyor.
Klockworks adında bir plak şirketiniz var. Günümüzde bir plak şirketine sahip olmanın zorlukları neler?
İlham verici yeni müzikler ve sanatçılar bulmak. Her ay yeni kayıtlar piyasaya sürmemizi gerektiren bir iş programım olmadı hiçbir zaman. İyi şeylerin bana gelmesini bekliyorum. Plak yayınlayan bir plak şirketiyseniz en büyük zorluk basım fabrikalarında üretimin çok uzun sürmesi. Eskiden bir iki ay sürerdi, şimdi altı ay veya daha fazla sürüyor. Ayrıca plakların üretim maliyetleri de arttı. Dolayısıyla plak şirketlerinin üretim maliyetlerini karşılamak için plak fiyatlarını hayli artırmaları gerekti. Bağımsız plak şirketlerinin amacı para kazanmak değil. Müzik dünyasına katkıda bulunmanın bir yoludur bu ancak para kaybetmek de istemezsiniz.
Keşke yazsaydım dediğiniz bir şarkı var mı?
Radiohead’in ‘Kid A’ albümünde yer alan ve sonrasında yazdıkları her şarkı. Zekice yazılmış
şarkıları ilginç bir elektronik müzik prodüksiyonuyla bir araya getirdiklerini görmek müzik tutkumu canlı tutuyor. Tekno parçaları kastediyorsanız, bana ilham veren ve “Bunu nasıl yapmışlar?” dedirten parçaları seviyorum ama “Keşke ben yazsaydım,” dediğim bir tekno parçası olmadı hiç.
2022’nin geri kalanı için planlarınız ve hayalleriniz neler?
Turnemiz tüm hızıyla devam ediyor. Ayrıca PHOTON partilerimizi geliştirip geri getirmek için çalışıyoruz. Şu anda ekibimle bunun için beyin fırtınası yapıyoruz. Stüdyoda bitirmek istediğim şeyler de var. Yapılacak iş çok.
klockworks.de, instagram.com/ben_klock