Sonar
Sonar

İSTANBUL İÇİN SONAR ZAMANI

Şehrin her yıl en merakla beklenen müzik festivallerinden biri olan Sónar, bu ay Zorlu PSM’de düzenlenecek.

Yazan:
Time Out İstanbul editörleri
Reklâm

Festival performanslarını kaçırmamanız gereken isimleri sizin için bir araya getirdik.

BICEP (live)
BICEP (live)

 BICEP (live)

Londra’da çalışmalarını sürdüren elektronik müzik ikilisi Bicep, bu yılki Sónar’ın en heyecan verici isimlerinden biri. Dans müziğine tutkun iki çocukluk arkadaşı tarafından hayata geçirilen Bicep’in bugünlerde dünyanın en beğenilen elektronik müzik projelerinden biri olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. BBC’nin “İngiltere dans müzik sahnesinin en büyük isimlerinden biri” olarak tanımladığı Bicep, ikinci albümleri olan ‘Isles’ı 2021 yılının Ocak ayında Ninja Tune etiketiyle piyasaya sürmüştü. 2009 yılında kurulan grup geçtiğimiz yıl dünyanın dört bir yanında canlı performanslar sergileyerek yaklaşık bir milyon dinleyiciye ulaşma şansı yakaladı. Geçtiğimiz yıl başarılı iki Amerika turnesini tamamlayan ve dünyanın en prestijli festivallerinden olan Glastonbury’de de sahne alıp 35.000 kişinin önünde performans sergileyen Bicep ikilisinin Sónar kapsamında İstanbul’da da müthiş bir performansa imza atacağına eminiz.

Richie Hawtin

Gerçek bir elektronik müzik efsanesini canlı dinlemeye hazır mısınız? 1970 yılında dünyaya gelen Richie Hawtin elektronik müzik dünyasının ezber bozan isimlerinden biri. İngiltere’de doğan ve Kanada’da büyüyen yetenekli müzisyen 1990’lı yılların başında minimal tekno sound’unun ortaya çıkmasında ve tüm dünyada popüler hale gelmesinde önemli bir rol oynadı. Plus 8, MINUS Records ve From Our Minds adlı plak şirketlerinde ticari zekasını konuşturan Hawtin, Plastikman adını verdiği projesiyle elektronik müzik dünyasında kendine sarsılmaz bir edinmeyi başardı. Yeni nesil pek çok sanatçı Richie Hawtin’in yenilikçi zekasından ilham alırken daha birçok isim onun yeteneğine şapka çıkarmaya devam ediyor. Örneğin, plak şirketi Mute’un kurucusu Daniel Miller, Hawtin’in bir lider ve öncü olduğunun altını çizerken, New York Times onu elektronik dans dünyasının entelektüel güçlerinden biri olarak tanımlıyor. Hawtin, müzik dünyasının dışındaki meşhur isimlerle de etkileyici iş birliklerine imza atıyor. Mesela Hawtin’in günümüzün Kraftwerk’ü olduğunu düşünen Belçikalı tasarımcı Raf Simons, müzisyen ile Guggenheim’daki bir etkinlikte iş birliği yapmıştı. 2011 yılında sanatçı Sir Anish Kapoor ile birlikte Paris’teki Grand Palais’de etkileyici bir proje gerçekleştiren Hawtin, 2006 senesinde Kış Olimpiyatları’nın açılış törenine de katkıda bulunmuştu. Sınırları zorlamayı ve kalıpların dışına çıkmayı seven Richie Hawtin’in Sónar kapsamında İstanbul’da gerçekleştireceği performansın da son derece ilham verici olacağına kuşku yok. 

KAS:ST
KAS:ST

 KAS:ST

Dans ve elektronik müzik sahnesinin son yıllardaki en heyecan verici isimleri arasında yer alan KAS:ST ikilisi ilk olarak 2016 yılında piyasaya çıkan ‘Dysphoria I Euphoria’ EP’si ile dikkatleri üzerine çekmişti. Dans pistlerinin nabzını tutan tekno enerjilerinden ödün vermeden karanlık ve melankolik bir sound ortaya koymayı başaran KAS:ST ikilisi Afterlife, Concrete Music, A.R.T.S, Materia gibi önemli plak şirketlerinin etiketiyle yayınladıkları çalışmalarıyla kariyerini başarılı bir şekilde sürdürüyor. 2019 yılında piyasaya çıkan ‘Road To Nowhere’ albümünün kariyerlerinde bir dönüm noktası olduğunu söylemek mümkün. İçerdiği tekno, drum and bass ve trap ögeleriyle büyüleyen bu albüm yenilikçi fikirleriyle geniş bir kitlenin radarına girmeyi başarmıştı. Tale Of Us’ın plak şirketi Afterlife’tan çıkan ‘Hold Me To The Light’ parçaları ise ikilinin tekno kurallarına meydan okumayı çok sevdiğini kanıtlar nitelikteydi. İkilinin ikinci albümü olan 2020 tarihli ‘A Magic World’ ise pop tınılarına daha sık rastladığımız yine hayli başarılı bir KAS:ST çalışmasıydı. Bu yıl Sónar’da kesinlikle kaçırmamanız gereken isimlerden biri kesinlikle KAS:ST

Max Cooper (3D AV)
Max Cooper (3D AV)

Max Cooper (3D AV)

Üç boyutlu görsel işitsel şovlarıyla dans pistlerinde çığır açan Max Cooper, Sónar’ın en müthiş performanslarından birine imza atmaya hazırlanıyor. Elektronik müziği enstalasyonlar ve canlı görsel-işitsel şovlarla harmanlayarak sürükleyici ses deneyimleri ortaya koyan İrlanda doğumlu sanatçı aynı zamanda doktoralı bir bilim insanı. İnsanlığın dünyadaki yerini sorgulayan sahne şovlarıyla fark yaratan Cooper’ın parçaları ise kompleks ama aynı zamanda melodik sound’larıyla öne çıkıyor. Elektronik müziğin Almanya’daki kalesi Berghain’da da performans sergileme şerefine erişen Cooper kendisini dans müziğiyle sınırlamayarak Michael Nyman, Tom Hodge ve Nils Frahm gibi çağdaş klasik müzik bestecileriyle de iş birliklerine imza attı. Kimlik kavramını masaya yatırdığı ‘One Hundred Billion Sparks’ albümünü 2018 yılında piyasaya süren Cooper, geçtiğimiz yıl yayınladığı ‘Unspoken Words’ albümünde ise sözcüklerle kurduğu karmaşık ilişkiyi dinleyicilerine aktardı. İç dünyasında olup bitenleri kelimeler aracılığıyla paylaşma konusunda her zaman zorluk çektiğini söyleyen Cooper, müzik sayesinde bu zorlukları aşabildiğini altını çiziyor. Cooper’ın İstanbul performansı hayranlık uyandıran bir görsel evren sunarak sizi büyüleyecek.

Clark (live)
Clark (live)

Clark (live)

İngiliz prodüktör Clark çok katmanlı deneysel elektronik müziğiyle bu türün en başarılı isimlerinden biri. Dokuz yaşında bir orkestrada keman çalarak müzik dünyasına adım atan Clark bilgisayar temelli altyapıları kuvvetli baslar ve etkili synthesizer kullanımıyla harmanlayarak hayranlık uyandıran parçalara imza atıyor. Filmler, diziler ve video oyunları için de müzik üreten Clark kendi adını taşıyan stüdyo albümünü 2014 yılında Warp Records etiketiyle piyasaya sürdü. 2021’de iklim değişikliği temalı ‘Playground in a Lake’ albümünü dinleyicilerle buluşturan Clark, Thom Yorke prodüktörlüğündeki yeni albümü ‘Sus Dog’un müjdesini ise geçtiğimiz aylarda verdi. Mayıs sonunda piyasaya çıkacak olan ‘Sus Dog’daki ‘Medicine’ parçasına Yorke hem vokal yaparak hem de bas çalarak katkıda bulundu. Yorke bu merak uyandıran iş birliğinden söz ederken Clark’ın çalışmalarını yıllardır beğenerek takip ettiğini vurguluyor. Clark, Yorke ile iletişime geçip şarkı da söyleyeceği bir albüm yapmak istediğinden bahsetmiş ve kendisine tavsiye verip veremeyeceğini sormuş. Yorke da bu teklife tabiri caizse balıklama atlamış. Clark İstanbul performansında muhtemelen merakla beklenen ‘Sus Dog’ albümündeki parçalara da yer verecek. Heyecanlıyız.

Anna
Anna

Anna

Egzotik bir tekno müzik deneyimi yaşamak isteyenlere Anna’nın Sónar performansını kaçırmamalarını şiddetle tavsiye ediyoruz. Pandemi tüm dünyada kültür sanat hayatını sekteye uğratmış olsa da Anna bu dönemi verimli bir şekilde kullanmayı başaran isimlerden biri. Brezilyalı DJ ve prodüktör bu dönemde üretimlerini sürdürerek elektronik müzik tutkusuyla ayakta kaldı. Son derece enerjik ve büyüleyici performanslara imza atan Anna 14 yaşından beri DJ kabinlerinde boy gösteriyor. Babasının São Paulo şehrinde işlettiği gece kulübünde elektronik müzik ve DJ’likle tanışan Anna; Drumcode, Novamute ve Domino gibi plak şirketlerinden yayınladığı birbirinden nefis çalışmalarıyla elektronik müzik severlerin beğenisini kazanıyor. Kittin ile 2019 yılında yayımladığı ‘Forever Ravers’ parçasıyla yükselişe geçen Anna meşhur isimlerin parçalarını remiksleme konusunda da hayli başarılı. Brezilyalı yetenek bugüne kadar Orbital’ın ‘Belfast’, Martin Gore’un ‘Howler’, Chris Liebing’in ‘Trilogy’ ve Grimes’ın ‘So Heavy I Fell Through the Earth’ parçalarına yaptığı remikslerle beğeni topladı. Daha önce Coachella ve Awakenings festivallerinde sahne alan Anna’yı İstanbul’da dinlemek için sabırsızlanıyoruz.

Blawan
Blawan

Blawan

İngiliz DJ ve prodüktör Jamie Roberts, Blawan mahlasıyla elektronik müzik dünyasında harikalar yaratıyor. ‘Why They Hide Their Bodies Under My Garage?’ adlı parçasıyla ve Radiohead’in ‘Bloom’ parçasına yaptığı nefis remiksle tüm dünyada dikkatleri üzerine çeken Roberts, 2010’lu yıllardan bu yana elektronik müzik sahnesinin önemli üreticilerinden biri olarak gösteriliyor. Endüstriyel tekno müzik dendiğinde akla ilk gelen isimlerden biri olan Blawan cesur parçalarıyla eleştirmenlerden tam not almayı başarıyor. Elektronik müziğin çok yönlü ve yaratıcı isimlerinden biri olan Blawan’ın Arthur Cayzer (Pariah) ile hayata geçirdiği Persher projesinin geçtiğimiz aylarda yayınlanan albümüne mutlaka kulak vermenizi tavsiye ederiz. ‘Man With The Magic Soap’ adlı sınırları zorlayan bu albümü Bandcamp üzerinden dinlemeniz mümkün.

 DJ Tennis
DJ Tennis

Astra Club (Carlita b2b DJ Tennis) VTSS Sinemis (live) Sónar

Carlita ve DJ Tennis, yeni ortak projeleri Astra Club ile İstanbul’un yolunu tutuyor. Rock & roll, psychedelic, indie ve acid rock etkili müziğiyle hayranlık uyandıran Carlita, klasik müzik eğitimi almış bir isim. Dünyanın dört bir yanındaki prestijli kulüplerde DJ setin başına geçen Carlita dans pistinin nabzını tutma konusunda gerçekten epey maharetli. Aynı zamanda çello ve gitar çalan Carlita’nın başarılı setlerinin sırrı bakış açısını yalnızca elektronik müzikle sınırlamaması kuşkusuz. Indie’den diskoya, minimalden Brezilya tınılarına uzanmayı seven Carlita farklı müzik türlerindeki bilgisini elektronik ritimlerle ustalıkla harmanlıyor. Manfredi Romano namıdiğer DJ Tennis ise müzik çevrelerinde İtalya merkezli plak şirketi Life and Death’in kurucusu olarak tanınıyor. İtalya’da punk gruplarının turnelerini organize ederek müzik kariyerine start veren Romano elektronik müziğe gönlünü kaptırınca booking ajansı Daze’i hayata geçirdi. Aynı zamanda bilgisayar mühendisi olan Romano, kendi elektronik müzik üretimlerine ise 2010 yılında başladı. Müzik sektöründe farklı unvanlarla uzun yıllar boyunca deneyim kazanan Romano’nun kendi müziğinde ise Godspeed You! Black Emperor, Tortoise ve Fugazi gibi efsane isimlerin etkisine rastlamak mümkün. Carlita ve DJ Tennis, İstanbullu elektronik müzik tutkunlarının karşısına birlikte çıkarak Astra Club adını verdikleri projelerini sergileyecek.

VTSS
VTSS

VTSS

Varşova, Berlin ve Londra sahnelerinin ruhunu yaşatan müziği ve performanslarıyla radarımıza giren VTSS, asıl adı Martyana Maja olan Polonyalı bir DJ. ‘Self-Will’ ve ‘Identity Process’ adlı EP’leri ile tanıdığımız VTSS bugünlerde çalışmalarına Londra’da devam ediyor. Geçtiğimiz yıl prestijli plak şirketi Ninja Tune bünyesindeki Technicolour’dan ‘Projections’ adını verdiği bir EP yayınlayan VTSS bu çalışmasında yenilikçi bir yaklaşım benimsemenin yanı sıra deneysel köklerine dönmeyi de başarmıştı. Pandemi döneminde kulüplerin kapanmasının da etkisiyle Berlin’den Londra’ya taşınan VTSS ‘Projections’ EP’sinden söz ederken “Yeni bir şehirde olmak, müziğimde asla ulaşamayacağımı düşündüğüm bazı şeyleri keşfetmem için bana cesaret verdi,” diyor. Londra’da tekno müziğin kalıplarından kendini kurtarması gerektiğinin farkına varan VTSS burada edindiği çevrenin müzik türleri konusunda çok daha özgür bir bakış açısına sahip olduğunu vurguluyor. Son olarak ‘Circulus Vitiosus’ adını verdiğini bir EP piyasaya süren tekno kraliçesi VTSS, Sónar’da etkisinden uzun süre çıkamayacağınız bir performansa imza atacak.

Sinemis
Sinemis

Sinemis (live) Sónar

Sónar programının dikkat çeken isimlerinden olan Sinemis, Çerkes-Türk sanatçı Sine Büyüka’nın yeni solo projesi. İstanbul’da kültür, sanat ve spor muhabirliği yaptıktan sonra 2012 yılında İngiltere’ye taşınan Büyüka, müzik çalışmalarına Londra’da devam ediyor. Burada deneysel elektronik ve avant-ambient türlerine odaklanan plak şirketi Injazero’yu kuran Büyüka aynı zamanda elektronik müzik alanında yüksek lisans yapıyor. Sinemis’in müziğini tekno soslu bir elektronika olarak tanımlamak mümkün. Ney seslerini, katmanlı dokular ve synth’lerle buluşturan Sinemis’in ilk mini albümü ‘Dua’ geçtiğimiz yılın Kasım ayında dinleyicilerle buluştu. Sinemis canlı performansıyla Sónar sahnesinde olacak. 

Tavsiye edilen
    İlginizi çekebilecek diğer içerikler
      Reklâm