31. İstanbul Caz Festivali, Chris Isaak konseri
Mühenna Kahveci | 31. İstanbul Caz Festivali, Chris Isaak konseri
Mühenna Kahveci

Şehirde caz var

32. İstanbul Caz Festivali, 1-17 Temmuz’da.

Reklâm

Cazla buluşmanın zamanı geldi! İstanbul, Temmuz ayında yine cazın büyüsüne kapılıyor. İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın bu yıl 32'ncisini düzenlediği İstanbul Caz Festivali, 1-17 Temmuz tarihlerinde şehrin en güzel açık hava mekanlarını müziğin renklerine boyayacak. 200’den fazla müzisyen, 40’a yakın konser ve unutulmaz anılar için ajandanızda Temmuz ayını deniz-güneş keyfine değil, İstanbul Caz Festivali’ne ayırın derin. Festival programından seçtiğimiz konserleri aşağıda görebilirsiniz.

32. İstanbul Caz Festivali

  • Müzik

Elektronik müzik ve çağdaş klasik müzik arasında kurduğu köprüyle müzik dünyasında adeta bir çığır açan besteci ve piyanist Max Richter’in ilk İstanbul konseri için heyecanlı bir geri sayımdayız. 2021’de Vivaldi’nin ‘Dört Mevsim’ine getirdiği müthiş yorumla unutulmazlar arasında giren Richter festivalde, elektronik ve akustik, insan ve doğa, yaşamın büyük soruları ve küçük keyiflerini belki de yalnızca müziğin başarabileceği bir huzurla uzlaştıran son albümü ‘In A Landscape’in yanı sıra klasik müzik dünyasında bir kilometre taşı olan albümü ‘The Blue Notebooks’tan da parçalar çalacak. Günümüzün en özgün ve saygın bestecilerinden biri olan Max Richter’in konseri sadece 32. İstanbul Caz Festivali’nin değil, aynı zamanda 2025 yazının da kaçırılmaması gereken konserlerinin başında geliyor.

2 Temmuz, Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu, 21.00, 1.250-7.500 TL

  • Müzik

Latin tarzı gitar müziğinin günümüzdeki öncellerinden olan Hermanos Gutiérrez, Türkiye’de de hayli sevilen bir ikili. Latin Amerika’nın güneşli gitar melodileriyle ilk kez dedelerinin dinlettiği Julio Jaramillo kayıtları aracılığıyla tanışan Alejandro ve Estevan Gutiérrez kardeşler ilk albümlerinden bu yana Latin kökenlerine sadık kalarak çöllerin müziğini bizlerle buluşturuyor. Babaları İsviçreli, anneleri ise Ekvadorlu olan kardeşler ‘8 Años’ (2017), ‘El Camino De Mi Alma’ (2018) ve ‘Hoy Como Ayer’ (2019) albümleriyle isimlerini tüm dünyaya duyurmayı başardı. Son albümleri ‘Sonido Cósmico’da (2024) perküsyon, yaylılar ve hatta Mellotron’la zenginleşen müthiş ses manzaraları yaratan ikili, geçtiğimiz yıl Coachella’da da sahne almıştı. İstanbul’a kadar gelmişlerken kaçırmayın deriz.

2 Temmuz, Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu, 21.00, 900-3.500 TL

Reklâm
  • Müzik

Tony Bennett tarafından “kendi jenerasyonunun en iyi caz şarkıcısı” olarak nitelendirilen İtalyan müzisyen Chiara Civello, ilk albümünden bu yana pop, caz, kabare ve Latin müziğinden geniş bir yelpazede ilham alarak ilerliyor, ancak cazın etkisi eserlerinde hep hissediliyor. Sanatçı 2014’te yayınladığı ‘Canzoni’ albümünde İtalyan aşk şarkılarını yorumlamış ve İtalyan melodilerini caz, soul ve bossa nova ile harmanlamıştı. Bu başarılı albümün 10. yılını, şarkıların İngilizce versiyonlarına ve yeni şarkılara yer verdiği ‘Canzoni Deluxe Edition’ albümüyle kutladı. Melankoli, aşk, tutku ve romantizm dolu bir performans için festivale gelen Civello’ya bas gitarda Ameen Salim, piyanoda Domenico Sanna, gitarda Marco Acquarelli ve davulda Stefano Costanzo eşlik edecek. İtalya Başkonsolosluğu’nun büyüleyici bahçesindeki İtalyan akşamının açılışını ise Michelangelo Scandroglio’nun da katılımıyla Hakan Başar Trio yapacak.

5 Temmuz, İstanbul İtalya Başkonsolosluğu Bahçesi, 20.00, 2.500-3.000 TL

  • Müzik

Meshell Ndegeocello, James Baldwin’in ‘The Fire Next Time’ eserinden ilhamla 2016’dan bu yana üzerinde çalıştığı ve Amerika'da siyah olmanın varoluşsal sıkışmışlığına odaklanan projesinin meyvesi ‘No More Water: The Gospel of James Baldwin’ albümünü yazarın 100. yaş gününde dinleyiciyle buluşturdu. Müzisyen, cazda farklı ifadeleri kucakladığı yılların bir ürünü olan bu albümüyle En İyi Alternatif Caz Albümü dalında Grammy ödülü kazandı. Popülariteye ve akımlara kapılmadan kendi sanatını icra eden Ndegeocello, pek çok farklı tarz denediği geniş bir ses yelpazesi yaratmaya ve her albümüyle seyirciyi şaşırtmaya devam ediyor.

8 Temmuz, Sultan Park - Swissôtel The Bosphorus, 21.00, 1.500-2.500 TL

Reklâm
  • Müzik

Rogê’nin dünya sahnesindeki durdurulamaz yükselişi, Rio de Janeiro’dan Los Angeles’a taşınıp Amerikalı yapımcı Thomas Brenneck ile tanışmasıyla başladı. Brenneck ile Rogê’nin iş birliği ve kusursuz uyumundan ‘Curyman’ albümü doğdu. Neşeli samba-funk parçaları ve hüzünlü baladlarla dolu albüm, bossa nova’nın yaşayan efsanesi Brezilyalı besteci Arthur Verocai’nin yaylı düzenlemeleri eşliğinde dilin ve mekanın engellerini aştı, evrenselliği yakaladı. Geleneksel Brezilya ritimlerini modern etkilerle harmanlayan Rogê’nin zamansız tarzını siz de İstanbul’da keşfedebilirsiniz.

9 Temmuz, The Marmara Esma Sultan Yalısı, 21.00, 2.000-3.000 TL

  • Müzik

Yenilikçi besteleri, başarılı spoken word tekniği ve geniş yelpazedeki vokaliyle hızla yükselen Jazzmeia Horn, müzikal vizyonunu festival izleyicisiyle paylaşmaya geliyor. Müziğin geleneksel yapı taşlarını modern dokunuşlar, temalar ve stillerle zenginleştirerek cazın sınırlarını genişleten Jazzmeia Horn, son zamanların en güçlü çıkışlarından kabul edilen ilk albümü ‘Social Call’da cazı neo-soul ile ustalıkla birleştirmiş ve toplumsal meseleleri odağına almıştı. Grammy’ye aday gösterilen albümlerin ardından son albümü ‘Messages’ı 2024’te dinleyiciyle buluşturan Jazzmeia Horn güçlü hikaye anlatıcılığı, tutkulu sesi ve olağanüstü ritim duygusuyla dikkatleri üzerine çekiyor. Unutmadan ekleyelim; Sanatçının gerçek adı, Jazzmeia. Büyükannesi ona bu ismi verirken onun bir gün müzisyen olacağı kehanetinde bulunmuş.

7 Temmuz, Sultan Park - Swissôtel The Bosphorus, 21.00, 1.500-2.500 TL

Reklâm
  • Müzik

Türkiye’de caz dendiğinde ilk akla gelen isimlerden biri kuşkusuz piyanist ve besteci Kerem Görsev. Görsev 1987’de kurduğu Kerem Görsev Trio için düzenlediği bestelerle, prestijli festivallerde verdiği konserlerle, usta müzisyenlerle gerçekleştirdiği performanslarla, caz temalı televizyon ve radyo programlarıyla Türkiye’de cazın gelişmesine çok büyük katkıda bulundu. Müzisyenin son albümü ‘Clear Horizon’ ise dinleyiciye mutluluk veren melodiler ve bestelerle dolup taşıyor. Albümün yaratım sürecinde Görsev’i uzun yıllardır birlikte çalıştığı müzisyen dostları Ferit Odman, Volkan Hürsever, Barış Doğukan Yazıcı ve Engin Recepoğulları da yalnız bırakmadı. Müzik sahnesinin bu beş usta ismi şimdi festival sahnesinde buluşuyor.

11 Temmuz, Gün Bahçesi – Hilton Istanbul Bosphorus, 21.30, 1.750 TL

  • Müzik

Kariyerinin erken döneminde Türkiye’yi yurt dışındaki birçok yarışmada dereceyle temsil eden caz vokalisti, besteci, akademisyen ve piyanist Meltem Ege, bugün uluslararası caz sahnesinin saygın isimleri arasında anılıyor. Ege, uluslararası projeler yürütmesinin yanı sıra bugüne kadar birçok senfoni orkestrasına solist olarak eşlik etti, prestijli caz festivalleri ve konser salonlarında sahneye çıktı. 2012’de Önder Focan ile ‘Songbook’ albümünü yayımladı. Ege, iki ayrı kıtada ve dilde kaydettiği yeni albümü ‘Solitude’un Türkiye prömiyeriyle festival sahnesinde.

10 Temmuz, Gün Bahçesi – Hilton Istanbul Bosphorus, 21.30, 1.750 TL

Reklâm
  • Müzik

Festivalin çok sevilen gece etkinliği bu yıl kabuk değiştiriyor, Kadıköy’ün sevilen iki mekanındaki konserlerle iki geceye yayılıyor. Farklı türlerde performanslar izleyeceğimiz Gece Gezmesi’nde 16 Temmuz günü Grammy ödüllü Snarky Puppy’nin perküsyon ikilisi Robert “Sput” Searight ve Nate Werth liderliğindeki funk grubu Ghost-Note; Grammy adayı besteci ve caz piyanisti Mehmet Ali Sanlıkol; caz ve performans sanatını birleştiren yenilikçi çalışmalarıyla Çağıl Kaya; zamansız ve neşe dolu ortaklıklarıyla New York merkezli saksafoncu Jonah Parzen-Johnson ile müzisyen Berke Can Özcan; Anadolu ve komşu coğrafyaların müziğini doğaçlamayla yorumlayan Şenkop ve kapsayıcı tarzıyla caz sahnemize yeni bir soluk getiren İstanbul West Side Collective sahnede olacak.

17 Temmuz’da ise hipnotik bir atmosfer yaratma yeteneğiyle öne çıkan Amsterdam/Yeni Zelanda çıkışlı MY BABY; Avusturyalı indie rock ikilisi Cari Cari; festivale özel projeleriyle Selût, Seda Erciyes ve Tuğçe Şenoğul; yeni rock-füzyon projesiyle Büyük Ev Ablukada’dan da tanıdığımız Zeynep Oktar; iyileştirici ve meditatif cazıyla Şu Güzel İnsanlar ve pop ile punk arasında seyreden hareketli şarkılarıyla Hav Hav! sahnede olacak.

16-17 Temmuz, Kadıköy Sineması, 19.30 / 16-17 Temmuz, Moda Sahnesi, 20.00, 1.200 TL (tek mekan), 2.000 TL (kombine)

  • Müzik

Caz Vapuru artık İstanbul Caz Festivali’nin geleneksel hale gelen etkinliklerinden biri. Sizi Boğaz’ın serin sularında müzik ve eğlence dolu bir yolculuğa çıkaran bu etkinlikte, vapurun her bölümü farklı bir sahneye dönüşüyor ve her sahnede izleyicileri caz, dans ve coşku bekliyor. Saat 11.00’de Kabataş İskelesi’nden demir alıp Anadolu Kavağı’na kadar tüm Boğaz hattı boyunca seyredecek ve bir kez daha izleyiciyi Boğaziçi’nde caz ve swing’le buluşturacak Caz Vapuru’nun bu yılki konukları ise New Orleans’ın brass band geleneğini günümüze taşıyan İstanbullu üflemeliler beşlisi Brassist; cazın erken dönem örneklerinin yer aldığı repertuvarıyla Kamucan Yalçın and Friends ve 1920’lerin geleneksel caz parçalarıyla dinleyicileri zamanda bir yolculuğa davet eden Kaan Arslan Co.

13 Temmuz, kalkış noktası: Kabataş İskelesi, 11.00, 2.500 TL

Tavsiye edilen
    Reklâm