İstanbul'un en iyi Adana kebabını yapan 4 mekân

Tomtom Mahallesi'ndeki 4ten 4e ocakbaşı tutkunlarını mest ediyor. Adını çarşamba, cuma ve cumartesi günleri sabah 4'e kadar 80'ler ve 90'ların unutulmaz şarkıları eşliğinde düzenlediği partilere borçlu mekân. Etleri Balıkesir'den, şalgamı Tarsus'tan, zeytini ve zeytinyağını Manisa Sauhan'dan, dağ kekiğini Sivas'ın yaylalarından, çubuk turşusunu Konya'dan, kadayıfı ise Antep'ten getiriyorlar. Mutlaka deneyin.

Adının Harbi olmasının bir anlamı var elbette bu kebap mabedinin: İstanbul’daki tek gerçek Adana kebabını yaptıklarını iddia ediyorlar. Bunun için gerekli altyapıları da var aslında. Mekânın ortaklarından Barış Gürsöz aslen Adanalı, hatta sadece birkaç aydır İstanbul’da. Mekânın mutfağı ondan soruluyor. Kız kardeşinin ısrarı üzerine gerçek Adana kebabını İstanbul’dakilere de tattırmak için Adana’daki dükkânı kapatıp gelmiş buraya, adres olarak da hemen hepimizin Ortaköy trafiğinden kaçmak için kullandığı Yıldız yokuşuna çıkan sokakta sade bir mekânı mesken edinmiş.   Harbi’nin iki imza yemeği var, bunlardan ilki malumunuz meşhur Adana kebabı, yani menüdeki adıyla Harbi Adana. İkincisi ise kaburga, o da Harbi Kaburga olarak anılıyor. Harbi Kaburga bilinenin aksine kemikli olarak gelmiyor önünüze, şişte pişirilip servis ediliyor. Kaburga sipariş ettiğinizde önünüze gelen tabağı çöp şiş zannetmeyin onlar %100 kaburga ve kesinlikle bildiğiniz kaburgadan çok farklı, kesinlikle denenmeli. Mekânın esas yemeği Adana kebabı ise 120 gr etten yapılıyor ve yanında ikram olarak önce göz sonra da karın doyuran bir salatayla servis ediliyor. Barış Gürsöz lezzetin sırrını paylaşmıyor, etin %100 kuzu eti olduğunu ve baştan sona sadece zırhla çekildiğini söylüyor sadece. Eti sinirlerinden tamamen ayırıyorlar, onlarca sırdan biridir belki bu. Mekânın menüsünde çöp şiş, kuzu pirzola ve tavuk şiş gibi yemekler de var. Harbi’ye kadar gelip de mekânın Adana’dan getirttiği şalgamı denemeyi u