Mutfaktaki orkestra şefi

Osman Sezener, sahibi ve şefi olduğu Od Urla ile mutfağa dair hayallerini gerçeğe dönüştürüyor. Günsu Özkarar

Yazan:
Time Out İstanbul editörleri
Reklâm

Babanızın İtalyan restoranı varmış. Sizin İtalyan mutfağına olan ilginiz de orada mı başladı?

Babam Münih’te bilgisayar mühendisliği okurken Almanya ve İtalya yakın olduğu için sürekli İtalya’ya seyahat etmiş, bu sırada da Münih’teki İtalyan restoranlarında çalışmış. Türkiye’ye döndükten sonra da dedemin işini devam ettirmek yerine o zamanlar Türkiye’de olmayan bir İtalyan restoranı açmaya karar vermiş. Venedik Restoran’ın hikayesi böyle başlamış.

Çocukluktan başlayan bir hikaye sizinki. Açık mutfağı ilk nerede gördüğünüzü hatırlıyor musunuz?

Bu iş benim hem hobim hem de mesleğim olduğu için dünyanın birçok yerinde farklı restoranlar gördüm. En sonunda da kendi sentezimi yarattım. Mutfaktan öte bir tiyatro sahnesi olmalı diye düşündüm. Çünkü restoran sadece bir karın doyurma yeri değil, arkada kahramanların müthiş emek sarf ettiği bir yerdir. Duvarları kırıp mutfağı açığa alarak şef masasını yaratmamın amacı müşterilerin ve aşçıların birbirleriyle etkileşimde olmasını sağlamaktı. Aynı zamanda misafirlerin de o yemeklerin nasıl bir emekle hazırlandığını görmesini istedim. Aşçıların kendi yaptıkları yemekleri misafirlerimize anlatması da aradaki diyaloğu geliştirdi. Bunu sağlayan samimiyet bizi en çok mutlu eden şey oldu.

Od Urla sizce nasıl bu kadar duyuldu?

Bu sadece Od Urla’nın var olduğu bir buçuk senelik süreci değil, 42 senelik bir geçmişi kapsıyor. Misafirlerimizin memnun kalmaları bu kadar duyulmamızı sağladı. Bir restoranın popülaritesini sadece tek bir etkene bağlayamazsınız. Od Urla’nın misafirleri Türkiye’nin ve dünyanın birçok noktasından sadece Od Urla’ya yemek yemek için geliyor. Zeytin ağaçları, atmosferi, misafirhanesi, odun ateşi, yemekleri, barı, hizmet kalitesi ve tüm ekibi Od Urla’nın bu kadar duyulmasını sağlayan başlıca nedenler.

Gerçekten her geleni büyüleyen bir mekan Od Urla. Burada ne yemeliyiz?

Od Urla her şeyden önce çok doğal. Odun ateşini özleyenler için gerçek bir nostalji sunuyor. Burada eskiye özlem duyanlara o eski sofraları, zengin mutfağı, doğa ile uyumu sunuyoruz. Ne yemek istediğiniz, ne içmek istediğinize ve açlık durumunuza göre değişir. Masaya gelip yemekleri detaylı anlatan garson şeflerimiz burada devreye girecektir.

Çok gezmek size neler kattı?

Birçok ülkenin mutfağını deneyimlemiş olmak hem düşüncelerimi etkiledi, hem de damak zevkimi geliştirdi. Farklı teknikler, ürünler, mutfaklar, restoran mimarileri, atmosferler deneyimlemiş oldum. Bu deneyimler bir sentez oluşturarak kendi hayalimdeki mutfağı ve restoranı yaratmamı sağladı. 

Yemek yapmak sizce sanat mıdır?

Evet, bu durumdan hiç bahsedilmez ama sanattır tabii. Ekip işidir ve çok büyük emek gerektirir. Biz de Od Urla’da mevsimin bize verdiklerini sunuyoruz. Ayrıca her tarif bize içinde bulunduğumuz dönemi anlatır. Değişen denizi, dönüşen toprağı, tüm bu devinimi incelikle ele almak da kesinlikle bir sanat.

Bazı ürünleri dışarıdan getiriyorsunuz, bazılarını ise kendiniz üretiyorsunuz. Bunlar neler?

Her ay değişen bir menümüz var. Tarlalarımızı mevsimsel olarak ekip ürün alıyoruz. Ekmeğimizi ve zeytinyağımızı kendi tesisimizde üretiyoruz. Kendi bahçemizde olmayan ürünleri ise civar köylerdeki üreticilerimizden alıyoruz.

Türkiye gastronomi alanında sizce ne durumda?

Mutfak okulları sayesinde son birkaç yılda çok gelişti. Gençler çok istekli ve bilgili. Şevk sahibi bir kuşak yetişiyor. Tek tek isim vermem doğru olmaz. Hepsi önemli şeyler yapıyorlar. Dolayısıyla gastronomimiz gelişmeye devam edecek.

Mutfak macerasına yeni başlayacaklara ne tavsiye edersiniz?

Çalışmak, çalışmak ve çalışmak... Bir de tabii çok gezmek ve başka ülkelerin mutfaklarını deneyimlemek.

Rüstem Mahallesi 2018/9 Sokak 28, Urla.

odurla.com

Tavsiye edilen
    İlginizi çekebilecek diğer içerikler
      Reklâm