Okulun Mutfağı

Bildiğiniz gibi MSA, yani Mutfak Sanatları Akademisi, yemek okulu denince akla ilk gelen isimlerden. MSA’nın Türkiye’de bu alandaki prestiji ve önemi su götürmez bir gerçek. Şimdi MSA’nın Maslak’taki binasında öğrencilerin emekleriyle yürüyen küçük bir restoran açıldı: Okulun Mutfağı. Dekorasyonda daha ziyade ahşap malzeme kullanılmış, yüksek tavanlı restoranın ön kısmında küçük bir bahçesi var. Yaz aylarında ise binanın önü de restoran devamı olarak kullanılacak. İç kısmı fazla büyük olmayan restorana girdiğinizde, hele bir de öğle saatiyse, vızır vızır oradan oraya koşturan, tezgah arkasında deliler gibi çalışan öğrenciler göreceksiniz. Dört ay hummalı bir şekilde öğrenim gören öğrencilerin diploma alabilmeleri için staj yapmaları zaten zorunlu. Bu öğrencilerin bir kısmı, yeterli görülenleri ve gönüllü olanları dört ay da burada staj yapıyor. Ama sanmayın ki stajları yemek yapmaktan ibaret. Müşterilere servisi de onlar veriyor, hesabı da onlar alıyor. Stajyerler ilk iki ay serviste, son iki ay mutfakta çalışıyor.

Başlarında ise eğitmen şefleri Gökhan Sorguç var. Michelin yıldızlı restoranlarda deneyim kazanmış, dünyaca ünlü şef Gordon Ramsay’le beraber çalışmış Gökhan Bey, menüyü öğrencileri servis aşamasında çok zorlamayacak ama hazırlık aşamasında ustalık gerektiren yemeklerden oluşturduklarını söylüyor. Örneğin menüde yer alan fırında dana kaburgasının hazırlık aşaması epey zahmetli. Kaburga yağdan arındırılıyor, temizleniyor ve 47 kiloluk kaburgadan sadece 40 porsiyonluk et çıkıyor. Tüm bu işlemler okulda gerçekleştiriliyor. Ayrıca her ihtimale karşı tüm tabakların kontrol edilip tadıldığını da öğreniyoruz. Yemeklerin malzemeleri, özellikleri ve hazırlanışıyla ilgili bilgileri servisi yapan öğrenciler memnuniyetle iletiyor sizlere. Domates çorbasında, Çorum’dan gelen ve senede maksimum 53 kilo üretilen kargı tulumunun kullanıldığını güleryüzlü bir öğrenci aktarıyor bize mesela. Bu arada söz konusu çorba, özellikle de peynir nefis. Sebze salatası yatağında karides köfte yiyoruz ardından. Sebzeler diri diri. Ana yemekler arasında güveçte deniz mahsulleri, parmesanla kaplanmış piliç göğüs ve trüflü patates püresi, yabani mantarlı papardelle gibi seçenekler var. Tatlılardan sıcak karamel çilek ile vanilyalı dondurma Fransız şef Paul Bocuse’ün imza tatlısı. Çikolatalı ravioli ise ağzınıza layık. Menü kalabalık değil ama hepsi emek isteyen, sofistike yemekler. Şaraplar da unutulmamış ve yemeklerle eşleşen kırmızı, beyaz ve roze şaraplar menüye eklenmiş. Hangi şarapların hangi yemeklerle eşleşeceğini bu konuda da eğitim almış çalışkan öğrenciler açıklıyor. Restoranın tüm gelirinin yakında kurulacak MSA mezunlar derneğine aktarılacağını söyleyelim. Dernek, geliri düşük öğrencilere burs vermeyi, mezun öğrenciler için ek eğitimler sunmayı planlıyor.