Contemporary'de Akdeniz Vurgusu

Eylül ayıyla özdeşleşen etkinliklerden Contemporary İstanbul, sezonun başladığı bu ay sanat gündeminin başlıca konularından biri. Sanat direktörü Anissa Touati ve yeni medya alanı Plugin’in küratörü Esra Özkan bu yıl fuarı nasıl deneyimleyeceğimizi anlattı

Yazan:
Nadir Sönmez
Reklâm

İstanbul dünya üzerindeki kültür başkentleri arasındaki yerini sağlamlaştırıyor. Bunda sanat dünyasındaki hareketliliğin de önemli bir etkisi var. Yeni açılacak kurumların heyecan yarattığı bu dönemde, yıllardır istikrarla sürdürülen sanat faaliyetlerinin önemi de daha net fark ediliyor.

Şehrimizin kemikleşmiş sanat etkinliklerinden Contemporary İstanbul’un 14. edisyonunda her sene olduğu gibi bu yıl da katılım etkileyici boyutta. Fuarda 80’in üzerinde çağdaş sanat galerisi, 650 sanatçı ve 2000’in üzerinde eser yer alıyor. Contemporary İstanbul’un özelliği hem sektörün profesyonellerinin bir araya gelmesini sağlaması hem de ziyaretçilerden özel ilgi görmesi. Bu yıl fuarda öne çıkarılan tema Akdenizlilik. Ülkemizin bulunduğu coğrafyanın önemi sanat dünyası içinde tekrar değerlendiriliyor. İki yıldır devam eden Galeri Destek Programı sayesinde Peru, Rusya ve Çin gibi ülkelerden galeriler şehrimize konuk oluyor. Hasan Bülent Kahraman’ın küratörlüğünde gerçekleşecek Son Edinimler sergisi ise yerli koleksiyonerlerin güncel eğilimleri hakkında fikir veriyor. Fuarı yoğun bir kalabalık içinde gezmeye artık alıştık. Ancak röportajlarımızdaki bilgiler sayesinde ziyaretinizi organize edebilir ve sanat seyrinden aldığınız verimi artırabilirsiniz.

12-15 Eylül, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı, İstanbul Kongre Merkezi, 40-120 TL, www.contemporaryistanbul.com/tr

 

Anissa Touati - Contemporary İstanbul Sanat Direktörü

Sanat kurumlarını yeniden düşünmeye davet eden Chalet Society projesinin yardımcı direktörlüğünü üstleniyor Anissa Touati. Kendisi aynı zamanda çağdaş Meksika sanatının dünyadaki bilinirliğini artırmasıyla tanınıyor. Pek çok uluslararası serginin küratörlüğünü üstlenen Touati, Contemporary İstanbul’a da yeni bir soluk getiriyor.

 

Sizi tanıyabilir miyiz?

Fransız bir küratörüm ve beş yıldır Meksika’da; ülke içi ve dışında projeler, sergiler ve video çalışmaları geliştiriyorum. Çalışmalarım çoğunlukla Güney Amerika, Amerika Birleşik Devletleri, Batı Avrupa ve Lübnan’da gerçekleşiyor. Bu coğrafyalar arasında bağlar kurmak için sürekli seyahat ediyorum ve her sanatçının hikayesine dahil oluyorum. Sergilerimin her biri benimsenmiş bir deneyimin ürünü ve çoğunlukla coğrafi ve kimliğe dair keşifleri yansıtıyor. 

 

Contemporary İstanbul sanat direktörlüğü size teklif edildiğinde ne hissetiniz? Önceki deneyimleriniz çalışmanızı nasıl etkiledi?

Sanat pazarının, kurumların, yeni jenerasyon galerilerin ve ikinci jenerasyon küratörlerin kesiştiği bir alanı keşfetmek heyecan verici ve zorlayıcı. İsviçre ve Miami’de Art Basel ve Meksika’da Zonamaco gibi dünya çapında projelerde çalıştım. Paris’teki Galerie Perrotin ve Buenos Aires’teki Galeria Barro gibi prestijli galerilerde küratörlük yaptım. Lübnan ve Fransa’daki müze açılışlarında görevler üstlendim. Bu deneyimlerim sanat dünyasına uluslararası bir perspektiften bakmamı sağladı ve bana büyük çaplı projeleri yürütmeyi öğretti. 

 

İstanbul’un sizce sanat dünyasında nasıl bir konumu var? Contemporary İstanbul bunda nasıl bir paya sahip?

Bugün uluslararası sanat çevrelerinin İstanbul’a ilgisinin tekrar canlandığını görüyoruz. Türkiye zor zamanlardan geçti, şimdi yeniden coşku doğuyor ve sanat sahnesi güçleniyor. Ayrıca önümüzdeki yıl Arter, Atatürk Kültür Merkezi ve Magnaura Sarayı Müzesi’nin de dahil olduğu dokuz yeni müze ve sanat merkezi hizmete girecek. Bu durum kültürel faaliyetin yoğunlaşacağının göstergesi. Contemporary İstanbul koleksiyonerleri, galerileri, sanatçıları, kurumları, bağımsız küratörleri, sanat eleştirmenlerini ve gazetecileri bir araya getiriyor. Ayrıca galerilerin, sanatçılarının kariyerlerini beslemesi için itici bir güç konumunda.

Contemporary İstanbul’u diğer sanat fuarlarından farklı kılan bir özellik var mı? Fuarda bu yıl öne çıkardığınız kavramsal vizyonu anlatabilir misiniz?

Coğrafi konumu sebebiyle Contemporary İstanbul niş bölgelerden galerilerle çalışıyor ve farklı değerleri bir araya getirmeye odaklanıyor. Contemporary’nin misyonu, Türkiye’nin Rusya, Doğu Avrupa, Afrika ve Asya ile yakından ilişkili bir coğrafi bir merkez olması dolayısıyla barındırdığı dinamizmi göstermek. Doğuya açılan kapı gibi eskide kalmış bir yaklaşımla ele almaktansa, Türkiye’yi bu güncel özelliğiyle göstermek önemli. Bu yıl fuar ‘Akdenizlilik’ sorusu üzerine odaklanıyor. Contemporary İstanbul, Marsilya’daki sanat fuarı Art-O-Rama ile bu yılki edisyonları için iş birliği yapıyor. Delfina Foundation’ın müdür yardımcısı Salma Tuqan iki fuar arasında çapraz bir konuşma programı oluşturuyor ve Akdeniz havzasından başlıca şahsiyetleri davet ediyor.

Contemporary İstanbul’u koleksiyonerler de geziyor, sanat meraklıları da. Etkinlik düzenlenirken ziyaretçi kitlesindeki farklı profiller nasıl ele alınıyor?

Bence fuarın farklı profillerden ziyaretçilere hitap etmesinin öncelikli sebebi, keşfetmenin verdiği hazzı deneyimlemeye olanak sağlaması. Bu yıl koleksiyonerler ve ziyaretçiler yeni bir fuarla karşılaşacaklar; 22 yeni uluslararası galeri, Türkiye’den 3 yeni galeri ve 7 uluslararası sanat inisiyatifi karşılarına çıkacak. Türk sanatçı Gülay Semercioğlu’nun bir mural çalışması, İsviçreli sanatçı Renée Levi’nin bir müdahalesi ve Fransız sanatçı Ugo Schiavi’nin bir heykelinin de aralarında bulunduğu eserler fuarın oyun alanını donatacak. Fuar ziyareti bahçedeki heykel sergisiyle son bulacak.  

Verim almak için fuara ne kadar vakit ayırmak ve nasıl bir tutum benimsemek gerekiyor?

Bu kişiye göre değişir. Tadına varabilmek için çoğunlukla zaman vermek gerekiyor.

Fuara açık hava heykel sergisini dahil etme fikri nasıl gündeme geldi? Sergilenecek eserler nasıl seçildi?

Kongre merkezinin devasa ve sosyalist mimarisini yeniden ele almak ve işin içine doğayı dahil etmek istedim. Heykel sergisi fuar ziyaretinin bir kapanışı niteliğinde. Bir fuarı gezmek her zaman yoğun ve çok fazla bilgi içeren bir tecrübe. Ziyaretçilerin sergi bitiminde geçmiş ve gelecek arasındaki hayali ve Boğaz manzaralı bir terasa girdiklerini hayal ettim.  Katılımcı galeriler arasından sekiz ulusal ve uluslararası sanatçı belirledim. Seçtiğim sanatçılar Ebru Döşekçi, Sinem Tekin, Elsa Sahal, Mikayel Ohanjanyan, Guido Casaretto, Emirhan Eren, Burcu Erden ve Ugo Schiavi.

Esra Özkan - Plugin Küratörü

2011 yılından beri galeri ve müzelerin farklı birimlerinde çeşitli roller üstleniyor Esra Özkan.

ArtBizTech tarafından düzenlenen bang. Art Innovation Prix’nin yöneticiliğini ve küratörlüğünü yürütüyor. Teknoloji, bilim ve sanat arasında kurduğu bağları felsefe ile temellendiriyor.

Plugin bölümünü bilmeyenler için anlatabilir misiniz?

Contemporary İstanbul, Plugin bölümü yeni medya ve dijital sanata odaklanarak, çağdaş

sanatın mevcut durumunu yaratıcı müdahalelerle güncellemek ve dönüştürmek amacını taşıyan bir platform. Bunun için uluslararası sanat fuarının geleneksel formatına ekleniyor ve etkileşimi teşvik ediyor. Tabii aynı zamanda dijital sanatlar alanının en güncel örneklerini ve dünyanın sanattaki yeni estetik dilini, özellikle yeni medya üzerinden izleyiciye aktarıyor.

Bu yıl Contemporary, Akdeniz coğrafyasına odaklanıyor. Bu bölgesel bakış sizin

küratöryel çalışmanızı nasıl şekillendirdi?

Bu yıl Plugin bölümü ‘RW. [material]’ teması üzerine kurulu. Felsefe ve dijital sanatlar arasında bağ kurmaya yönelmiş bir küratör olarak yeni medyayı, Kant’ın görünümün formu olarak nitelediği fenomen dünya üzerinden ele alıyorum. David Hume’un insan zihninin muhakemesini izlenim ve fikir olarak ikiye ayırmasını da düşüncemi temellendirmek için kullanıyorum. Bana göre deneyim, sezgisel olarak estetik bir yaratıma ulaşabilirse, sanat retinal algının ötesine geçerek, insan zihninde gerçek bir iz bırakacaktır. Dünyayı bilme, algılama, hissetme şekillerimizin temel koşullarından birini oluşturan teknoloji, sanat ile bir araya geliyor. Akdeniz havzasının kültürel unsurlarını Dünya’daki dijital sanatlar üretimleriyle harmanlıyoruz ve izleyiciye sunuyoruz. Sanatçının laboratuvarında ürettiği ve her biri başlı başına bir deneyim sunma hedefiyle ortaya çıkan tüm yeni form anlayışlarını, izleyicinin beden etkileşimini, deneyimlediği yeni bilinç biçimlerinden aldığı etkiyi, RW. [material]’ın nereden geldiğini ve nasıl algılandığını, çevresindekilerle nasıl iletişime geçtiğini ele alacak sergi. Ayrıca tüm bu süreçlerin tarihselliğini neo arkeolojik perspektifte sunuyor.

 

Bu yılki sanatçı seçimlerini nasıl gerçekleştirdiniz? Seçkinizdeki sanatçıların odaklandıkları çalışma alanları ve güncel eğilimleri hakkında ne düşünüyorsunuz?

Öncelikle RW.[material] üzerinden kurduğum bir yapı vardı ve alanı yeni medya, biyo-sanat, tasarım ve performans box olarak kendi içerisinde bölümlere ayırdım. Ardından konu ile ilgili düşünen ve heyecanlanan sanatçılarla bir araya geldim. Güncel eğilimler yeni medya ile ilgili olarak insan, bilgisayar ve makine etkileşimi üzerinden ilerliyor diyebilirim. Konu biyo-sanata geldiğinde daha çok deneysel süreçler söz konusu. Tasarımda ise teknolojinin ürün bazında nasıl ele alındığını ve sanatla nasıl birleştiğini görebiliyoruz.

Yeni medya ve teknoloji, sanatın sunum biçimlerini nasıl değiştiriyor? Bu yılki eserlerden örnek vererek açıklayabilir misiniz?

Yeni medya ve teknolojinin sunum biçimlerinde önemli bir çeşitlilik var. İşitsel performanslar, yapay zeka, makina öğrenmesi, sonik sanatlar, makina ve insan etkileşimli sanat, AR ve VR gibi daha sayabileceğim birçok farklı deneyime dayalı sunumlar söz konusu. Bu yıl, Siemens Ev Aletleri sponsorluğunda gerçekleştirilen Plugin alanında DECOL ve Nohlab ekiplerinin ortak çalışmasıyla hazırlanan ‘Arkhe’ isimli bir enstalasyon bulunuyor. Eser ev aletlerini simgeleyen su ve ateş gibi doğa elementleri ile analoji kuruyor. Dijital ile simyayı bir araya getiren eseri deneyimleyen kişi önce maddelerin özü olan elementleri kontrol edecek. Maddenin özüne hakim oldukça kabuğundan çıkartacak; diğer maddelerle kesiştiğinde ortaya çıkabilecek dönüşümü, devinimi ve ahengi yönetebilecek. Ayrıca Plugin alanında da yeni medya ağırlıklı olmakla birlikte biyo-sanat, tasarım ve canlı görsel işitsel performansları, yerli ve yabancı sanatçıların en güncel yaklaşımlarıyla izleyicilerle buluşturacağız.

Tavsiye edilen
    İlginizi çekebilecek diğer içerikler
      Reklâm