1. Elektrikli Stimülatörle Denetlenen Gerçeklik, Tuval üzerine yağlı boya ve Mürekkep, 70x100 cm, 2021 Ceren Su Çelik
  2. “Dede", Kağıt Üzerine Mürekkepli Kalem, 56 x 74 cm, Ahmet Arslan 2020

Güncel sanatın nabzını tutun

Dokuz senedir devam eden güncel sanat etkinliği Mamut Art Project zamanı geldi çattı. Katılımcı iki sanatçıyı mercek altına aldık.

Yazan:
Time Out İstanbul editörleri
Reklâm

Bağımsız yetenekleri sanat profesyonelleriyle buluşturan Mamut Art Project, 19 Ekim’de Yapı Kredi bomontiada’da ve çevrimiçi platformunda eş zamanlı olarak başlıyor. bomontiada’nın iki katına ve bahçesine yayılan Mamut Art Project’te 44 sanatçının eserleri keşfedilmeyi bekliyor. Sergilenecek işler arasında video başta olmak üzere dokuma ve yerleştirmeler dikkat çekiyor. Ayrıca seramik, illüstrasyon, dijital, fotoğraf, kolaj ve resim dahil olmak üzere birçok farklı alandan üretimler yer alıyor Mamut’ta. Bu yıl etkinliğe katılacak sanatçılar İstanbul Bilgi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Endüstri Ürünleri Tasarımı ve İç Mimarlık Bölüm Başkanı Can Altay; küratör, sanat tarihçisi ve yazar Necmi Sönmez; sanatçı Hale Tenger; sanat danışmanı Melis Terzioğlu ve Pilot Galeri kurucusu ve direktörü Azra Tüzünoğlu’ndan oluşan jüri tarafından belirlendi.

Mamut kapsamında gerçekleşecek ‘Dreamscapes’ sergisi de hayli heyecan verici. Hood Base küratörlüğünde gerçekleşecek sergide yaklaşık 30 illüstratörün müziğin görsel dünyasını yansıttğı eserler yer alıyor. Ayrıca çalışmaların limitli edisyonları satın alınabiliyor. Mamut hakkında daha fazla bilgi için etkinliğin web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Şimdi sizi katılımcı iki sanatçıyla yaptığımız söyleşilerle baş başa bırakalım.

19-31 Ekim, Yapı Kredi bomontiada, www.mamutartproject.com

 

Ceren Su Çelik

 

Mamut’ta sergilenecek işiniz ne anlatıyor?

Bir süredir insanların kullandığı araçların ve yapıların tasarımında saklı olan bilgiyi araştırmakla ilgileniyorum. Bir nesne üretmenin en primitif yolunun kili biçimlendirmek olduğunu düşündüm ve bu malzemeye çeşitli soyut formlar vererek resmetmeye başladım. Resmim zaman içinde, günlük hayattan tanıdığımız nesnelerle analojiler kurarak biçimlendirdiğim kilin yanı sıra diğer görüntülerle kurgusal birliktelikler oluşturduğum sahnelere evrildi. 19. yüzyılda üretilmiş bir makine, işlemcileri soğutmak için kullanılan fan, elektronik devre şeması veya bir fabrika görüntüsü gibi imgelerle, kilden oluşturulan formları yan yana getirerek geçmiş/gelecek, organik/yapay gibi kavramlar arasında spekülatif bağlar kurmayı hedefledim. Sergilenecek bu seri ilk çağlardan beri insanların kullandığı nesnelerin uğradığı değişime dair bir araştırma ve kurgu içeriyor.

Karantina süreci çalışmalarınızı nasıl etkiledi?

Tüm dünyayı etkileyen ve içsel olarak hazırlıksız yakalandığımız pandemi süreci herkes gibi benim için de kolay değildi. Bu felaket, günlük hayatımızı bir bıçak gibi kesip, farklı bir yaşam pratiğine adapte olmaya çalışmamıza sebep oldu. Evlerimize kapanarak kaçınılmaz bir şekilde ortak bir duygusal deneyim yaşadık. Hem bu yalıtılmışlık hem de bu duygudaşlık sanatsal üretim yapmayı benim açımdan zorunlu kılan bir unsurdu. Bu anlamda bireysel izolasyonun yarattığı yalnızlık duygusu sanatsal çalışmalarım aracılığıyla tarih, globallik, insanlık gibi kavramların üzerine daha çok düşünmemi sağladı.

Mamut sonrası için planlarınız veya hayalleriniz neler?

Son beş yıldır üzerinde çalıştığım yağlı boya çalışmalarımı, birkaç senedir deneyimlemeye başladığım dijital üretimle bir araya getirerek kişisel bir sergi açmayı çok istiyorum. Yeditepe Üniversitesi’nde devam ettiğim plastik sanatlar ve resim yüksek lisans programını tamamlayıp, akademik kariyerimi ilgilendiğim alanlar doğrultusunda sürdürmeyi planlıyorum. Mamut Art Project’te yer almak çalışmalarımın görünürlük kazanması ve hayal ettiğim geleceğe bir adım daha yaklaşmam açısından çok heyecan verici.

 

Ahmet Arslan

 

Mamut’ta sergilenecek işiniz ne anlatıyor?

Sergiye karantina sürecinde ürettiğim seriden üç işimle katılıyorum. Bu seride çizginin en temel kullanımındaki potansiyel ve karmaşık yapı üzerinden kültürel coğrafyanın asimilasyon, militarizm ve ırksal üstünlük gibi söylemlerle olan kesişimini irdeliyorum.

 

Karantina süreci çalışmalarınızı nasıl etkiledi?

Bu serideki işlerin tamamını karantina sürecinde ürettim. Amerika’da yaşamam ve pandemi nedeniyle Türkiye’ye seyahat edememem, odak noktamı, serinin de bir bakıma omurgasını oluşturan, doğup büyüdüğüm Anadolu coğrafyasının kültürel ve siyasi dinamiklerine çevirdi. Ayrıca karantina sürecinde yoğun bir tempoyla bu işler üzerinde çalışmam sağlıklı bir rutin oluşturmamı sağladı. Bu da pandemi kaynaklı olumsuzluklarla baş etme mekanizması geliştirmeme vesile oldu.

 

Mamut sonrası için planlarınız veya hayalleriniz neler?

Önümüzdeki yıl Los Angeles’ta açmayı planladığım sergi için çalışmaya devam ediyorum.

Tavsiye edilen
    İlginizi çekebilecek diğer içerikler
      Reklâm