Sergi
Sergi

Kırmızı Yine Kırmızı

Habip Aydoğdu, “Kırmızı Yine Kırmızı” başlıklı sergisi ile Time Out’a özel açıklamalarda bulundu

Yazan:
Time Out İstanbul editörleri
Reklâm

Habip Aydoğdu ile İş Sanat Ankara Sanat Galerisi’nde açtığı ‘Kırmızı Yine Kırmızı’ başlıklı sergisini konuştuk.

Yaşamla ve toplumsal olaylarla olan ilişkisini her zaman canlı tutan Habip Aydoğdu, Türkiye İş Bankası İktisadi Bağımsızlık Müzesi içerisinde yer alan İş Sanat Ankara Sanat Galerisi’nde “Kırmızı Yine Kırmızı” başlıklı sergisi ile sanatseverlerle buluşuyor. Aydoğdu, Time Out’a Kırmızı Yine Kırmızı” sergisine dair özel açıklamalarda bulundu.

“Resimlerime sığınarak hayata tutunmaya çalıştım”

Sergisi üç yıl önce açılması beklenirken pandemi nedeniyle ertelenen Aydoğdu, yaşadığı sürece ilişkin; “Çok şükür bugüne değin pandemiye toslamadan ben de eşim de bugünlere kadar gelebildik. Sanki bu korona illeti damarlarımda dolaşıp duruyor gibi bir tedirginliği, ürkekliği hala yaşıyor gibiyim. Özgürlüğümüzün ister istemez kısıtlandığı tipik mahsurluk günleriydi o günler. Bu süreçte peş peşe sevdiğim dostlarımın, arkadaşlarımın, akrabalarımın koronaya yakalandıkları haberlerini aldım. Bazıları birer birer terk etti bizleri, çok canımızı ve canlarımızı kaybettik. İnsanın arkadaşını, yakınlarını kaybetmesi kadar zor bir şey yokmuş meğer. Moralimin bozuk olduğu günlerim çok olmuştur. Bu süreçte sadece resmime sığınarak hayata tutunmaya çalıştım. Resimlerimin beni korona sürecinden de koruduğuna, yarınlarda da koruyacağına olan inancımı diri tutmak istiyorum.” dedi.

“Geçen iki yılın özeti niteliğinde”

Aydoğdu sergisinin temasına da değinerek, “Sergimin teması Kırmızı yine Kırmızı, korona sürecinden çıkışlı bir sergi, sanırım izleyicisi tarafından geçen iki yılımızın görsel bir özeti, bir nevi koronavirüs günlüğü olarak da yorumlanabilecek bir sergi oldu. Bu süreci belgesel anlamda da sunmanın etkili olacağını düşünerek, özellikle kapalı kaldığımız dönemde iki yıl boyunca yaşadıklarımı, hem video hem de fotoğraflarla sunmak istedik.” Sözleriyle anlattı.

“Günlüklerin büyük bölümü mutfakta oluştu”

Dört bölümden oluşan sergide ‘Korona Günlükleri’nin yer aldığı resimli günlük fikrinden söz eden Aydoğdu, “Bu tavır benim için hiç de yeni değil. Yıllardır çok disiplinli olmasa da günlükler tutmaya, kağıtlara, defter sayfalarına, yazmaya, çizmeye boyamaya devam ediyorum. Benim bütün günlüklerim zaten resimli günlüklerdir. Pandemi döneminde uzunca bir süre atölyeme gidemedim. Eşim Fikriye’yi çıldırtma pahasına evimin mutfağının bir bölümünü atölye gibi kullandım. İşte bu ‘Korona Günlüklerinin’ büyük bölümü mutfakta oluştu diyebilirim.” ifadelerini kullandı.

 “Ölüm ve yalnızlık duygusu etkili oldu

Serginin diğer bölümlerinde Ankara galerilerinde daha önce görülmemiş büyük boyutlarda tuvalleri yer alacak Habip Aydoğdu, “Pandeminin başlamasından bir süre sonra 65 yaş üzerine uygulanan sokağa çıkma yasağı nedeniyle atölyeme 3-4 ay gidemedim. Bir süre sonra bizlere sabah 10:00 akşam 20:00 izni verilince kendimi atölyemde ölüm korkusu ve yalnızlık duygusuyla sanki bir daha hiç resim yapamayacakmışım gibi resme saldırırken buldum. Önceden de yaşadığım sağ kolumdaki tenisçi dirseği rahatsızlığını yeniden hortlatana kadar deliler gibi çalıştım. Tam da çok verimli bir süreci yaşarken, mecburen büyük boyutlu tuvallerime ara vermek durumunda kaldım. İşte o ana kadar çıkan büyük boyutlu tuvallerdir bu sergide izlenecek olanlar” sözlerine yer verdi.

“Bütün renkler benim ama kullanmıyorum”

Ressam Habip Aydoğdu ile özdeşleşen ‘kırmızı’yı bu sergide de tercih etme sebebini anlatan sanatçı, 2015 yılında İş Sanat Kibele Sanat Galerisi’ndeki retrospektif sergimin başlığı ‘Kırmızı’ydı. Bir sonraki yıl İzmir Folkart Gallery’deki sergimin teması ise ‘Kan Kırmızı’ idi. 2018 yılında Bodrum Turgutreis Şevket Sabancı Kültür ve Sanat Merkezinde açılan sergimin ismi ise ‘Kırmızı Yolculuk’tu. Kırmızı yıllardır benimle bütünleşen neredeyse benimle anılan bir renktir. Bizler mayasında acı olan, ağıt olan bir coğrafyanın ressamlarıyız. Coğrafyamızda, özellikle komşu coğrafyalarda yaşananlar malum. Bütün acılar kırmızı görünüyor bana. Ne çizsem, nasıl boyasam hiç görünmüyor gibiler. Benim için koronavirüs pandemisini ve bu süreci en iyi anlatan hatta bağıra bağıra anlatan renktir kırmızı. İleride de koronanın kırmızıyla anılıp kırmızıyla hatırlanacağına inanıyorum. Biraz da bu sebepten bu sergimin başlığı da ‘Kırmızı Yine Kırmızı’dır. Aslında uzun zamandır bilinçli olarak renk skalamı dar tutuyorum. Şimdilik kırmızı başta olmak üzere biraz siyah biraz da beyaz bana yetiyor. Aslında bu benim için bir nevi diyet gibi bana da iyi geldiğini hissediyorum. Elbette bütün renkler benim ama kullanmıyorum.” dedi.

“Gençlik yıllarımdaki heyecanlı süreci yaşıyor gibiyim”

9 yıl aradan sonra Ankaralılar ile buluşan Habip Aydoğdu, “Gençlik yıllarımda yaşadığım heyecanlı sergi süreçlerini yeniden yaşıyormuş gibiyim. Bu yeni sergim de beni çok heyecanlandırıyor. Gerçekten de Ankara’da kişisel sergilerim arasındaki boşluk hiçbir zaman bu kadar uzun olmamıştı. Yaşadığımız, hala da bir şekilde devam eden bu koronalı süreçten ötürü başta bu sergim olmak üzere bazı projelerim aksadı. Bu sergim de pandemiden ötürü iki kez ertelendi. Dile kolay 9 yıl olmuş Ankara’da bir Habip Aydoğdu sergisi açılmayalı. Tabii bu uzun bekleyişte başka şehirlerdeki kapsamlı projelere çok emek ve zaman ayırmış olmam da biraz neden oldu, biraz da ben fazla sabırlı davrandım ve Ankaralı sanatseverlerden istemeye istemeye uzak kaldım. Tabii bu süreçte de sürekli okudum, düşündüm, düşledim, yazdım, çizdim, boyadım. Ankaralı sanatsever izleyicilerle yeniden birlikte olabilmenin heyecanını yaşıyorum ve bunu yaşayabildiğim için de çok mutluyum.” ifadelerini kullandı.

Sergi 30 Temmuz 2022 tarihine kadar Ankara Ulus’ta bulunan Türkiye İş Bankası İktisadi Bağımsızlık Müzesi’nin 3. katındaki İş Sanat Ankara Sanat Galerisi’nde gezilebilir.

Tavsiye edilen
    İlginizi çekebilecek diğer içerikler
      Reklâm