Puerto Princesa Nehri

Yeraltı harikaları

Doğal ya da insan eliyle yapılmış... Ayaklarınızın altından yeryüzüne selam veren çekim gücü yüksek yeraltı harikalarını derledik.

Yazan:
Time Out İstanbul editörleri
Reklâm

Turda Tuz Madenleri / Romanya
13. yüzyılda kazılarak açığa çıkarılmış Transilvanya’nın bu dev tuz madeni, şimdi bir yeraltı müzesi ve  rekreasyon merkezi olarak işlev görüyor. Basketbol alanı, mini golf kursu, hatta botla gezebileceğiniz bir yeraltı gölü bile var. Alerji ve astım hastaları için madenin tuz bazlı haloterapi spa’sı ayrı bir cazibe merkezi.

Thrihnukagigur Volkanı Magma Çanağı / İzlanda
Dört bin yıldır aktif olmayan Thrihnukagigur Volkanı’ndaki magma gizemli bir şekilde akıp boşalarak geride saykodelik bir görüntü bırakmış. Bu rengarenk mineraller şimdi jeoloji meraklıların dünyadaki en büyük çekim yerlerinden. Donmuş lav tarlalarının arasından yaklaşık 200 metrelik bir teleferik yolculuğuyla volkanın ağzına ulaşılıyor. Turların genellikle haziran ve temmuz aylarında yapıldığını da belirtmek gerek.

Yeraltı Gölü Poço Encantado / Brezilya
Gezegenin en hayranlık uyandıran noktalarından biri olarak ülkenin kuzeydoğusunda kalan bu yeraltı gölünün harika taraflarından biri de Bahian ormanına açılan doğal bir penceresi olması. Nisan ve ekim ayları arasında güneş tepede belli bir noktaya geldiğinde, ışık suya düşüyor ve derinliğiyle etkileyen mavi rengiyle gölü en büyüleyici haline sokuyor. Su o kadar berrak ki 60 metre derinlikteki ağaç gövdeleri ve kaya formasyonları, elinizi uzatsanız değecekmişsiniz gibi görünüyor.

Puerto Princesa Yeraltı Nehri / Filipinler
Unesco Dünya Mirası olan bu 8 km’lik yeraltı nehri, Palawa adasında kalker bir dağın altına uzanarak Cabayugan Nehri’ni Güney Çin Denizi’ne bağlıyor. Çevresindeki ulusal park ise sekiz farklı orman sistemini çevreliyor. Dağlardan plajlara uzanan ekosistem doğa kaşiflerine zengin bitki örtüsü ve canlı hayvan hayatıyla unutulmaz bir deneyim vadediyor. Yeraltı nehrine rehberli turlar düzenlenmekte.

Forestiere Yeraltı Bahçeleri / ABD
Sicilyalı bir göçmen olan Baldassare Forestiere, 1906’dan 1946’ya kadar kendisi için, memleketindeki antik yeraltı mezarlarını model alarak bir yeraltı evi ve bahçesi inşa etmiş. Bu gözüpek inşaatçı, bazıları 300 metrekareyi bulan odalar, bir adet şapel, hatta bir yeraltı balık göleti yapmış; hem de alabildiğine ilkel bir şekilde çoğu tarım aracı olan iş aletleriyle. Yeraltından göğe yükselen meyve ağaçları ve harika atmosferiyle Kaliforniya güneşinden kaçmak için ideal bir seçim ve bölgenin en şaşırtıcı keşif noktası.

Dambulla Mağara Tapınağı / Sri Lanka
Kapkara, dev bir kaya oluşumu ve içinde dünyanın en iyi korunmuş ve en büyük mağara-tapınak kompleksi. Unesco Dünya Mirası olan tapınağı ziyaret edenler, 22 asırlık saklı bir tarihin içine süzülüyor. Buda’nın, kralların ve diğer önemli şahısların 150 heykeline tapınağın ruhani sakinlerinin çizdiği duvar resimleri eşlik ediyor. Girişteki 30 metrelik altın kaplama Buda heykelini de anmadan geçmeyelim.

Derinkuyu Yeraltı Şehri / Türkiye
20 bin kişiye sığınak olacak şekilde inşa edilmiş olan Derinkuyu’nun tarihi MÖ 8. yüzyıla kadar gidiyor. 18 kata kadar inen bu dev yeraltı şehri; içindeki evler, şarap mahzenleri, kilerler, şapeller, atölyeler, sınıflar, mutfak bölümleri ve daha pek çok fonksiyonel odası ve bunları birbirine bağlayan koridor ve geçitleriyle büyüleyici bir gezinin adresi. Canlı hayvan ve kaynak suyu için de ayrı ölümleri olan, eşsiz havalandırmasıyla büyüleyen, yeraltı şehrini dış dünyaya kapatan dev taş kapılarıyla iyice fantastik bir hale bürünen eşsiz bir keşif yolculuğu vadediyor.   

Reed Flute Mağarası / Çin
Kireçtaşından 250 metre uzunluğunda bir mağara burası; en etkileyici yanıysa sarkıt ve dikit koleksiyonu. Burası geçmişte de yolu buraya düşen bölgenin yerlileri için çekim kaynağı olmuş; öyle ki MS 792’de Tang Hanedanlığı zamanınında burada 70 kadar günümüz grafittilerini andıran yazıt kazınmış. En kısa tanmıyla Reed Flute Mağarası için teknikolor bir harikalar diyarı benzetmesi yapılabilir. Bu arada bu etkileyici mağara ismini, hemen dışında yetişen kırmızı sazlardan alıyor.

Edinburgh Mahzenleri / İskoçya
Edinburgh’nın tarihi merkezindeki Cowgate Caddesi’nden geçerken gördüğünüz South Street Bridge, basit bir köprü olmanın ötesinde. Burası aynı zamanda pürüzsüz bir şekilde iki tepeyi birbirine bağlayan ve aşağıda gerçek bir yeraltı dünyası saklayan gizemli bir geçit. 19. yüzyılda tüccarlar mağazalarının ön yüzünü sokak seviyesinde tutarmış; bazılarıysa  zeminden 9, 10 metre kadar aşağıdaki mahzenlerde. Arada kalan tonozlar, kemeraltıları, mahzenler ayakkabı tamircisinden tavernaya ya da kilere farklı işlevlerde kullanım kazanırken pek çok gasp, tecavüz ve cinayete tanıklık etmiş can sıkıcı bir tarihe sahip. İçlerinden en ünlüsü ise tıbbı deneyler de gerçekleştiren seri katiller Burke ve Hare olmuş. İçerdeki kalitesiz hava nedeniyle zamanla buradaki bütün ticari faaliyet bitmiş; ama şehrin en alt tabakası göç ederek burda yaşamaya devam etmiş. 1820’lerde herkesin burayı terk ettiği zannediliyor. Şimdi burası hayalet hikâyelerinin de vazgeçilmezi olarak epey bir ziyaretçi çekiyor. Pek çok rehberli yürüyüş turu düzenlendiğini belirtelim.

The Cavern Suite, Büyük Kanyon Kovukları / ABD
Son saklı adres artık ticari bir nokta olmuş durumda; hem de dünyanın en karanlık ve sessiz; hatta garip bir şekilde rekabetçi otel odası sıfatıyla. Öncelikle burada nem oranı neredeyse yüzde sıfır. Huylu turistler için özel notları; mağarada sizden başka canlı olmadığının garanti edilmesi. Yeryüzünün 67 metre altındaki bu mağara süiti, Büyük Kanyon’un taze havasıyla dolu gayet oksijen cömerti bir adres. Retro tasarımına 70’lerden geniş bir Nat Geo koleksiyonu eşlik ediyor. Tasarımından konumuna özgün bir yer.

Tavsiye edilen
    İlginizi çekebilecek diğer içerikler
      Reklâm