Biz Kimiz?
Jerome Quadri | 'Biz Kimiz?' oyunundan
Jerome Quadri

İstanbul, Tiyatro Festivali’ne hazır

29. İstanbul Tiyatro Festivali, 20 Ekim-22 Kasım tarihlerinde gerçekleşiyor.

Reklâm

Hem Türkiye’den hem de dünyadan birbirinden heyecan verici oyunları bir araya getiren İstanbul Tiyatro Festivali, 29. kez İstanbullularla buluşmaya hazırlanıyor. 2022 yılında küratörlü bir yapıya geçen İstanbul Tiyatro Festivali, Kent Oyuncuları geleneğinin önemli temsilcilerinden, hem oyuncu hem yönetmen kimliğiyle pek çok ödülle onurlandırılan Mehmet Birkiye’nin küratörlüğünde gerçekleşiyor. Dünya tiyatrosunun çarpıcı örneklerinin yanı sıra günümüz tiyatrosuna yeni soluklar getiren yerli yapımlara da programında yer veren festivalin öne çıkan eserlerine göz attık.

29. İstanbul Tiyatro Festivali

İstanbul Tiyatro Festivali son yıllarda “Bu İşte Bir Kadın Var” başlıklı bölümüyle dikkat çekiyor. Festival ekibi bu bölümde kadın hikayeleri anlatan veya kadın yazar, yönetmen ve oyuncuların öne çıktığı oyunlardan oluşan bir seçki sunarak kadın üretiminin ve kadın bakış açısının daha görünür kılınmasına katkıda bulunuyor. Bölümün bu yıl öne çıkan oyunlarından biri Flaman Kraliyet Tiyatrosu’nun imzasını taşıyan ‘Bovary’. Gustave Flaubert’in 1857’de yayımlandığında edebiyat dünyasında bir bomba etkisi yaratan ‘Madame Bovary’si Carme Portaceli’nin yorumunda hayalperest bir trajedi kahramanı değil, “21. yüzyılın feminist sesi” olarak çıkıyor karşımıza. Jane Eyre, Anna Karenina ve Mrs. Dalloway gibi kadın mücadelesine mal olmuş edebi karakterleri çağdaş tiyatroyla buluşturmadaki ustalığıyla tanınan Carme Portaceli, ‘Bovary’de yönetmen koltuğunu Felemenk Kraliyet Tiyatrosu’nun sanatsal direktörlüğünü üstlenen Michael De Cock ile paylaşıyor. Emma’nın hayalleri, arzuları ve hayal kırıklıkları üzerinden kadınlığın toplumsal koşullarını inceleyen eserde Maaike Neuville, Koen De Sutter ve Ana Naqe rol alıyor.

8-9 Kasım, Zorlu PSM, 15.00, 2.000-3.000 TL / 8 Kasım, Zorlu PSM, 20.30, 2.000-3.000 TL

29. İstanbul Tiyatro Festivali açılışını 20 Ekim’de Avrupa’nın gözde koreografı Marcos Morau’nun Hollanda’nın köklü dans topluluklarından Scapino Ballet Rotterdam ile iş birliğinden doğan ‘Katedral, Arvo Pärt ile Bir Akşam’ ile yapıyor. Güncel dans sahnesinin en özgün üreticilerinden Marcos Morau, ‘Katedral’de güçlü estetiği ve Arvo Pärt’in ruhani müzikleriyle sahnede bedenden bir katedral inşa ediyor. Sinema, fotoğraf sanatı, tiyatro ve modayı kullandığı göz alıcı koreografileriyle dansa yeni bir soluk getiren, kendine has tarzıyla büyük dans topluluklarına yeni bir ilham kaynağı olan Morau, İspanya’da Ulusal Dans Ödülü’nü alan en genç sanatçı unvanını taşıyor. Hollanda’nın köklü dans topluluklarından, bu yıl 80. yaşını kutlayan Scapino Ballet Rotterdam’ın on iki dansçısı, Morau’nun evrenini sahnede ustalıkla inşa ediyor. Koreografın, kendi topluluğu dışında çalıştığı ilk topluluk olan Scapino Ballet, Türkiye’ye ilk kez İstanbul Tiyatro Festivali için geliyor. Hipnotize edici bir gösteriye hazır olun.

20-21 Ekim, Zorlu PSM, 20.30, 1.500-2.750 TL

Reklâm

Geçtiğimiz yıl kaybettiğimiz yazar Paul Auster’ın bizzat temas ettiği ve onay verdiği son projelerden biri olan, polisiye kurgunun post-modern anlatıyla iç içe geçtiği ‘New York Üçlemesi’, yazar-yönetmen Igor Mendjisky’nin özgün rejisiyle sahneye uyarlandı. Fransa’nın en önemli sanat merkezlerinden Théâtre de la Ville Paris’in ortak yapımcı olarak destek verdiği projenin oyuncu kadrosunda ‘Call My Agent’ dizisindeki Colette Brancillon karakteriyle tanınan Ophélia Kolb-Kasapoğlu da yer alıyor. Amerikan edebiyatının usta kalemi Auster’ın başyapıtının ilk kez büyük çaplı bir tiyatro prodüksiyonuna dönüştüğünü de vurgulamak gerek. ‘New York Üçlemesi’ 210 dakikalık süresiyle de festivalin kesinlikle en iddialı yapımlarından biri.

21 Kasım, Zorlu PSM, 20.00, 2.500-3.500 TL / 22 Kasım, Zorlu PSM, 15.00, 2.500-3.500 TL

‘Hamlet’in bugüne dek Peru, İspanya, Fransa, Belçika ve Çin başta olmak üzere dünyanın dört bir yanında defalarca sahnelenen bu uyarlamasında karakterlere Down sendromlu sekiz oyuncu hayat veriyor. Yenilikçi yaklaşımıyla dünya çapında tanınan yönetmen ve yazar Chela De Ferrari’nin uyarlaması, Hamlet’in “Olmak ya da Olmamak” monoloğundan hareketle, günümüzün gelenek ve normlarını sorguluyor. Shakespeare’in klasik eserine farklı bir yorum getiren uyarlamada, Down sendromlu bireyler kendi öykülerini sahneye taşıyor. Farklılıkları yok sayan konformist yaklaşımları eğlenceli ve esprili bir dille eleştiren yapım, ortak duygularımızı yüceltirken bireysel farklılıklarımızla var olmanın ve bu şekilde bir arada durmanın mümkün olduğunu gösteriyor. Bu uyarlamayı yenilikçi kılan, orijinal metnin ruhuna sadık kalırken bir yandan da bu öykünün 21. yüzyılda nasıl yeni bir anlam bulabileceğini keşfe çıkması. Sahnedeki sekiz oyuncu, Hamlet’in öyküsünü kendi arzuları ve hayal kırıklıklarıyla harmanlayarak izleyiciye sunuyor.  Bu yorumda Hamlet, sadece acı çeken bir figür değil; sorgulayan, direnç gösteren, mücadele vererek kendi sesini bulan, var olmakta ısrar eden bir karakter. Oyuncular öykülerini kimi zaman insanın içine işleyen sözlerle, kimi zaman protest şarkılar veya fiziksel tiyatro unsurlarıyla anlatıyor. Konuşma zorlukları, uzun duraklamalar ve teklemeler, sahnede başlı başına güçlü ifade araçlarına dönüşüyor. ‘Hamlet’in bu versiyonu, izleyicilere temsilin farklı yollarını düşündürürken güzelliği bazen daha önce hiç bakmadığımız yerlerde, hiç görmediğimiz biçimlerde bulabileceğimizi hatırlatıyor. Hamlet rolü birden fazla oyuncu arasında dönüşümlü olarak canlandırılıyor; Ophelia karakteri üç farklı oyuncunun performansıyla hayat buluyor. Bu yaklaşım, anlatıyı birey merkezli bir dramdan kolektif bir varoluş öyküsüne dönüştürüyor. Geçtiğimiz yıl Edinburgh Festivali’nde kapalı gişe oynayan ‘Hamlet’, festival programının en ilginç yapıtlarından biri.

24-25 Ekim, Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi, 20.30, 1.500-2.500 TL / 25 Ekim, Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi, 15.30, 1.500-2.500 TL

Reklâm

‘Aşalım Bunları’ ile TEB Ödülleri’nde Yılın Genç Ekibi unvanını alan Reka Kolektif’in yeni oyunu ‘Jonas’la Evlenmek’te izleyiciler, İsveçli Jonas’la evlenerek Türkiye’den ayrılmak isteyen gençlerin katıldığı bir evlilik yarışmasında gelişen olaylara tanık oluyor. Sabit olmayan, dönüşüme açık, ortak bir üretim yöntemini temel alan Reka Kolektif, kullandığı kamera ve yeni medya araçlarıyla anlatıya çoklu bir bakış açısı ve eşzamanlılık kazandırıyor. İKSV Genç Sanatçı Fonu ile desteklenen oyunu kaleme alan isim Aslı Ekici.

19-20 Kasım, Alan Kadıköy 20.30, 750 TL

“Kazanan biziz. Şimdi neyi değiştireceğiz?” Fransız-Katalan topluluk Baro d’evel, bu sorunun peşine düşerek dansçıları, müzisyenleri, oyuncuları, akrobatları, seramikçileri ve clown’ları sahnede, ekolojik bir seremonide bir araya getiriyor. 2024’te Avignon Festivali’ndeki dünya prömiyerinde büyük beğeni toplayan ‘Biz Kimiz?’de uyum ve kaos, umut ve umutsuzluk, rüya ve gerçeklik arasında gidip gelen sahneler baş döndürücü bir hızla birbirini izliyor ancak izleyicinin dikkati bir saniye bile dağılmıyor. Gösteriyi sahneledikleri her mekana yeni bir ev gibi yaklaşan topluluk, İstanbul Tiyatro Festivali izleyicisini büyük bir misafirperverlikle karşılamaya ve İstanbul’a özel sürprizlere hazırlanıyor. Le Monde’un “umutsuzluk ve vazgeçiş karşısındaki direnişi sahneye taşıyor” sözleriyle tanımladığı gösteri, gruba ait olma, birey olma ve mekân üzerine sorular ortaya atacak bir üçlemenin ilk parçası.

22-23 Ekim, Zorlu PSM, 20.30, 2.500-3.250 TL

Tavsiye edilen
    Reklâm