İstanbul'un en iyi sushi restoranları

Harbiye’yle Maçka Parkı arasında kalan Naomi, Nişantaşı civarındaki ‘iyi sushici’ boşluğunu güzelce dolduruyor. Ispanak ve deniztaraklı Giovanni roll ya da patates, karides ve ballı hardallı tornado roll gibi seçenekleri şehrin en iyi sushi’leri arasına girebilir. Yiyeceğiniz sushi’lerin puanını daha tatlarına bakmadan vermeye rahatlıkla başlayabilirsiniz çünkü balıkların renkleri canlı, belli ki tam da olmaları gerektiği gibi taptazeler. Noodle ve tempura seçenekleri de gayet lezzetli olsa da sushi’lerinden şaşmamanızı tavsiye ederiz.

Bilen bilir, Bebek'ten Beşiktaş Meydanı'na uzanan sahil şeridinde balık yemek için tercih edebileceğiniz en kaliteli ve en leziz yerlerden biriydi Arşipel. Alt katında bulunan Inari, kıyıya köşeye atılmış bir ek restoran olmadığını ispatladı ve mekânını büyüterek binanın yıldızı haline geldi. Üst katında ise artık İsmet Saz’ın restoranı Toi İstanbul yer alıyor. Çileklisinden patlayan şekerlisine, sıra dışı sushi seçenekleri yerli yerinde; ambiyansı ise vakit ilerledikçe kulüp havasına bürünen şık bir restoran görünümünde. Sushi’yle barışmak isteyenlerin de, sushi meraklılarının da kesinlikle kaçırmaması gereken bir deneyim Inari. ‘Şefin önerisi’ anlamına gelen Omakase masasında yaşayacağınız deneyimler ise bambaşka. Şef Barlas Günebak’ın sushi’ye kattığı farklı yorumları doğrudan paylaştığı, beğenilerinize göre değişecek bir yemek deneyimi bekliyor sizi. Sushi'lere hazırlanma mahiyetinde çeşit çeşit çorba, edamame, tuna veya shake tartar içeren geniş bir başlangıç menüsü var. Aralarından parlayan yıldızlardan biri balzamik sos ve keçi peyniriyle hazırlanan ton balığı sashimi (sashimi için kısaca pirinçsiz sushi diyebiliriz). Roll menüsünde ise adını sayması zor çeşitlikte sushi'ler bulunuyor, burada en doğrusu belki kendinizi servis elemanınızın kollarına bırakıp tavsiyelerini dinlemek.

Şehirdeki en otantik Japon deneyimi Cafe Bunka’da. Mayıs 2004’ten beri Japon Kültür Merkezi’nin içinde yer alan Cafe Bunka iki katlı, Japonlara yakışır küçük ama boğucu olmayan bir alanda hizmet veriyor.

Enfes manzarası sayesinde özellikle yurt dışından misafir ağırlayanların gözdesi. Adını Bebek’in eski adlarından birinden alıyor.

Japon mutfağını kendine özgü lezzetlerle stilize eden China Lotus’un mutfağı (eski adı Wasabi ile hatırlayabilirsiniz; 2007’den bu yana ise bu isimle hizmet veriyor) Uzakdoğu ülkelerinden gelen ustalara emanet.

Çin ve Uzakdoğu mutfağının farklı ve özel lezzetlerinin sunulduğu sağlıklı yemeğin, sağlıklı yaşamın yeni adresi China Stix, Etiler'de sizleri bekliyor. Üç ayrı çocuk menüleri var.

California Roll en çok satılan sushi’leri. Japon mutfağına yeni başlayanlar için ideal bir seçim.

Fan Fang çoğu İstanbullu’ya Uzakdoğu yemeklerini artık kapanmış olan Akmerkez’deki şubesinde tanıtmıştı. Sushi’ye fast food mantığıyla ulaşabileceğiniz Fan Fang’ın şu an dört şubesi var. 

Çırağan Palace Kempinski’nin içinde yer alan Gazebo Lounge'da 12.00-14.30 ve 19.00-23.00 saatleri arasında şefin eşlik ettiği sushi büfesi kuruluyor. Büfenin dışında à la carte menü de var.

Divan Grubu’nun Kalamış’taki temsilcisi. Şehrin hızlı temposundan uzak, tatil hissi yaratan Amiral Fahri Korutürk Yat Limanı’nda. Hai! Sushi ‘kişiye özel’  kavramıyla fark yaratıyor. Beş farklı çeşitte hazırlanan sushi’ler, konveyör bant sistemi ile misafirlerin önünde sürekli dönüyor.