Güney Amerika'da kıta tarihinin ilk olimpiyat oyunlarına gerçekleşirken Rio de Janeiro 2016 Yaz Olimpiyat Oyunları’nı mercek altına alıyoruz.
17 yaşında Türkiye’den olimpiyatlara giden en genç jimnastikçisin. Bu spora nasıl merak saldın?
Sekiz aylıkken yürümeye başlamışım. Hızlı koşan bir çocuk olduğum için babam atlet olacağımı düşünmüş. Fakat dört yaşında olduğum için temel branş olan jimnastiğe başlamamın uygun olacağını düşünmüşler. Jimnastiği çok sevdim, başarılı da olunca bu dalda ilerlemeye karar verdim.
Jimnastiğe dair hatırladığın ilk anın ne?
Ağladığımı ve bir süre antrenman yaptığım salona girmediğimi hatırlıyorum. Çünkü dört yaşıma kadar her gün köpeklerimle ormanda oyun oynuyordum. Doğadan kopmak biraz zor oldu. Annem girdiğim her antrenman için bir Barbie bebek sözü verince işler değişti. 100’e yakın Barbie bebeğim oldu ve jimnastik hikâyem böylece başladı.
“Olimpiyatlardan sonra hayatımda ilk defa 10 günlük bir tatil yapacağım.”
Antrenman programın nasıl?
Olimpiyatlar için özel bir çalışma yapmıyorum. Zaten disiplinli bir çalışma sistemim var. 365 gün kampta gibiyim. Haftanın 6 günü antrenman yapıyorum. Yılda toplam 2000 saat, yani günde ortalama 6,5-7 saat antrenmandayım.
Jimnastik deyince aklımıza ışıltılı kıyafetler geliyor. Alışverişe özel bir zaman ayırıyor musun?
100’e yakın mayom var. Bütün mayolarımı kendim seçiyorum veya tasarlıyorum. Annemle alışverişe çıkıp gün sonunda ona ciddi bir alışveriş faturası çıkardığım günlerde çok mutlu oluyorum.
Performans sırasında çalan şarkıyı antrenörünle mi seçiyorsun?
Şarkı seçimimi koreografım ve antrenörüm ile birlikte yapıyoruz. Seçtiğimiz müziklerin, yaşıma ve o döneme uygun olmasına dikkat ediyoruz. Jimnastikçinin tipi, karakteri, sürati, gücü müzik seçimini belirler. Yıl içinde uluslararası yarışmalarda dener, sosyal medyadan geri dönüşleri alır, sonra büyük yarışlarda da kullanırım. Yani izleyiciyi de mutlu eden müzik kullanmaya özen gösteririm.
Spor dışında zamanını nasıl geçiriyorsun?
Küçüklüğümden beri piyano çalıyorum. Alışverişe çıkmayı, müzik dinlemeyi de çok seviyorum. Hatta size komik gelebilir ama senede dört gün de olsa tatil yapmayı çok seviyorum. Bu yıl olimpiyatlardan sonra hayatımda ilk defa 10 günlük bir tatil yapacağım. Sanırım bu tatili hak ettim.
Hem okul hem antrenman derken, sıradan bir hayatın özlemini çektiğin oluyor mu hiç?
Sıradan bir insan olmadığım için özlemiyorum. Başka türlü bir hayat benim için sıkıcı olabilirdi. Sadece zamanı iyi değerlendirmek için çok planlı olmam gerekiyor.
Birkaç yıl önce Shawn Johnson’ı çok sevdiğini söylemişsin.
İdolüm hâlâ Shawn Johnson! Çünkü kendimi ona benzetiyorum. Sportif karakterini örnek aldığım bir sporcu daha var artık, o da Cristiano Ronaldo. Sporcu duruşunu, atletik yapısını, disiplinini, spor ahlâkını ve çalışkanlığını örnek alıyorum. Usain Bolt’u da izlemek isterim.
Artistik jimnastik yarışları 6-17 Ağustos’ta gerçekleşiyor.
