Fantastik canavarlar

'Fantastik Canavarlar'ın yıldızlarına büyücülük deneyimlerini sorduk

Fantastik canavarlar geri döndü! ‘Fantastic Beasts: The Crimes of Grindelwald / Fantastik Canavarlar: Grindelwald’ın Suçları’nın yıldızlarına Harry Potter evreniyle ilişkilerini ve büyücülük deneyimlerini sorduk.

Isabelle Aron
Yazan:
Isabelle Aron
Reklâm

Ezra Miller, çocukken Harry Potter’a kafayı taktığını itiraf ediyor. Günde yedi saat boyunca Harry Potter sesli kitapları dinlediği bile oluyormuş. Kulağa biraz abartıyormuş gibi gelebilir, ama aslında hiç de öyle değil. ‘Fantastic Beasts / Fantastik Canavarlar’ serisinin tuhaf karakteri Credence Barebone’u canlandıran 26 yaşındaki oyuncu, sıkı bir Harry Potter hayranı. Üstelik bu konuda yalnız da değil. Miller ve rol arkadaşları Katherine Waterston, Jude Law, Eddie Redmayne ve Zoë Kravitz ile konuştuğumuzda hepsinin büyücülük dünyasına adım atmaktan çok mutlu olduklarını anlıyoruz. Ama hiçbiri Miller kadar bilgili değil.

Harry Potter kitaplarını okuyarak büyüyenler de, ünlü seriyle filmleri aracılığıyla tanışanlar da, JK Rowling’in yarattığı dünyayı çok seviyor. Hatta kitaplar ve filmlerin ötesinde de zengin bir Potter evreni saklı. Bu nedenle Rowling’in senaryo yazmaya adım attığı, Harry Potter eserlerinden önce olanları anlatan ‘Fantastic Beasts’in beş filmlik bir seriye dönüşmesine hiç şaşırmıyoruz. Seri, aslında ilk Harry Potter kitabında yer alan bir ders kitabını temel alıyor. Hatta Rowling, sihirli canavarlar uzmanı Newt Scamander mahlasıyla bu kitabı da kaleme almış ve yayınlamıştı.

İlk filmin çoğu New York’ta geçerken, ‘Fantastic Beasts: The Crimes of Grindelwald / Fantastik Canavarlar: Grindelwald’ın Suçları’ için kahramanlarımız okyanusu aşarak Paris’e geliyorlar. Waterston, Miller ve Redmayne gibi yıldızlar birinci filmdeki rollerini üstlenirken ekibe yeni isimler de katılıyor. Daha önce yalnızca hareketli bir fotoğrafta görünen Kravitz’in rolü ise büyüyor. Ekibe yeni katılanlardan biri de Jude Law. Law, saçlarına henüz ak düşmemiş genç bir Dumbledore’u canlandırıyor.

Fantastic Beasts: The Crimes of Grindelwald / Fantastik Canavarlar: Grindelwald’ın Suçları’ vizyonda.

  • Film
  • Film

Çocukken neye hayrandınız?
Thundercats’e. Müziğini duyunca nostaljiye kapılıyorum. Afacan Dennis’e de hayrandım.

Oyuncu ekibi arasından en büyük Harry Potter hayranı kim?
Ezra Miller. Düşünmeye bile gerek yok. Tam bir Potter hayranı çünkü seriyi farklı açılardan çok iyi anlıyor. Hakkında tez bile yazabilir.

Çekimler sırasında size açıklaması gereken bir konu oldu mu?
İlk filmde Samantha Morton’ın karakteri “Arayıcı mısın yoksa sadece gerçeği mi arıyorsun?” diye sorunca Newt, “Aslında daha çok kovalayıcıyım,” cevabını veriyordu. Ezra “Harika bir repliğin var,” demişti. Ben de “Evet, evet… Neden harika?” diye sordum ve ardından “Tabii ya, Quidditch’e atıf var!” dedim. Bütün olayının bu olduğunu anlamamıştım. Utanç verici olsa da Ezra’nın bana bunu göstermesi gerekti.

Sette komik olaylar yaşandı mı?
Fransa Sihir Bakanlığı’nın zemini çok kaygandı bu yüzden sürekli düşüyorduk. Bir kez Katherine ve Dan’e hokey cokey dansını yaptırmaya çalıştım. Meğer Amerika’da hokey cokey’e hokey pokey deniyormuş, bence biraz cinsel ve ayıp bir tınısı var. Hokey cokey olduğunu düşündüğüm için bana güldüler. Tam bir “Amerika’ya karşı İngiltere” durumuydu.

Sizin fantastik canavarınız nasıl bir şey olurdu?
Potter Patronus testini yaptığımda sonuç bir Basset av köpeği çıkmıştı. Çok heyecanlanmıştım çünkü Basset’ları ne kadar sevdiğimi bile unutmuştum. Bu nedenle Basset av köpeğine benzeyen Dumbo benzeri bir canavar olacağını düşünüyorum. Kocaman ve sarkık kulakları ve şarkı söyler gibi rahatsız edici sesler çıkarırdı. Neden bilmiyorum.

Kulakları fillerinki gibi mi olurdu, yoksa köpeklerinki gibi mi?
Basset av köpeği kulakları olurdu ama çok uzun olduklarından dolayı uçabilirdi ve bir denizkızı gibi şarkı söyleyebilirdi. Şirinliği, şapşallığı ve şarkı söyleme yetenekleriyle insanları büyülerdi. Ama onu seven insanlar taşa dönüşürdü. Yeteri kadar detayı bir araya getirebildim mi? Devam edeyim mi?

Film hakkında sizden ipucu almaya çalışanlar oldu mu?
Evet, çok oldu. Hatta filmdeki bazı olaylar o kadar inanılmaz ki bunları bağıra çağıra söylemek istiyorum. Bir tanesini okuduğumda şaşkınlıktan ağzım açık kaldı.

Bize bir ipucu verebilir misiniz?

Sanırım bu, hayır demek. Hiç filmin hayranlarıyla garip etkileşimlere girdiniz mi?
Newt kostümü giyen ve canlıymış gibi görünen yaratıklar yapan insanlarla karşılaşmak çok garip. Bir keresinde olağanüstü bir Pickett gördüm, setteki tüm kuklalardan daha gerçekçiydi. Harika bir şey, ama aynı zamanda beni huzursuzlandırıyor çünkü insanların bu dünyaya ne kadar bağlı olduklarını anlıyorsunuz ve işi elinizi yüzünüze bulaştırmak istemiyorsunuz.

Bu durum sizi endişelendiriyor mu?
Her zaman.

Newt’inki gibi bir sihirli valiziniz olsaydı, sizi nereye götürürdü?
Maldivlere.

Ezra Miller: “Garip biriyim, bu yüzden bu şeylerin garip olduğunu düşünmüyorum.”
  • Film
  • Film

Çocukken bir Harry Potter hayranı mıydınız?
Babam bana ‘Felsefe Taşı’nı okuduğundan beri Harry Potter hayranıydım. Büyücülerin dünyasını o kadar seviyorum ki.

Sesli kitapları da dinlediniz mi?
Evet, günde neredeyse yedi saat dinliyordum. Hastalıklı bir alışkanlıktı.

Filmde Hogwarts’a gitme fırsatı buldunuz mu?
Ekipten Hogwarts’a gitme şansı bulanlara, bana mesaj atıp “Buna hayatını adadığını ve çok değer verdiğini biliyorum, o yüzden gelip Hogwarts’ı görmek ister misin?” demedikleri için kızıyorum. Ama kimse bunu yapmadı.

En sevdiğiniz sahne hangisiydi?
Fransa’nın Diagon Yolu’nu görebildiğim için çok mutluyum. Beni kahkahalara boğan, ‘Baguette Magique’ gibi dükkanları görmek inanılmazdı.

‘Baguette Magique’ nedir?
Sihirli asa!

Yeşil ekran önünde rol yaparken kendinizi garip hissettiniz mi?
Hayır, garip biriyim, bu yüzden bu şeylerin garip olduğunu düşünmüyorum. Hayal ederek oynuyorum ve istediğimi yapıyorum. Bana yardım edecek bir unsur varsa daha iyi oluyor. Bir canavarı temsil etmesi için tenis topu koyduklarında, “Tamam ama yeşil ekran önünde hayal kurmak da benim için yeterliydi,” diyorum.

JK Rowling’le tanıştınız mı?
Evet! O kadar sakin biri ki sizi de etkiliyor. Hayatımın bir döneminde benim için en önemli yazar JK Rowling’di. Ancak onun çok sakin olması beni de rahatlattı.

Peki. Serinin hayranlarıyla ilginç etkileşimleriniz oldu mu?
Mükemmel biriyle tanıştım. Cleveland’deki ComicCon fuarındaydı. Credence kılığına girmişti. Saçlarını da doğru yapmıştı ve benim performansımı taklit ediyordu. Ona eşlik ettim ama ilk ben pes ettim.

İlk filmdeki tuhaf saç kesimini tekrar yaptırmanız gerekti mi?
Bunu söylersem nasıl gözükeceğim hakkında ipucu vermiş olurum.

Fantastik bir canavar yaratabilseydiniz, nasıl bir şey olurdu?
Her gün farklı bir sonuç çıkıyor. Kalemin var mı? [Bir kalem uzatıyorum] Başka bir kalemin var mı? [Asistanı başka bir kalem uzatıyor ve ellerinde birer kalemle çizmeye başlıyor]. Yapmamız gereken onun bizi yönlendirmesine izin vermek. Bilmem anlatabiliyor muyum?

Güçleri nedir?
Şimdilik büyük meme bezleri olan bir kuşa benziyor. Tukan kuşununki gibi büyük bir gagası ve göz bebeğinden çıkan bir anten var. Ayakları üçer parmaklı ama dizleri Harry Potter’ınki gibi yumru yumru. Kalbinin olduğu yerde de Everest Dağı var gibi görünüyor.

Vay canına. Bunu JK Rowling’e önermelisin.
Louvre Müzesi’ne de götürebilirim.

Reklâm
Jude Law: “Mesele, Dumbledore’un kime aşık olduğu.”
  • Film
  • Film

Büyücülerin dünyasına adım atmak nasıl bir deneyimdi?
Bir Hogwarts sınıfına girdiğimde veya bir sihirli asa yapımcısıyla nasıl bir asa istediğim hakkında konuşurken “Gerçekten bu dünyaya girdim,” diye düşünüyorsunuz. Çocuklarımı büyütürken yanımda olan bir dünyaydı. Dışarıdan içeriye doğru adım attım.

Asanızı seçme fırsatı buldunuz mu?
Evet, [asa yapımcısı] Ollivander’a gittim ve “Bunu istiyorum,” dedim. [Gülüyor] Hayır, kararlaştırdıkları birkaç asa vardı ve birini seçtim.

Söylemeyi en çok sevdiğiniz büyü hangisi?
Beni hasta ruhlu biri sanabilirsiniz ama ‘Avada Kedavra’yı hep çok sevmişimdir. Yani ölüm büyüsünü. Söylenişinin güzel bir yönü var… Kitapta okuduğumda etrafta gezerek [korkutucu bir sesle] “Avada Kedavra” diyordum. Snape’in icat ettiği, insanların bir yerlerinin kanamasına sebep olan bir büyü de vardı… O da harikaydı.

Yani en vahşi büyüleri seviyorsunuz.
Sanırım.

Çocuklarınız filmlere dair ipucu vermeniz için sizi zorluyor mu?
Artık genç oldukları için eskisi kadar zorlamıyorlar. Ama yine de gerginim. Harry Potter eserlerini birlikte takip ettik. Şimdi de ben evrenin bir parçasıyım. Umarım kötü bir iş yaptığımı düşünmezler.

Dumbledore’un gençliğini oynadığınız ve uzun, beyaz bir sakal takmak zorunda olmadığınız için mutlu musunuz?
Aslında sakal takmayı önerdim ama hayır dediler. Bu noktaya gelmesine daha 90 yıl var. Aramızda kalsın ama beş filmin sonunda elimde bir kaftan olmasını çok isterim. En azından bol ve ipek bir kaftanın içinde kamera karşısına geçmeyi istiyorum. Belki de sakalımı uzatırım.

Her filmde biraz daha uzatabilirsiniz.
Dizlerime kadar uzamasını istemem.

Dumbledore’un cinsel yönelimi çok konuşuldu. Filmde bu konuya değiniliyor mu?
Jo Rowling yıllar önce eş cinsel olduğunu açıkça söylemişti. Kendisine sorduğumda bunu onayladı. Mesele eş cinsel olup olmadığı değil. Daha çok kime aşık olduğu.

Katherine Waterston: “Gönlümü Pickett çaldı. Favorim hep o olacak.”
  • Film
  • Film

‘Fantastic Beasts’ filmlerine katılmadan önce ‘Harry Potter’ hakkında bir şey biliyor muydunuz?
O treni kaçırmıştım. Çocuk kitapları okuyamayacak kadar yetişkin olduğumu düşündüğüm garip bir yaştaydım. Küçük kardeşimin kendini kitaplara kaptırıp kaybolmasına ve üç hafta sonra geri dönmesine tanık oldum.

Serinin bir parçası olmak nasıl bir his?
Şimdi bir gelenek gibi çekimlerin başında tüm seriyi okuyorum. Kitaplara kendini adayan ve onları tekrar tekrar okuyan hayranları anlamaya başlıyorum.

JK Rowling çekimler sırasında sette miydi?
Geldiğinde tüm oyuncular ışığa doğru giden sinekler gibi çekimine kapılıyor ve set duruyor. Yani filmi bitirebilmemiz için Rowling’in sette fazla bulunmaması gerekiyor. Gelecek filmde neler olacağına dair küçük ipuçları vermesi çok güzel, çünkü ilk serideki gibi kitaplarımız yok.

Size ne dedi?
Söyleyemem! Kadrodakiler bile Rowling’in neler dediğini birbirine söylemedi. Hepimiz karakterlerimiz hakkında biraz bilgi sahibiyiz.

Sette komik şeyler oldu mu?
Evet, genellikle yeni asa hareketlerinde oldu. Yeni bir hareketi denerken ve etrafınızda tüm ekip varken, aslında karşınızda olmayan bir şeye bakıyorsunuz ve küçük bir sopayla ona karşı savaşıyorsunuz. Utanç verici olabiliyor.

En sevdiğiniz canavar hangisi?
Gönlümü Pickett çaldı. Favorim hep o olacak. Belki aklımı çelecek başka bir canavar yaratırlar ama şu an böyle bir şey olacağını sanmıyorum.

Serinin hayranlarıyla ilginç etkileşimleriniz oldu mu?
Benim kılığıma girenlere bayılıyorum. Başka insanları öyle görmek çok garip.

En iyisi hangisiydi?
İkinci filmi çekerken bir gün Soho’daydım ve sokakta kostümleri içinde yürüyen Eddie [Redmayne] ve Dan [Fogler]’ı gördüm. Bir saniyeliğine neye baktığımı anlayamadım, ama aslında başkalarıydı. Belki de oyunu [‘Cursed Child’] görmeye gidiyorlardı.

Reklâm
Zoë Kravitz: “Büyü yapmaya çalışıyordum. Altıncı sınıfta bir çocuğun benden hoşlanmasını sağlamayı denedim.”
  • Film
  • Film

Çocukken Harry Potter hayranı mıydınız?
Kendi başıma okumayı seçtiğim ilk kitaplardan biriydi. İlk kitabın çıkışını, okuldaki etkisini ve anneme kitabı bana alması için yalvarışımı hatırlıyorum. Bir kitap istediğim için çok mutluydu. Yeni kitap çıktığında kitapçıda sıraya girdiğimi hatırlıyorum.

Yeşil ekran önünde rol yapmak garip miydi?
Yeşil ekran hep gariptir. Çünkü hiçbir şey olmamasına rağmen kendinizi yüzde yüz adamanız gerekiyor. Eddie ile birlikte bir şeye karşı savaştığımız bir sahne vardı, ama ortada hiçbir şey yoktu ve sadece sesler çıkarıyorduk. Çekilenleri izlediğimde hiçbir şey eklemezlerse deli gibi görünürüz diye düşünmüştüm.

Kadronun bazı üyeleri filmde Hogwarts’a gidiyor. Siz de okulu ziyaret edebildiniz mi?
Ben de Hogwarts’a gittim! İnanılmazdı. Kitapları çocukken okumuştum ve o okula gitmeyi çok istiyordum. Şimdi oraya gitme fırsatı buldum ve asalarıyla, cüppeleriyle, baykuşlarıyla gezen öğrencileri gördüm.

Çocukluğunuza döndünüz mü?
Evet, rüyalarım gerçekleşmiş gibiydi. Düşlediğim bir şeyi sonunda görüyordum.

Kadrodaki en büyük Harry Potter hayranı kim?
Ezra. Her şeyi biliyor. Bilmediği bir şey görmedim.

Size bir şeyler açıklaması gerekti mi
Sürekli. Dünya o kadar karışık ki. Sık sık “Peki bu ne?” demek zorunda kaldım. Her şeyin bir cevabının olması inanılmaz.

Newt’a ait sihirli valizi kullanabilseydiniz, sizi nereye götürürdü?
Yaratıklarının olduğu yere gitmek isterim. Gerçek olsaydı çok mutlu olurdum. Köpek parklarında bile mutlu oluyorum, bu yüzden valizi benim için adeta bir cennet olurdu.

Çocukken sihre inanıyor muydunuz?
Kesinlikle. Sihir hakkında çok sevdiğim bir kitabım vardı ve büyü yapmaya çalışıyordum. Altıncı sınıfta bir çocuğun benden hoşlanmasını sağlamayı denedim. İşe yaramadı. Belki de iyi olmuştur.

Bir muggle olarak büyücülerin dünyasının farkına varsaydınız nasıl tepki verirdiniz?
Orada kalmak isterdim çünkü bizim dünyamızdan çok daha eğlenceli. Nasıl geri dönebilirsiniz ki? Oraya taşınmaya çalışırdım.

Korkar mıydınız?
Hayır, heyecanlanırdım. “Biliyordum!” derdim.

Tavsiye edilen
    İlginizi çekebilecek diğer içerikler
      Reklâm