Muhsin Akgün

Pandemi ve sonrası

Kültür sanat dünyası pandemiden nasıl etkileniyor? Alınan önlemler uzun vadede ne gibi sonuçlar doğuracak? Farklı alanlardan isimlerle görüşerek bu soruların yanıtını aradık.

Yazan:
Time Out İstanbul editörleri
Reklâm
Kenan Kocatürk - Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı
  • Sanat

Türkiye Yayıncılar Birliği nasıl, ne zaman kuruldu? Pandemi öncesinde ne gibi çalışmalar yapıyordunuz? 1985 yılında İstanbul’da kurulan Türkiye Yayıncılar Birliği, ülkemizin faaliyetini sürdüren en eski yayıncı birliğidir. Türkiye’de yayıncılık sektöründe faaliyet gösteren yayıncıları ve yayın dağıtımcılarını temsil eden birliğin şu anda 389 üyesi bulunuyor. Başlıca amaçları, yayıncılık mesleğini geliştirmek, kamuoyunu ve üyelerini aydınlatmak, üyelerinin ve yayıncıların haklarını korumak ve desteklemek, düşünce, ifade ve yayınlama özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılmasına çalışmak ve kitap okumanın yaygınlaştırılması için çalışmak. Pandemi öncesinde bu konulara çalışıyorduk, şimdi de devam ediyoruz. Türkiye’de yayınevleri, kitapçılar, yazarlar ve sektör çalışanları pandemi önlemlerinden nasıl etkileniyor?  Türkiye Yayıncılar Birliği olarak bizim de önerilerimiz içindedir: Zorunlu olmadığı sürece başta editöryel, kronik rahatsızlıkları olan ve risk grubundaki kadroların evden çalışmaya geçmesini doğru buluyoruz. Dönüşümlü veya tam zamanlı çalışacak lojistik hizmet çalışanlarımızın da gerekli hijyen ve sağlık tedbirlerine, sosyal mesafe kurallarına uyarak çalıştıklarını gözledik. Zorunlu olarak kapanan kitabevlerinden dolayı yeni yayınlanan ve dağıtıma çıkacak olan kitapların 7.100’e yakın çeşidi ve toplam 5.2 milyon kitabı yayınevleri dağıtmamayı tercih etti. 3.800 civarında kitabın yayınlanması ya ertelendi ya da programdan çıkartıldı. Pandeminin yayıncılık dünyasın

Görgün Taner - İKSV Genel Müdürü / Özlem Ece - İKSV Kültür Politikaları Çalışmaları Direktörü
  • Sanat

Tiyatrolardan sinemalara ve galerilere kadar tüm kültür sanat mekanları bir süredir kapalı. Bu durum Türkiye’de kültür sanat hayatını nasıl etkiliyor? Özlem Ece Kültür sanat alanı çok zor bir dönemden geçiyor. Bu alanın en temel özelliklerinden biri, insanları bir araya getirmekti. Şu anki durumda ise tiyatrolardan sinemalara, müzelerden yayınevlerine ve bağımsız sanatçılar ile tasarımcılara, kültür sanatın üretimine ve yaygınlaşmasına katkıda bulunan pek çok kişi ve kurum faaliyetlerini ertelemek veya iptal etmek zorunda kaldı. Bu esnada da çoğu kurum ve sanatçı, izleyicileri ve ziyaretçileriyle etkileşimini kesintisiz sürdürmek için dijital platformlarda yeni ve yaratıcı yöntemler geliştirmeye gayret ediyor. İstanbul Politik Araştırmalar Enstitüsü’nün yayımladığı bir araştırma (Covid-19 Salgınının Türkiye’de Gelir Dağılımına Etkisi ve Mevcut Politika Seçenekleri, Nisan 2020) kapsamında, Türkiye’de salgının ekonomik etkisi 18 farklı sektör üzerinden incelenmiş ve her birinin süreçten ne şekilde etkilenebileceğine dair veriler paylaşılmış. Buna göre, kültür ve sanat hizmetlerinin, inşaat, konaklama ve yiyecek ve gayrimenkul hizmetleri ile birlikte bu süreçten en kötü şekilde etkilenen kategoriler arasında olduğu görülüyor. Rapor, süreçten en kötü şekilde etkilenen bu sektörlerde gelir kayıplarının yüzde 75’e kadar çıktığını söylüyor. Bu çarpıcı veri, gerekli kamusal tedbirler alınmazsa Türkiye’de zaten oldukça kırılgan olan kültür sanat dünyasının geri dönüşü olmayan zararla

Reklâm
Cenan Tüzel - Başka Sinema Koordinatörü
  • Sanat

Sinema salonlarının kapalı olması sinema sektörünü nasıl etkiliyor? Kovid-19’un hayatımızın bir parçası haline gelmesiyle aslında bir sürü sektör bu tür bir duruma karşı ne kadar hazırlıksız olduğunu fark etti. Türkiye sinema sektörü için de aynısı geçerli. Ancak bunu bir duraksamadan ziyade hayatın her alanında gerekli önlemleri alıp insanların güvenliğini ön planda tutarak nasıl devam edebileceğimizi görmek için düşüneceğimiz bir süreç olarak ele almamız lazım. Sinema sektörünün kısa sürede eski haline dönmesi için yapılabilecek en etkili şey bu; insanlara güvenli bir ortam sağlamak. Eğer bunu ön plana koyabilirsek insanların hızla tekrar salonlara dönmesini sağlayabileceğimizi düşünüyorum. Sinemaya gitmek başlı başına bir deneyim olduğu için, seyircilerin sinema salonlarını yalnız bırakmayacağına inanıyorum. Bu dönemde Başka Sinema filmlerinin gösterimi için BluTV ile iş birliği yaptınız. Bu iş birliği nasıl ortaya çıktı? “Bu süreç içerisinde seyircilerimize hayatı kolaylaştıracak bir şey yaratabilir miyiz?” diye düşünmemizle ortaya çıktı. Oldukça geniş ve sadık bir seyirci kitlemiz var. Başka Sinema olarak üstümüze düşenin, sinema salonları geçici bir süre kapalıyken seyircilerimizi yalnız bırakmamak olduğuna inanıyoruz. Başka Sinema filmlerinden keyif alanlara korona öncesi hayattan bir deneyim sunmak ve onları bir nebze de olsa mutlu edebilmek istedik. Bu doğrultuda, sinemalarda buluşamadığımız seyircimizle, BluTV iş birliğiyle evlerinde buluşmayı hayal ettik. Sinema

Ayşegül Turfan Mumcuoğlu - Pozitif Operasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı
  • Sanat

Pandemiden en çok etkilenenlerden biri kültür sanat dünyası oldu. Önlemler kapsamında canlı müzik mekanları da bir süredir kapalı. Türkiye’de müzik sektörü, canlı müzik mekanları ve kulüpler alınan önlemlerden nasıl etkileniyor?  Dünya genelinde pandeminin yarattığı endişe çok ciddi boyutlara ulaştı ve global ölçekte işletmeler bu süreçten bir hayli etkilendi. Eğlence ve müzik sektörü de ilk kez karşılaşılan bu duruma karşı talep ihtiyacını yeni yöntemlerle devam ettirmeye çalışıyor. Müzikseverlerin, müzik kulüplerini tercih etmelerinin ardında yatan mevcut sebepleri düşündüğümüzde, sevdikleri müzisyenleri canlı dinlemek ve sosyalleşmek gibi ana faktörleri mekansal olarak sağlayamıyoruz. Bu aşamada yaptığımız dijital iletişimde müzik diyaloğu dışında varlığımızı gösteremiyoruz. Bununla birlikte seyahat kısıtlaması, yabancı sanatçıların booking’leri konusunda kısıtlanma, kalabalık ortamlarda bulunma korkusu gibi bazı engeller de yeni süreçte bizleri bekliyor. Tüm bunları düşündüğümüzde Kovid-19 ile birlikte küresel olarak değişen ve dönüşen dünyada aynı kalmak çok da mümkün olmayacak gibi görünüyor.  Pandeminin Türkiye’de müzik sektörüne uzun vadeli etkileri neler olacak? Pandeminin Türkiye ve tüm dünyada müzik sektörüne uzun vadeli etkilerinden bahsetmek için oldukça erken. Öngörülerimiz, yeni şeyler okudukça ve yeni durumlarla karşılaştıkça günbegün değişiklik gösteriyor. Şu anda kesin olarak söyleyebileceğimiz tek şey; pandemi sonrası dönemde, özellikle de gelecek yeni yö

Reklâm
Orkun Bozdemir - Klein Entertainment Genel Direktörü
  • Sanat

Pandemiden en çok etkilenenlerden biri kültür sanat dünyası oldu. Önlemler kapsamında gece kulüpleri de bir süredir kapalı. Türkiye’de gece hayatı, pandemi kapsamında alınan önlemlerden nasıl etkileniyor?  Gece hayatı, pandemi kapsamında alınan önlemlerden en çok ve güçlü şekilde olumsuz etkilenen sektör. Kulüplerde insanların daha yakın, daha samimi olduğu gerçeği nedeniyle bu seviyede etkilenmemizin çok doğal olduğunun farkındayız. Elbette işlerimizin durmasından çok mağduruz ancak hem kendimizin hem de misafirlerimizin sağlığını düşündüğümüz için sabırla bekliyoruz. Pandeminin Türkiye’de gece hayatına uzun vadeli etkileri neler olacak sizce? Gece hayatı biz kendimizi bildiğimizden beri bir döngüde hareket ediyor. Yaratıcı ve lider ruhlu girişimlerin kitleleri ateşlemesiyle yeni bir arz modeli kendi talebini yaratır ve gece hayatı yeniden hareketlenir; sonra bu girişimlerin etkisiyle ilham verme süreci gerçekleşir ve sektör şekillenerek güzel bir ivme kazanır; sonra bu yapılanların kötü taklitleri ve fırsatçılarla talepten yüksek arz ortaya çıkar ve ortalama hizmet kalitesi aşağılara düşer; en son aşamada ise karanlık yıllar, gece hayatına küsmüş kitleler, ev partileri, kulüplere gitmenin utanç verici bir şey haline gelmesi... Sonra birileri çıkıp yine başa döndürür. Bu pandemi süreciyle aslında bu sene başında üçüncü evrede olan gece hayatı dördüncü evreyi atlamış oluyor, sektöre reset atılıyor; çürük elmalar kendiliğinden dökülecek ve sahte figürlerin çalıntı fikirleri

Iraz Yöntem - Tiyatro Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı
  • Sanat

Tiyatro Kooperatifi nasıl ve ne zaman kuruldu? Pandemi öncesinde ne gibi çalışmalar yapıyordunuz? Tiyatro Kooperatifi, mesleki alanda özel tiyatroları temsilen, tiyatro sektöründeki tüm üretim ve uygulama süreçlerinin iyileştirilmesi ile profesyonelleşmesini hedefleyerek Haziran 2019’da kuruldu. Kısa vadede tiyatroların üzerindeki maddi yükü azaltmak, orta vadede gelirlerinde artış sağlayacak çalışmalar yapmak, uzun vadede mesleki alanda yasal mevzuat değişiklikleri yaptırabilmek için kurulmuş bir sosyal kooperatifiz. Başta ortağımız olan tiyatrolar olmak üzere, sektörün tüm bileşenleri için ortak çatı, bilgi ve danışma merkezi olmak amacıyla yeni bir seminer dizisi başlatmıştık. İlk seminerin konusunu ise ‘Tiyatrolarda SGK ve Vergi Teşvikleri, Güncel Mevzuat Değişiklikleri’ oluşturdu. Gelecek seminerlerin ise bütçe yönetimi, sanatsal üretim süreci yönetiminin sürdürülebilirliğe etkileri, yerel/ulusal/uluslararası kurumlarla iletişim ve iş birliği kurma yöntemleri gibi özel tiyatrolar için kapasite geliştirmeyi amaçlayan farklı konulara odaklanmasını planlanıyorduk ama pandemi süreci bizim de planlarımızın yönünü değiştirdi. Pandemiden en çok etkilenenlerden biri kültür sanat dünyası oldu. Önlemler kapsamında tiyatrolar da bir süredir kapalı. Bu durum Türkiye’de tiyatro dünyasını nasıl etkiliyor? Uzun vadeli etkiler neler olacak? Kültür sanat hayatının yaşaması önemli. İnsanlar evlere kapanınca ilk tutundukları şeylerden biri sanat oldu. Sanatın olmadığı bir dünya düşünmek ç

Reklâm
Nazan Ölçer - Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi Müdürü
  • Sanat

Pandemi önlemleri kapsamında müzeler ve galeriler bir süredir kapalı. Bu durum Türkiye’de sanat sektörünü nasıl etkiliyor? Bütün kültür sanat kurumları, önemli kaynaklardan biri olan bilet gelirlerinden vazgeçmek zorunda kaldı. Müzeler açıldığında da bu kaybın birdenbire yerine geleceğini düşünmüyorum. Sosyal mesafeyi koruma uğruna uzun bir süre, daha az ziyaretçi ağırlamak durumunda kalınacak. Pandemi döneminde kapılarını kapatmak zorunda kalan bazı galerilerin mali sorunlarla karşı karşıya kaldığını yabancı ülkelerden gelen haberlerden takip ediyoruz. Bu durum ülkemizde de sanat çevrelerinde büyük endişe yaratıyor. Dijitalleşmenin önemini bu süreçte gördük, ancak sürdürülebilirliğin tek başına dijital kanallar ve teknolojik imkanlarla olamayacağını, içeriğin de onun kadar kıymetli olduğunu anladık. Ne olursa olsun teknoloji bizlere başvuru, araştırma ve arşiv çalışmaları açısından görülmedik bir imkan tanıyor ama asla gerçek bir eserin, bir tablonun yerine geçemeyecek. Umarım uzun süre evlere kapanma durumu, sanatseverleri yeniden müzelere yönlendirir. Pandemi, Sabancı Müzesi’nin Marina Abramović sergisine denk geldi. Pandemi sonrasında bu serginin akıbeti ne olacak? Hem bu sergi özelinde hem de genel anlamda planlarınız neler? Yaz aylarını müzemizle özdeşleşen Müzede Yoga, Müzede Sahne, Müzeye Suare gibi her yaz yaptığımız açık hava etkinliklerine ayırmayı planlıyoruz. ‘Akış / Flux Marina Abramović+MAI’ sergimizi ise performans sanatçılarının takvimine bağlı olarak sonba

Tavsiye edilen
    İlginizi çekebilecek diğer içerikler
      Reklâm