Yeni mekânlar

İstanbul'un en yeni restoranları, barları, kafeleri, mekânları...

Reklâm
  • İstanbul
  • 4 5 yıldız üzerinden
  • Tavsiye edilen
Happy Moon’s, İkon, Manhattan ve Little Buddha gibi mekanların yaratıcısı Happy Group, Bağdat Caddesi’nde brasserie konseptli bir mekana daha imza attı: The One. Dört kıtanın mutfağını tek bir menüde buluşturan bu modern brasserie’nin Cadde’nin gastronomi sahnesine taze bir soluk getirdiğini söylemek mümkün. The One, Peru’dan Uzak Doğu’ya, Güney Amerika’dan Anadolu’ya uzanan zengin bir ilhamla hazırladığı menüsünde klasik teknikleri yenilikçi dokunuşlarla yorumluyor. Tanıdık tatlar ve sürpriz kombinasyonlar bir arada; özellikle egzotik baharatlar ve özgün soslar dikkat çekiyor. Mekanın mutfağı ise şeffaflık ilkesiyle tasarlanmış; açık mutfak sayesinde yemeğinizin nasıl hazırlandığını adım adım izleyebiliyorsunuz. İmza kokteyller arasında Naish, Satsuma, Nalu ve Butterfly gibi seçenekler öne çıkarken, sofistike barı ve müzikle harmanlanan ambiyansı sayesinde The One, Bağdat Caddesi’nin gece hayatında önemli bir rol üstleniyor. Taze ev yapımı makarnalar, günlük üretilen ekmekler, doğayla iç içe bahçe alanı ve Laxmi Interior imzası taşıyan modern tasarımıyla The One, hem gündüz hem gece için iyi bir alternatif.
Reklâm
  • İstanbul
  • 4 5 yıldız üzerinden
  • Tavsiye edilen
Limoré, sizi İtalya kıyılarına davet eden atmosferi ve imza tabaklarıyla kısa sürede şehrin gözde buluşma noktalarından biri olmayı başardı. Şık ve lüks, ama aynı zamanda samimi bir ortam sunan Limoré, The Ritz-Carlton, Istanbul çatısı altında ağırlıyor misafirlerini. Aynı anda 45 kişiyi ağırlayabilen mekanın dekorasyonunun ve menüsünün her ayrıntısında Akdeniz ruhu hissediliyor. Seramik döşemeler mekana zarif bir dokunuş katarken, limon ağacı detayları ferahlık hissini pekiştiriyor. Akdeniz’in doğasından ilham alan pastel tonlar, dokulu kumaşlarla harmanlanarak sofistike ve rahat bir ambiyans yaratıyor. Mekanın deniz ürünleri ve taze sebze ağırlıklı menüsü Lombardiyalı Executive Şef Andrea Cetani’nin eseri. İtalya'nın gastronomi açısından en zengin ve çeşitli bölgelerinden biri olan Lombardiya’nın ruhunu menüye en doğru şekilde aktarmayı başarmış Cetani. Ancak Limoré’nin İtalya'nın sadece tek bir bölgesine değil, tüm mutfak zenginliğine övgü niteliğinde bir deneyim sunduğunu söylemek mümkün. Ülkenin dört bir yanından en özel lezzetler, Limoré’nin sizi çıkaracağı gastronomi yolculuğunun parçası olacak. Limoré’nin içecek menüsü ise ödüllü sommelier Irene De Feo’nun imzasını taşıyor. Gelelim Limoré’nin dikkat çeken lezzetlerine… Öncelikle şehrin en iyi lazanyalarından birini burada yiyeceğinizi belirtelim. Cetani’nin reçetesi aile mirası olan lazanya yorumu gerçekten muhteşem. Limoré Linguni, Branzino Alla Mugnaia ve Truffle Risotto ise menünün diğer çok sevilen seçenekleri....
  • İstanbul
  • 5 5 yıldız üzerinden
  • Tavsiye edilen
Topaz, yıllardır özel bir akşam yemeği ya da yurt dışından gelen misafirlerini İstanbul manzarasına hayran bırakma arzusu duyanların kapısını çaldığı bir mekan. Kaç önemli iş anlaşması kutlandı, kaç dünyaca ünlü yıldız ayak bastı Topaz’a kim bilir? Topaz’ın etkilemek istediğiniz müşteriler, sevgililer ve misafirler üzerinde güçlü bir etki bıraktığı da bizden size tüyo olsun. Yıllardır İstanbul’un fine-dining sahnesinin vazgeçilmez adreslerinin başında gelen Topaz, bugünlerde Gümüşsuyu Artisan İstanbul MGallery’nin terasında ağırlıyor müdavimlerini. Bildiğimiz Topaz kalitesi ve lezzeti elbette yerli yerinde. Manzara da eskisi gibi şahane. Br değişiklik var ki, o da dekorasyonda… Topaz’ın yeni adresindeki yeni dekorasyonu bir hayli başarılı. İç Mimar Erhan Sağır’ın tasarladığı mekanda, sadece yemek yenilen bir alan değil, duyulara hitap eden bütüncül bir deneyim sunuluyor. Boğaz’ın doğal ritmini içeri taşıyan, sade ama sofistike bir anlayışla hayata geçirilen mimari projede, doğal malzemelere ve yalın çizgilere ağırlık verilmiş. Cam yüzeyler ve ışık oyunlarıyla abartıdan uzak ama iyi hissettiren bir hava yaratılmış. Gastronomi ile mimari arasındaki ahengi öne çıkaran tasarımın yıldızı ise tahmin edersiniz ki açık mutfak. Asla eskimeyen bu konsept sayesinde mutfak restoranın yaşayan bir parçasına dönüşüyor ve misafirlerle şefler arasında doğal bir bağ kuruluyor. Michelin Rehberi’nin tavsiye listesinde yer alan mekanlardan biri olan Topaz’ın mutfağındaki isim de kuruluşundan...
Reklâm
  • İstanbul
Canınız tatlı, bilhassa çikolatalı tatlı çektiğinde yolunuzu düşürebileceğiniz bir mekanla tanıştıralım sizi: Melodi Cafe Etiler. Meşhur Melodi Çikolata’nın evi niteliğindeki bu mekanda, birbirinden leziz tatlı ve çikolata çeşitleri sizi bekliyor. Tatlıların lezzet sırrı ise malum: Melodi Çikolata’nın tüm ürünleri, Gana’dan gelen en kaliteli kakao çekirdekleriyle üretiliyor. Melodi Cafe Etiler’in en sevilen lezzetleri ise krepli çikolatalı pasta, çikolata brownie ve limonlu cheesecake. Krepli çikolatalı pasta, latteyle; üç çikolata brownie, espresso’yla, limonlu cheesecake ise buzlu Americano’la çok iyi gidiyor. Yazın sıcak günlerinde ise Melodi Cafe Etiler’in serin terasında dondurmalı kahve Affogato’yu denemenizi öneririz. Niyetiniz tatlı keyfinden önce açlığınızı bastırmaksa, Ezine peynirli ciabatta ve üç peynirli bagel ideal birer seçenek. Etiyopya'nın Gara Agena bölgesinden gelen kahve çekirdekleriyle hazırlanan kahvelerini de çok sevdiğimiz Melodi Cafe Etiler, tatlı molalarınız ve Etiler civarındaki arkadaş buluşmalarınız için mutlaka aklınızda olsun.
  • İstanbul
  • 4 5 yıldız üzerinden
  • Tavsiye edilen
Caddebostan sahilinde kapılarını açan Catch, Anadolu Yakası’nda yeme-içme ve sosyalleşme için en ideal mekanlar arasındaki yerini hızla aldı. Miami, Dubai ve Londra gibi şehirlerden ilham alarak tasarlanan mekan, Allpoints Restaurant Group’un imzasını taşıyor. Modern mimarisi, eklektik tasarım detayları, geniş ve konforlu oturma alanı ve manzarasıyla Catch, Caddebostan’da dikkatleri üzerine çekiyor. Öğle saatlerinden itibaren misafirlerini ağırlayan Catch, akşama doğru farklı bir atmosfere bürünüyor. Her saate uyum sağlayan menüsünde Akdeniz ve Asya mutfağının alışılmadık ama tanıdık hissettiren birleşimiyle oluşturulmuş tabaklar var. Peru ceviche, mango marmelatlı fırın camembert ve Sicilya usulü sashimi gibi başlangıçlardan reginette al tartufo gibi taze makarnalara uzanan seçenekler dikkat çekiyor. Sushi menüsü iddialı; klasik nigiri ve sashimi’lerin yanı sıra mekana özel roll’lar da denenmeli. Ana yemeklerde ise yuzu soslu black cod’dan robata tekniğiyle pişirilen kuzu antrikota kadar geniş bir yelpaze sunuluyor. Vegan ve vejetaryenlere hitap eden lezzetler de menüde yerini almış. Tatlı menüsünde ise mousse bar, elma confit gibi seçenekler öne çıkıyor. Catch’in barında işin ustaları var. Mevsim meyveleriyle hazırlanan kokteyller, özel bitterlerle derinlik kazanıyor. Menüdeki Catch Garden, Apple Mystique ve incir aromalı Catch Negroni mutlaka tadılmalı. Bu kokteyllere elbette iyi müzik yakışır. DJ Herman’s küratörlüğündeki setler haftanın beş günü farklı saat ve modlara...
Reklâm
  • İstanbul
  • 4 5 yıldız üzerinden
  • Tavsiye edilen
Mornings in Pera tam donanımlı bir kahvaltı mekanı. Pek çok hikaye gibi burası da bir ihtiyaçtan doğmuş aslında. Yeme-içmeye meraklı Ömer Atalay, İstiklal Caddesi’nde istediği tarzda bir mutfak bulunmadığını fark etmiş ve butik otelinin lobisini kahvaltı ve brunch konseptli bir mekana çevirmiş. Hazırlık süreci başladığında tasarımcı Erbil Tunaboylu mekanı sadeliğin ön planda olduğu bir tarzda dekore etmiş. Ardından da Fransız stili modern dekorasyonla eşleşmesine özen gösterilen bir menü tasarlanmış. Spago ve Hakkasan Bodrum’da deneyim kazanan şef Çolpan Barçın Başoğlu ve St. Regis İstanbul, Four Seasons geçmişiyle dikkat çeken şef Kübra Aydoğdu ise Atalay’ın hayalinin gerçeğe dönüşmesinde rol oynayan mutfak kahramanları. İkili, her damak tadına hitap eden, hem geleneksel hem evrensel mutfak kültürlerine yer veren lezzetleri menüde bir araya getirmiş. İmza tabaklarını soracak olursanız hiç tereddütsüz vegan tatlı patates deriz. Menünün diğer yıldızı ise Mornings in Pera’ya has tarifiyle çikolatalı soğuk granola kasesi. French toast, eggs royale ve Amerika ve Avrupa’da ‘Turkish egg’ olarak bilinen çılbır da Mornings in Pera yorumuyla dikkat çeken tariflerden. Yerel üreticilerden tedarik edilen ürünler, mümkün mertebe her ürünün ev yapımı olması ve Mornings in Pera mamulü ekşi mayalı ekmekler, mekanın alametifarikaları. Tabaklarda sadece fine dining restoranlarda görebileceğimiz unsurlar kullanılıyor. Nasıl mı? Mesela meyve suyu ve balzamikten havyar yapıyorlar. Çeşitli...
  • İstanbul
  • 3 5 yıldız üzerinden
  • Tavsiye edilen
Feriköy’deki tarihi Gormezano Palas’ta açılan Siete Cafe & Art Studio adını İspanyolca “yedi” kelimesinden alıyor. Semtin simgesi olan Gormezano Palas yedi katlı olduğu için mekana bu isim uygun görülmüş. Gerçek bir kültür-sanat kompleksi olan Siete Cafe & Art Studio’da lezzet ve sanat bir arada sunuluyor. Girişteki kafe bölümünde antika mobilyalarla dekore edilmiş bir müze odasıyla karşılaşıyorsunuz. Öncelikle tarihi atmosferiyle ziyaretçisini tavlayan mekanda söyleşiler, yazar buluşmaları, imza günleri ve atölyeler gerçekleştiriliyor. Sergi alanlarının yanı sıra pek çok hobi atölyesi için de bölümler sunan Siete’de resim, seramik, takı, heykel atölyeleri düzenleniyor. Hem çocuklara hem de yetişkinlere hitap eden bu etkinliklerin öncesinde ya da sonrasında ise modern tatları lokal dokunuşlarla harmanlayan kafeye uğrayabiliyorsunuz. Bu büyülü mekanın kurucuları Joel Erikman ve Marisa Gormezano insanların güzel müzikler dinleyerek, lezzetli yemekler yiyerek içlerindeki cevheri ortaya çıkarmalarını yani üretmelerini istediklerini söylüyor. Vamos burger, Bezos hot dog, ekşi mayalı tartine, kahvaltı salatası gibi seçenekler arasından damak tadınıza uyanı sipariş edebilir; ardından üçüncü dalga kahve alternatiflerini deneyebilirsiniz. Anne yapımı limonlu kek, patatesli İspanyol omleti ve elmalı turta da mutlaka denemeniz gereken lezzetler arasında yer alıyor. Sanatı ve nitelikli yeme içme alışkanlıklarını kucaklayan anlayışıyla Siete Cafe & Art Studio, şehrin mutlaka...
Reklâm
  • Kahveciler
  • İstanbul
  • 4 5 yıldız üzerinden
  • Tavsiye edilen
Anadolu Yakası’nda oturuyor ve bisiklete binmeyi seviyorsanız, size güzel bir haberimiz var. Çiftehavuzlar'da Stride Bike N Coffee adında hem kahve içebileceğiniz hem de bisiklet kiralayabileceğiniz bir mekan sizleri bekliyor. Dünyada giderek yükselen trendlerden biri, benzer ilgi alanların sahip insanların bir araya gelebileceği buluşma mekanları yaratmak. İşte bu trende uygun olarak tasarlanan Stride Bike N Coffee, Caddebostan sahilinin hareketli bir noktasında yer alıyor. Mekanın kapısından içeri adım attığınızda karşınıza hemen yepyeni Carraro Sportive bisikletler çıkıyor. Bu harika konsepti eski milli sutopu oyuncusu Sinan Naipoğlu, arkadaşları Alper Yüceer ve Ali Selman Altınbilek ile birlikte kurgulamış. Naipoğlu, "Cumartesi sabahları Belgrad Ormanı’nda koştuktan sonra Yeniköy’den bisiklet kiralayıp Sarıyer’e kadar bisikletle turlardık. Anadolu Yakası’nın sahil şeridi bisiklet için çok daha uygun olduğundan burada projeyi hayata geçirmek istedik,” diyor. Ekip mekanı hazırlarken İstanbul’un en eski bisiklet topluluklarından biri olan Yeşil Bisiklet’in kurucusu Gürsel Akay’dan teknik destek almış. İngilizcede ‘adım’ anlamına gelen ‘stride’ kelimesine mekanın isminde yer vermelerinin sebebini ise şöyle açıklıyor Naipoğlu: “Amacımız, bisiklet satın almayı düşünenlere yepyeni bisikletleri bir kahve fiyatına kiralama imkanı sunarak, bisikleti yaşamlarına dahil etme konusunda ilk adımı atmalarına vesile olmak.” Burası sporla yaşamayı seçenler için harika bir buluşma...
  • İstanbul
  • 4 5 yıldız üzerinden
  • Tavsiye edilen
Kadıköy’de Söğütlüçeşme’nin günlük akışına yeni bir soluk getiren Terminal Kadıköy’ün içinde yer alan YedideYedi, kentin merkezinde dinamik bir gastronomi ve buluşma alanı sunuyor. Günde yüz bini aşkın kişiyi ağırlayan Marmaray, Metrobüs ve Yüksek Hızlı Tren hatlarının odağında konumlanan mekan, günün her saatine yayılan sosyal bir ritim yaratıyor. Autoban tasarımıyla şekillenen YedideYedi, mercado konseptiyle bir araya gelen 24 farklı lezzet noktasını tek bir çatı altında buluşturuyor. Terminal Kadıköy’ün canlı kamusal alan dokusuyla uyum içinde kurgulanan mekan ferah iç hacimleri, dolaşım kolaylığı, açık oturma alanları ve samimi buluşma noktalarıyla hem hızlı bir molaya hem de uzun soluklu paylaşımlara alan açıyor. “Yeme-içme + kültür + sosyalleşme” ekseninde yeni nesil bir şehir durağına dönüşen YedideYedi, Kadıköy’ün çok katmanlı dinamizmine doğrudan temas eden, gündelik hayatla iç içe geçen, sıcak ve kolektif bir şehir deneyimi vadediyor. Gurme dürümlerden dirty fries’a, smash burgerden kokoreçe, mac & cheese hot dog’dan matcha latte’ye kadar pek çok farklı lezzeti tek çatı altında buluşturan YedideYedi, kısa sürede Terminal Kadıköy’ün en çok rağbet gören mekanlarından olmayı başardı. Siz de mutlaka keşfedin.
Tavsiye edilen
    Reklâm