Fotoğraf: Spencer Davis, Unsplash
Fotoğraf: Spencer Davis, Unsplash

Hafta sonu için mekan önerileri

Keşfetmeniz gereken 10 yeni mekanla karşınızdayız. Listemiz bir kokteyl barından Balat'taki bir kahveciye ve Boğaz manzaralı harika bir restorana uzanıyor...

Yazan:
Time Out İstanbul editörleri
Reklâm

Hafta sonu için mekan önerileri

  • 4 5 yıldız üzerinden
  • Restoranlar
  • Kahveciler
  • Kadıköy
  • Tavsiye edilen

Rust, Moda’nın hareketli ve hızlı yapısına karşın misafirlerine sıcak bir atmosferde nitelikli kahveler sunmayı ve rahatlatıcı bir deneyim yaşatmayı amaçlıyor.

Rust, tam da bu amaca uygun olarak bir müdavim mekanı olmaya başlamış bile. Müdavimler, henüz masalarına oturmadan en sevdikleri kahveler hazırlanmaya başlıyor. V60 ve çoklu demleme gibi yöntemlerle hazırlanan kahvelerin yanı sıra espresso bazlı kahvelerde de iddialılar. Özellikle mekanın kendi reçetesi olan Rust latte ve şurup yerine gerçek çikolatayla hazırlanan mocha denenmeli. Özenle seçilmiş kahve çekirdekleri arasında Panama çekirdeği öne çıkıyor.

Menüde nitelikli kahvelere eşlik eden lezzetler de var. Rust mutfağında her şey doğal malzemelerle ve günlük olarak hazırlanıyor, donmuş gıda kullanılmıyor. Genellikle Amerikan klasiklerinin ağırlıkta olduğu tatlı seçeneklerinin yanında Fransız esintisi yaşatan kruvasanlar ve tuzlular var. Özel kremalı cinnamon roll, mekanın imza lezzetlerinden Rust brownie, Rust cookie, en popüler seçenekleri arasında. Vegan banana bread, bitkisel bazlı beslenenlerin favorisi. Tercihiniz tuzludan yanaysa pesto, taze domates ve peynirle hazırlanan kruvasan sandviçi deneyebilirsiniz.

İskandinav tarzı dekorasyonu ve minimalist çizgisiyle Rust, maksimum konfor sunmayı başarmış. Aynı zamanda Rust’ın hayvan dostu bir mekan olduğunu da eklemek şart. Hatta evcil hayvanlar burada özel ikramlarla şımartılıyor.

Rust, hafta içi 09.00-21.00, hafta sonu ise 11.00-23.00 saatleri arasında açık. Son bir not; Rust’ın kapısı kaliteli bir kahve deneyimi arayanların yanı sıra sanatçılara, üretmek ve çalışmalarını duyurmak isteyen herkese açık. Bu kapsamda çeşitli sanatçılarla sergi ve alanında yetkin kişilerle atölye hazırlıkları devam ediyor.

  • 4 5 yıldız üzerinden
  • Restoranlar
  • İtalyan mutfağı
  • Ortaköy
  • Tavsiye edilen

Visorante, İstanbul’un iddialı İtalyan restoranlarından biri. Ortaköy Crowne Plaza Otel’in terasında yer alan Visorante, hem atmosferiyle hem de menüsüyle İtalyan rüzgarı estiriyor. Boğaz manzarasına karşı leziz İtalyan yemeklerinin tadını çıkarmak isteyenleri bekleyen Visorante, zengin bir menüye sahip. Visorante’nin menüsünde İtalyan mutfağının olmazsa olmazı kekik, fesleğen, maydanoz gibi aromatik otlarla hazırlanan ev yapımı makarnalar, hamur işleri, pizza çeşitleri, etli ve deniz mahsullü yemekler, özel soslar, aromatik zeytinyağlılar yer alıyor.

İştah açıcı antipastolar arasında burrata, dana carpaccio, stracciatella peynirli domatesli bruschetta ve İtalyan usulü ördek prosciutto öne çıkıyor. Açık mutfak konseptiyle hizmet veren Visorante’de pizzalar odun fırınında pişiyor. Margherita, funghi, panuozzo, bistecca con asparagi, alla diavola, formaggio, vegetarian ve bresaola gibi pizzalar, İtalya’dan özel olarak getirilen peynir ve et çeşitleriyle hazırlanıyor ve sıcacık servis ediliyor. El yapımı makarnalar arasından linguine pacino, deniz mahsullü pappardelle, mantarlı agnolotti mutlaka denenmeli. Ana yemek olarak ise limoncello soslu kaya levreği, ağır ateşte pişirilmiş osso buco, sırlanmış dana bonfile ve ördek prosciutto öne çıkıyor.

Yemek sonrası İtalyan kahvesi eşliğinde ricotta ve mascarpone peynirleriyle hazırlanan cannoli, tiramisu ve orman meyveli pavlova gibi İtalyan tatlılarını tadabilirsiniz. Visorante’nin Boğaz manzaralı barında Ponte, Sorso, Mono Lisa, Santa Maria, Amalfi Coast ve Amore gibi imza kokteylleri de deneyebilirsiniz. 

Restoranın dekorasyonunda ince bir mimari zevk hakim. Yeşil, sarı ve turuncu renklerin hakim olduğu canlı ve sıcak atmosfer, duvarlardaki İtalyan heykeltıraş figürlerini yansıtan çini desenlerle tamamlanıyor. Bar kısmında bulunan çeşme detayı Roma’nın meşhur Trevi Çeşmesi’ne atıfta bulunuyor. İtalya’dan özel getirilen servis tabakları ve özel nakış işlemeli masa örtüleri, dekorasyonun konseptini tamamlıyor.

Rezervasyonla gidebileceğiniz Visorante, her gün 12.00-01.00 arasında açık. Visorante’yi yıl dönümleri, doğum günleri gibi özel akşam yemeklerinizde, davetlerinizde, iş yemeklerinde ve arkadaş buluşmalarında tercih edebilirsiniz.

Reklâm
  • 5 5 yıldız üzerinden
  • Restoranlar
  • Sarıyer
  • Tavsiye edilen

Peru’ya göç eden Japonların balıkları kendi teknikleriyle işlemesi sonucu ortaya çıkan Nikkei mutfağının şahane bir örneği yepyeni bir konseptle karşınızda. Aslında İoki’nin hikayesi Bodrum’da başlıyor. İki lezzet düşkünü üniversite öğrencisinin New York’taki Uzak Doğu ve Peru mutfaklarını keşfetmesiyle başlayan macera, Şef Okitasan’ın Türkiye’ye gelmesiyle İoki’ye dönüşüyor. Şef Okitasan’ın yaptığı ceviche ve sushi’ler Mandarin Oriental Bodrum, Kurochan by İoki ve İoki on the Beach markalarıyla damakları şenlendirdikten sonra şimdilerde İoki Nau ile Yeniköy’de İstanbullularla buluşuyor. Bir güzel haber daha: Bu ay aynı konsepte sahip bir İkoi Nau daha, Karaköy JW Marriott Hotel’de hayata geçecek.

İoki Nau’nun menüsü, Türk damak tadına uygun şekilde yerel malzemelerle oluşturulmuş. Adını sakura çiçeğinden alan sakura roll, ton balığından yapılan ceviche tuna nikkei, sağlıklı ve besleyici bowl’lar menünün yıldız oyuncuları. Ayrıca lagos miso yaki, somon teppanyaki, beef sando ve salata çeşitleri şef spesiyallerinin başında geliyor. Mekanın favori paylaşımlığı gyoza ise sadece kendinize saklamak isteyeceğiniz leziz ötesi bir başka tabak.  

İoki Nau, sadece lezzetiyle değil eğlencesiyle de şaşırtıyor. Özenli müzik seçimi ve ses sistemiyle dikkat çeken mekan, II. Dünya Savaşı’nın ardından Japonya’da ortaya çıkan ve son yıllarda Avrupa, Amerika ve Türkiye’de de örnekleri görülen ‘listening bar’ konseptiyle keşfedilmeyi bekliyor. Asya esintili ögelerle dolu, sıcak bir atmosferde harika bir restoran deneyimi sunan İoki Nau, sade ve şık dekorasyonuyla da dikkat çekiyor.

 

  • 5 5 yıldız üzerinden
  • Restoranlar
  • Nişantaşı
  • Tavsiye edilen

Uzun yıllardır Nişantaşı’nın popüler buluşma noktalarından olan ve lezzetli kahveleriyle tanınan People of Coffee, artık People Nişantaşı olarak misafirlerine gastronomik bir deneyime davet ediyor.

People of Coffee’nin kurucuları Aydan Önder ve Ali Özbora, People Nişantaşı’nı hayata geçirirken yanlarına şef Volkan Türe’nin deneyimini ve gastronomik vizyonunu da aldı. Gastronominin özünü yeniden yakalamayı hedefleyen People Nişantaşı, gelenekleri ve yenilikleri aynı potada eriterek sürdürülebilirliği temel alan bir gastronomi topluluğu oluşturmayı amaçlıyor.

People Nişantaşı menüsünün özünü yeni gastronomi keşifleri oluşturuyor. Şef Volkan Türe’nin tasarladığı menü, farklı kültürlerin ve mutfakların kökenlerinden ilham alıyor. Menünün odağında Türk mutfağını yepyeni ve denenmemiş modern yorum katan lezzetler var. People Nişantaşı seçmeli tadım menüsünü deneyerek menünün gastronomik zenginliğini keşfedebilir ya da alakart menüden damak tadınıza uygun tercihler yapabilirsiniz.

People’da ziyafet 12 yıllık ekşi maya ile hazırlanan cevizli ekmek ve çırpılmış yanık tereyağıyla başlıyor. Başlangıçlardan keçi peynirli pancar çorbası; kişniş pesto, acı lahana turşusu ve köz biberle hazırlanıyor. Kürlenmiş kadife uskumru avokado püresi, elma turşusu ve acı yağla sunuluyor. Antalya’nın tatlarından şeker piyaz şefin yorumuyla somon havyar, tarla domates, bamya ve soğan turşusuyla buluşuyor. Ara sıcakların en ilgi çekici tabağı ise konfit ahtapot, siyez bulguru, reyhan, isli paprika ile hazırlanan ahtapot ve batırık. Ağır ateşte pişen kuru meyveli kuzu boyun ve firik pilavı da öne çıkan diğer yemeklerden. Klasik bir lezzet olan ayva tatlısı da menünün modern yönünü vurguluyor. Hatmi çiçeği ve baharatla marine edilen ayva topları, çıtır fındık ve manda kaymakla birlikte servis ediliyor. People Nişantaşı; pazartesi-cumartesi günleri 09.00-23.00, pazar günleri 10.00-22.00 arasında açık. Gitmeden önce rezervasyon yaptırmayı unutmayın.

Reklâm
  • 5 5 yıldız üzerinden
  • Restoranlar
  • Global
  • Beşiktaş
  • Tavsiye edilen

Fine dining konseptinin şehirdeki yeni temsilcisi Sakhalin İstanbul, White Rabbit Family markasının Moskova, Dubai ve Bodrum’dan sonraki yeni projesi olarak İstanbullularla buluştu. ‘Yeni nesil şehir restoranı’ mottosuyla açılan Sakhalin İstanbul, et ve makarna seçeneklerinin de aralarında bulunduğu özel reçeteler sunuyor. Moskova’daki Sakhalin’in Michelin yıldızlı şefi Vladimir Mukhin, tüm Sakhalin restoranlarında olduğu gibi İstanbul’da da özgün vizyonunu ve yeteneklerini konuşturuyor. Mekanın mutfağı ise Alexey Kogay ile Doğukan Kaya’ya emanet. Her iki şef de Sakhalin Bodrum’dan sonra Sakhalin İstanbul’da marifetlerini sergilemeye devam ediyor.

Sakhalin İstanbul’un mutfağında en iyi yerel ürünlere, taze deniz mahsullerine, Akdeniz’e özgü mevsim sebzelerine, şifalı otlara, baharatlara bolca yer var. İştah açıcı menüde sıcak mezeler, çorbalar, makarnalar, tartar çeşitleri, deniz ürünleri, ızgaralar, sushi çeşitleri ve tatlılar bulunuyor. Ana yemeklerden bisk soslu karidesli ravioli, ponzu soslu ve trüf yağlı deniz tarağı veroka, zencefilli miso tavuk ve ahtapot öne çıkıyor. Tatlılar da yemekler kadar cezbedici. Ahududulu pavlova ve kestane ballı keki denemeyi unutmayın! Menüde çocuklar için de özel lezzetler bulunuyor; sebze salatası, tavuk çorbası, kremalı ve domates soslu spagettiyle mekanın tadını aile boyu çıkarabilirsiniz. 

Mekanın kendisi de en az menü kadar özenle tasarlanmış. Geometry tasarım stüdyosunun kurucusu mimar Irina Glik, Sakhalin’in kurumsal dekorasyonunu İstanbul için yorumlayınca ortaya şık, modern ve sanat dolu bir mekan çıkmış. Restoranın odak noktası konukların restoranda kullanılan deniz ürünlerini görebildikleri ve akşam yemeği için istedikleri ürünleri seçebildikleri raw bar. Girişteki havalı bar ise kelimenin tam anlamıyla göz kamaştırıyor.

  • 4 5 yıldız üzerinden
  • Restoranlar
  • Kahveciler
  • Fatih
  • Tavsiye edilen

Posa Coffee Roastery, 10 yıldır baristalık yapan ve barista yarışmalarında dereceler edinen Muhammed Karaman’ın imzasını taşıyor. Doğup büyüdüğü Balat’a sevdiği işle yeni bir değer kazandıran Karaman, nitelikli kahve akımını mekanında başarıyla yaşatıyor.

Posa Coffee Roastery’nin başlıca amacı, misafirlerine her yerde denedikleri kahve çeşitlerinden farklı çekirdekler ve özgün tarifler sunmak. Özellikle çekirdek seçimi konusunda çok hassas davranıyorlar. Yurt dışından gelen yeşil kahve çekirdeklerini kendileri kavurarak kullanıyorlar. Burası, tatlı kahve sevenler için ideal bir adres. Çünkü mekanın en iddialı olduğu konulardan biri, kendi reçeteleriyle hazırladıkları özel şurupları. Beyaz çikolata ve Lotus bisküvisiyle hazırlanan cookie şurubunu cookie latte isimli kahvede deneyebilirsiniz. Özellikle kış aylarında kullanılan zencefil içerikli gingerbread şurubu ve tuzlu karamel şurubu da Posa Coffee Roastery’nin özgün tarifleri arasında yer alıyor.

Mekanın her oturma alanı farklı bir hava barındırsa da Anadolu motiflerinin ağırlıklı olduğu dekorasyonda temel unsur, samimiyet ve sıcaklık. Posa Coffee Roastery, haftanın her günü 09.00-19.00 arasında açık.

Reklâm
  • 4 5 yıldız üzerinden
  • Restoranlar
  • Karaköy
  • Tavsiye edilen

Novotel İstanbul Bosphorus'un lobisinde bulunan Archer Bistro & Bar Karaköy, hem Karaköy sakinlerini ve gezginleri hem de otel misafirlerini ağırlıyor. Semtin kalbinde yer alan Archer Karaköy, bölgenin tarihi ruhunu yansıtan atmosferiyle ve zengin menüsüyle günün her saati tercih edebileceğiniz bir mekan.

Archer Bistro & Bar Karaköy’ün menüsünde Novotel İstanbul Bosphorus’un executive şefi Cahit Korkmaz’ın imzası var. Uzun yıllara dayanan birikim ve ustalığını menüye yansıtan şef, bölgenin dinamiklerini de göz ardı etmemiş. Güne enerjik başlamak isteyenler için taze kruvasan çeşitlerinden tostlara ve sağlıklı detoks kaselerine kadar pek çok çeşit var. Elbette, kahvaltıya kaliteli kahveler eşlik ediyor. Öğle ve akşam yemeklerinde sandviç, salata gibi seçeneklerin yanı sıra fine dining konseptiyle hazırlanan ana yemekleri tercih edebilirsiniz. Bu geniş menüde vegan ve vejeteryan alternatifler bulmak da mümkün.

Archer Karaköy, ferah atmosferiyle günün her saatinde ziyaret edebileceğiniz bir mekan. Uzaktan çalışıyorsanız ve dışarıda rahat bir çalışma alanı arıyorsanız yolunuzu buraya düşürebilirsiniz. Karaköy gezilerinizde ideal bir mola durağı olan Archer Karaköy’ü özel gün kutlamaları, iş çıkışı buluşmaları için de tercih edebilirsiniz. Hafta içi ve pazar günleri 08.00-23.00, cuma-cumartesi günleri 08.00-01.00 arasında açık olan Archer Karaköy’de hafta sonu akşamları eğlence programları da var.

  • 4 5 yıldız üzerinden
  • Restoranlar
  • Kahveciler
  • Kadıköy
  • Tavsiye edilen

fi:ka Brew Hub, 2024 yılının başında kapılarını açtı. Adından da anlaşılabileceği üzere burası kaliteli bir kahve deneyimine adanmış bir mekan. İsveççede “hayatın yoğun akışına bir ara verip yavaşlamak ve anın tadını çıkarmak” anlamına gelen ‘fika’ sözcüğü, mekanın konseptiyle tam örtüşüyor.

fi:ka Brew Hub’ın kurucusu ve aynı zamanda baristası Murat Demir, yaklaşık 10 yıl boyunca boyunca çok sayıda kahve zincirinde barista ve bar koordinatörü olarak çalıştıktan sonra hayalini gerçeğe dönüştürmüş. fi:ka’ya adım attığınız andan itibaren buranın kahveye ve sıradan olmayan kahve molalarına adanmış bir mekan olduğunu anlıyorsunuz.

Kahve çekirdeklerine özel ilginiz varsa fi:ka Brew Hub’ın seçkisine mutlaka göz atın. Burada Güney Amerika, Afrika ve Güney Asya gibi birçok bölgeden en iyi çekirdekleri bir araya getirmek için büyük özen göstermişler. Damak tadınıza uygun olarak seçilen çekirdekler anında öğütülüyor ve en uygun yöntemle demleniyor. Böylece hem taptaze hem de kişiye özel bir kahve deneyimi yaşamış oluyorsunuz. Espresso bazlı kahvelerde de espressoya en uygun çekirdekler kullanılıyor. Latte, cappuccino, flat white gibi kahveler, laktozsuz ya da bitkisel süt seçenekleriyle hazırlanabiliyor. Her zevke hitap eden demleme yöntemleri ve kahve çeşitleri bulmak mümkün. Kahvenizi yalnız bırakmak istemezseniz fırın ürünlerini deneyebilirsiniz. Kruvasan çeşitleri ve İsveç’te fika’nın vazgeçilmezi olan cinnamon roll kahvenin en iyi eşlikçileri. Sağlıklı seçimler peşindeyseniz vegan raw seçenekler de mevcut.

Kaliteli kahve deneyimini evde de sürdürmek için denediğiniz ve sevdiğiniz kahve çekirdeklerini paket halinde satın alabilir, dilerseniz tercih ettiğiniz demleme yöntemine uygun öğütüp paketlemelerini isteyebilirsiniz. fi:ka Brew Hub hafta içi her gün 09.00-22.00, hafta sonu 10.00-22.00 arasında açık.

Reklâm
  • 5 5 yıldız üzerinden
  • Restoranlar
  • Fatih
  • Tavsiye edilen

Mimar Sinan’ın ilk hamam eseri olan Samatya’daki Kapıağası Yakup Ağa Hamamı, tüm ihtişamı ve büyüsüyle Olden 1545 isimli bir restorana dönüştürüldü. Gen Group yatırımcıları Alper Karavar ve Gürol Yığar tarafından şehre kazandırılan mekan, sadece mimarisiyle değil; dekorasyonundaki detaylar, özel ağırlama odaları, tarihin tüm izlerini barındıran barı, imza lezzetleri ve kokteylleriyle de dikkat çekiyor. 550 yıllık büyüleyici yapının içine girdiğinizde taş duvarlar, tarihi mermerler ve orijinal hamam ögeleriyle karşılaşıyorsunuz. Ortamın mistik atmosferinden etkilenmemek mümkün değil; ancak esas vurucu olan Türk füzyon mutfağının özel tatları. Olden 1545’te menü, farklı kültürlerden ilham alınarak özenle hazırlanmış. Mutfak ise genç şef Aykut Can Akın ve ekibine emanet.


Tadım menüsü, soğuk-sıcak başlangıçlar, kırmızı ve beyaz et yemekleri, deniz mahsulleri, taze sebzeler, spesiyal kokteyller ve enfes tatlılar hem göze hem de damağa hitap ediyor. Tadım menüsünde yer alan amuse-bouche, füme uskumru, kuzu gerdan ve deniz mahsulü kokoreç son derece sürprizli tabaklar. Başlangıçlarda ise bonfile ezme, çipura ceviche, içli köfte ve Anadolu peynirleri öne çıkıyor. Ardından sipariş edebileceğiniz ahtapot şiş, kuzu kebab yakitori ve deniz mahsullü kroket lezzeti zirveye taşıyor. Izgara deniz levreği, dry aged antrikot ve lahos tandır ise ana yemekler arasında en popüler olanlar. Tatlı olmazsa olmaz elbette: Yanık sütlaç ve bal kabağına, profiterol ve 1545 kek eşlik ediyor. Kokteyller ise Olden 1545’in bir başka iddialı olduğu konu. Mekanın tarihsel izlerini en orijinal haliyle sunan More Than Old isimli barda, özel müzik seçkilerinin keyfini çıkararak içeceğinizi yudumlayabilirsiniz.

 

  • 4 5 yıldız üzerinden
  • Barlar ve pub'lar
  • Moda
  • Tavsiye edilen

Lelabbo, Fransızcada laboratuvar anlamına gelen ‘Le Labo’ sözcüğünden türetilmiş bir isim. Bunun nedeni Lelabbo Moda’nın menüsünde sadece teknik detaylarıyla öne çıkan kokteyllere yer veren bir kokteyl bar olması.

Ocak 2024 sonlarında Moda Burnu’nda kapılarını açan mekan, Lelabbo isimli Instagram hesabının bir uzantısı olarak hayata geçti. Kokteyl barın kurucusu ise doktoralı bir mekatronik mühendisi, bir teknoloji girişimcisi ve uzun yıllardır bir kokteyl meraklısı olan Emrah Deniz Kunt. Uzun yıllar sevdiği kokteylleri kendisi yapan, 2019 başında ise kokteyl reçetelerini paylaştığı Instagram hesabını açan Kunt, 2021 sonunda 15 yıllık teknoloji girişimciliği kariyerine son vererek tamamen kokteyl tutkusuna odaklandı. Kokteyl konusunda danışmanlık veren, atölyeler ve etkinlikler düzenleyen Kunt, büyük bir adım attı ve arkadaşlarıyla Lelabbo Moda’yı kurarak tutkusunu ve deneyimini mekanına yansıttı.

Tüm Lelabbo Moda kokteyllerinin ortak noktası, teknik. Menüde yer alan her bir kokteylin ya içerik hazırlığında ya da kokteylin kendisinde özel bir teknik kullanılıyor. Bu sayede bileşenlerin ve tat eşleşmelerinin, kokteyl formunda en doğru şekilde sunulması sağlanıyor. Kokteyllerde kullanılan tekniklerin ve içeriklerdeki terimlerin açıklamalarını, menüyle beraber gelen kartta bulabilirsiniz. Menü tasarımı, kokteyl kültürünü ve bilincini desteklemeyi hedefleniyor.

Menüdeki tüm kokteyllerde teknik bir dokunuş olduğu için tüm kokteyller sadece Lelabbo Moda’ya özel. Antalya’nın yanık dondurmasıyla yapılan milk punch Burnt Not Smoked, ayva tatlısı esintili Quince Has Blossomed ve köz biberli Smoked Fiesta menüdeki kokteyllerden sadece birkaçı. Ayrıca menüde klasik kokteyllerin farklı tekniklerle yorumlanmış versiyonları da bulunuyor.

Mekan tasarımına eczacılığın kokteyl sektörüne katkıları ilham vermiş. Dekorasyonda 20. yüzyılın ilk yarısındaki eczane tasarımlarını çağrıştıran renk tonları ve unsurlar hakim. Tasarım, Moda’daki tarihi Yeni Moda Eczanesi’ne de atıfta bulunuyor; mekanda dikkat çeken ‘Şiddetli Zehirler - Hafif Zehirler’ tabelaları Yeni Moda Eczanesi’nde bulunan bir dolabın kapağından yola çıkarak tasarlanmış. Lelabbo Moda, haftanın her günü 17.00-02.00 arasında açık.

Tavsiye edilen
    İlginizi çekebilecek diğer içerikler
      Reklâm